Kur'ân-ı Kerim, her bir peygamberin, kendilerini uyarıp ıslah etmekle görevlendirildikleri toplumda hangi sapkınlık, taşkınlık, günah ve isyan yükselmişse o yangını söndürmeye yönelik donanımlarını ve söylemlerini belirgin biçimde vurgular. Mesela putperestliğin resmi ideoloji ilan edilip halkın sayısız putlara tapındığı Babil'de Nemrut rejimine karşı Tevhid mücadelesi vermekle görevlendirilen Hz. İbrahim (as), putları paramparça eden baltası ve putperest zihniyeti temelinden çürüten sağlam delilleri ile öne çıkar.
Yine büyücülük başta olmak üzere çeşitli göz boyama yöntemleri ile insanların zalim Firavun düzenine kul ve köle yapıldığı Mısır'da Hz. Musa (as), bilgin sihirbazları dahi imana getiren asası ile öne çıkar. Keza ticarî hayatlarındaki vurgun, soygun ve yolsuzlukları ile şöhret bulmuş Medyen ve Eyke halkını ıslah etmekle görevlendirilen Hz. Şuayb (as) da, sosyo-ekonomik ilişkileri ölçü, denge ve adalet denkleminde yeni baştan inşa etmeyi öngören çözüm önerisi ile öne çıkar. Ama elbette, bu peygamberlerin çağrıları doğrudan ve yalnızca Allah'adır.
Konu hayâ ve iffet örnekliğine geldiğinde ise, bir başka sembol isim öne çıkar: Hz. Yusuf (as)!
Maddi ve manevi güzelliklerin kendisinde toplandığı melek yüzlü Yusuf'un delikanlılık çağında kuşandığı iffet gömleği; Mısır sosyetesinin en önde gelen kadınlarından birinin Yusuf'u esir pazarında satın alan Mısır Azizinin karısı Züleyha'nın fitnesine karşı, güçlü iradesiyle direnirken arkadan yırtılan gömleğidir. Ahlâkî yozlaşmanın ve çirkefliğin en aşağı seviyelerinde bulunan Mısır'ın en zengin ve en güzel kadınlarından birinin kendi evinde yetiştirdiği birine zina teklifini ve Hz. Yusuf'un (as) buna karşı dik duruşunu Kur'ân-ı Kerim çok nezîh bir üslûpla aktarır:
"Derken, evinde kalmakta olduğu kadın, onun nefsinden murad almak istedi ve kapıları sımsıkı kapatarak: "Seni istiyorum, hadi gelsene!" dedi.
Yusuf: "Allah'a sığınırım! Çünkü o benim efendimdir, yerimi güzel tutmuştur. Doğrusu zalimler hiç iflah olmazlar." dedi. (Yusuf:23)
Delikanlılık çağındaki bir genç için en zor imtihanlardan biri, belki de başarılması en güç olanı, cinsel arzu ve istekleri tahrik edilerek sınanmaktır. İşte, Yusuf'un en güzel örnekliği de burada ortaya çıkar:
"Maazallah: Allah korusun" der; 'Ben Allah'a sığınırım"
Çünkü o, hem bu işin haram ve çirkin olduğunun ve hem de Allah'ın her an kendisini görmekte olduğunun farkındadır. Yine o, hem Kerîm olan Rabbine karşı nankörlük etmemesi gerektiğinin ve hem de kendisine hep iyilik yapmış olan efendisine ihanet etmemesi gerektiğinin bilincindedir. Elbette insanlara ihanet eden Rabbine de ihanet eder.
Yusuf'un hayâsı, takvâsı, iffeti, ismeti o kadar yüksek, ahlâkı o kadar nezîh, temiz idi ki, öyle kritik bir anda bile Rabbinin denetimini ense kökünde hissedebilmişti.
Yusuf kaçmış, kadın kovalamış ve kapıdan çıkarken Yusuf'un gömleğini arkadan çekip yırtmıştı?
Züleyha, kapıda kocasını görünce hem suçlu hem güçlü gibi davranır. Yusuf'a iftira atar; "bana fenalık yapmak istedi" der. Ama Hz. Yusuf (as), bir şahidin ifadesi ile gömleği arkadan yırtıldığı için aklanır.
Kadın, ısrarından ve iğrenç teklifinden vazgeçmez?
Mısır sosyetesi arasında dedikodu yayılınca Züleyha, ziyafet tertipleyip önde gelen kadınları davet eder, Yusuf'u da karşılarına çıkarır; hepsi ellerindeki meyveleri kesecekken ellerini kesiverirler. Ve Züleyha, kendisi gibi şehvet düşkünü olan bu kadınların önünde teklifine tehdit ekler:
"Yemin ederim ki, emrimi yerine getirmezse, mutlaka zindana atılacak ve kesinlikle aşağılananlardan olacak!" (Yusuf: 32)
İffet abidesi Yusuf, gerçekten büyük ve korkunç bir tuzak ve tehditle karşı karşıyadır. Mısır sosyetesinin şehvetperest kadınları Yusuf'u elde etmek için âdeta yarışırlar. Yusuf suresinin 33. ayetinde Yusuf(as):
"Ey Rabbim! Zindan bana, bunların beni davet ettikleri şeyden daha sevimlidir. Eğer Sen, bu kadınların tuzağını/düzenini benden uzak tutmazsan, (korkarım ki) ben onlara meylederim de cahillerden olurum."diyerek Rabbine sığınırken, çoğul bir ifade kullanır:
Zindanı zinaya tercih eden bir erdem sahibi için zindan elbette mükâfattır.Zira Hz. Yusuf gibi, güzel ve yakışıklı ama bir o kadar da ahlâk ve iffet abidesi bir insan için asıl zindan, böyle çirkef ve ahlâkın dibe vurduğu, zinanın vaka-ı adiye haline geldiği bir ortamdır; bir açık hava zindanıdır bu.
Sonunda Yusuf (as) zindana atılmıştır.
İşte böyle bir ortamda, Müslümanlar, "Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur."(İsra 17/32) ayetini Yusuf gibi, Rabbinin bir burhanı olarak sürekli gözleri önünde tutmalı ve Allah'ın her an kendilerini görüp gözetlediğinin bilincinde olmalıdırlar.
Hayatın pek çok ân ve alanında doğru davranmak isteyenler için ve özellikle de iffetini korumak isteyen mümin şahsiyetler için hayâ timsali Hz. Yusuf kıssasında çok güzel dersler bulunmaktadır.
Çocukluk dönemi, babasından aldığı eğitim, gençlik devri, zina fitnesi karşısındaki tavrı, zindan hayatı, devlet yöneticiliği; ihlâsı, ihsanı, doğru sözlülüğü ve diğer özellikleriyle kapsayıcı bir örnektir o?
İşte, zina tehlikesi karşısında yapılacak ilk şey, hemen Allah'ı hatırlayıp derhâl O'na sığınmaktır.
İkincisi ise; zindanı zinaya tercih etme bilincidir. Çünkü zina, ebedî zindana adım atmaktır!
Sonuç olarak: Müslüman olmak önemlidir! Müslüman kalmak daha önemlidir! Müslüman olarak ölmek ise çok daha önemlidir!