Önce şu tespitleri bir defa daha kısa notlar halinde yapalım:
* Daha önceleri ‘devrimci’, ‘metalci’, ‘popçu’ veya benzer isimlendirmelerde olduğu gibi, bugün de ülkemiz ve dünya gençliği, ithal bir kuşak tanımının peşinde sürüklenmeğe çalışılmaktadır. Bu tanımlamalar ABD merkezli, emperyalist bir faaliyet olarak yürütülmektedir.
* Z kuşağı kavramı ile ilgili çalışmalar, yerli değil, ithaldir. Yani bizde üretilmiş bir kavram değil, emperyalist bir oyunun parçası olarak içimize sokulmuş ithal bir kavramdır.
* Z kuşağı kavramı, bütün dünyada olduğu gibi, bizde de ergenleri ‘tanıtıcı’ değil, ‘tanımlayıcı’ bir kavramdır. Yani ergenlerin ne olduklarını, hangi özelliklere sahip bulunduklarını; nelerden hoşlanıp, nelere karşı olduklarını onlara sorarak değil; emperyalizm açısından hangi anlayış, davranış ve yöneliş içerisinde bulunmaları gerektiğini anlatan bir kavramdır.
‘Küreselci’lerin Z Kuşağında Görmeyi Planladıkları Özellikler:
Emperyalizmin z kuşağına kazandırmak istediği özellikleri kısaca şöyle ifade edebiliriz:
1- Z kuşağı kavramıyla emperyalizm, gençleri sadece anlaşılması gereken insanlar olarak lanse etmektedir. Onların da kendi kültürlerini öğrenme, kendi büyüklerine benzeme, anlama, dinleme ve onlar gibi olma durumlarının olamayacağını, olmaması gerektiğini; yetişkin neslin onları anlamanın ötesine geçmemeleri, onlara bir şeyleri söylemeğe ve öğretmeğe kalkmamaları gerektiğini vurgulamaktadır. Böylece Z Kuşağı diye isimlendirdiği gençlikle anne-baba ve yetişkin neslin ilişkisini, anne babanın sadece onları anlama çabasına indirgemektedir. Yani bu kuşağı, anne-babalarının etkilemelerinin dışına çıkarmaktadır. Çünkü o gençleri etkilemek ve onlara nasıl bir insan olmaları gerektiği hususunu, emperyalizmin belirlemesine açık hale getirmek istemektedirler.
2- Z kuşağı kavramıyla oynanmak istenen oyun, ABD öncülüğündeki Batı emperyalizminin ülkemiz ve dünya gençlerini önce kendi milletlerine, inançlarına, tarihlerine ve dünya görüşlerine karşı yansızlaştırma, ilgisizleştirme, uzaklaştırma ve kimliksizleştirme oyunudur.
3- Z Kuşağı kavramıyla oluşturulmak istenen kimliksiz kimlik bütün din, kültür, vatan ve milliyetlerin üzerlerini örten, onların üstünde olduğunu iddia eden kimliktir.
4- Z Kuşağı kavramı, Ülkemiz ve yeryüzündeki gençlerin, kendi din, kültür, vatan ve milliyetlerini unutturup, onlara emperyalizmin uygun gördüğü rol ve kimliği yamamayı hedeflemektedir.
5- Emperyalizm, 1960’lı, 70’li yıllarda gençleri kamplara ayırıp, onları birbiriyle silahlı mücadeleye sokmuş, ülkemizde büyük bir kırım yaşatmıştı. Z kuşağı projesiyle de gençleri bir bütün halinde ele almayı ve her milletin gençliğini, kendi milletiyle savaştırmayı planlamaktadır. Eğer bu proje tutarsa, ABD bundan sonra yeryüzünde emperyalizme karşı çıkan bütün millet, hareket, parti ve liderleri, askeri veya yargı darbeleriyle değil, onların kendi ülkelerindeki z kuşağı eliyle hizaya getirmeği, diz çöktürmeği ve ezmeği planlamaktadır. Böylece gençleri, kendi pis emelleri için birer araç olarak kullanmayı, onları araçsallaştırmayı hedeflemektedir.
6- Z kuşağı kavramıyla, Ülkemiz ve dünyadaki bütün gençlere yeni bir anlayışı davranış ve yaşam biçimi kazandırıp tek tipleştirerek, onlara hem cinsel içerikli hem de giyim-kuşam, kişisel bakım, yeme-içme; eğlence ve tüm alış-verişlerinde ABD öncülüğündeki Batı emperyalizminin ürünlerini rahatlıkla satacakları bir müşteri portföyü haline getirmek istiyorlar.
7- ABD emperyalizmi, Ülkemiz ve yeryüzündeki gençlere, yani bu tertemiz beyinlere, anne, teyze, hala, abla, eş, komşu ve arkadaş olarak kadına saygıyı, sevgiyi, paylaşmayı ve özveriyi değil; emperyalizmin aileyi ve dünya kadınlarını bozmağa yönelik bir oyunu olan feminizmi benimsetmeye; bu kuşaktaki kadın erkek herkesi feminist yapmağa çalışmaktadır.
8- Emperyalizm, Z kuşağı kavramıyla, insani hayatın merkezi olan aileyi ve meşru cinsel hayatı itibarsızlaştırıp, özellikle gençler arasında onu kötü ve çirkin göstererek, emperyalizmin insanlığı kaosa sürükleme planı olan kayıt dışı cinselliği, bu hususta sınır tanımazlığı, içkiyi ve uyuşturucuyu yaygınlaştırmayı hedeflemektedir.
9- ABD emperyalizminin en önemli hedeflerinden birisi de Z kuşağına, inancımızın ve kültürümüzün kesinlikle karşı olduğu erkek erkeğe cinsel ilişki ve aynı cinsten insanların evliliğini ifade eden LGBT Q ve trans bireyleri hoş göstermeyi, sevdirmeği hatta Allah’ın lanetlediği ‘o çirkin davranışın’ savunucusu haline getirmeği hedeflemektedir.
Görüldüğü gibi, Millet olarak biz ve bütün insanlık, yine çok ciddi ve sinsi bir planla karşı karşıya bulunmaktayız. Tehlike büyüktür ve herkes çok dikkatli olmalıdır.
Ancak bütün bu oyunlara rağmen inanıyoruz ki, Milletimizdeki sağduyu, inancımız, tarihimiz ve kültürümüz ve bunun temsilcisi olarak aile yapımız, eğitim kurumlarımız ve bir bütün halinde toplumumuz bundan sonra koruyuculuk işlevini daha çok yerine getirecek ve evlatlarını bu kirli ve pis oyuna karşı uyaracaktır. Ayrıca Lider Ülke Türkiye’nin Müslüman gençleri de dünyaya öncülük ederek ABD emperyalizmine iyi bir ders verecek, böylece bu emperyal oyunu bozup çöpe atacaktır. Rabbimiz bu hususta da yar ve yardımcımız olsun.
Bir sonraki yazıda eğitim kurumları, aileler, gençler ve bir bütün halinde toplum olarak, bu oyuna karşı nasıl bir pozisyon alacağız ve onu nasıl bozacağız, onu inceleyelim.
Hocam yazınızı bir solukta okudum Allah razı olsun sesimiz oldunuz ben de lisede öğretmenim