Gezi provokasyonu tutmadı... 17-25 Aralık geri tepti... 15 Temmuz askeri darbe teşebbüsü ellerinde patladı!
"Tayyip gitsin de Türkiye batarsa batsın" şeklindeki hain anlayış, içerideki işbirlikçilerin desteği ile ısrarla hayata geçirilmeye çalışılıyor! Türk Lirası'nı dibe vurdurup dolara tavan yaptırma çabası, bu hain anlayışın, Türkiye'yi ekonomi üzerinden vurma operasyonu!
Türkiye'nin ateşle imtihanı
Halide Edip Adıvar, Kurtuluş Savaşı'nı anlatırken bu ifadeyi kullanmıştı. Acaba aynı Halide Edip Adıvar yaşasaydı ve şu günleri görseydi ne derdi? Türkiye, 93 yıl öncesinden çok farklı olarak bugün, şeytanın bile aklına gelmeyecek tertip ve tuzaklara karşı, onlarca cephede amansız bir savaş veriyor. Üstelik bu kez, içimizdeki hainlerin oranı 93 yıl önce
olduğundan kat be kat fazla! FETÖ/PDY bu hainlerin en
şedidi; ama tamamı değil, yalnızca biri...
Bayram ediyorlar!
Bu öyle bir savaş ki, düşmandan daha çok içimizdeki hainler canımızı yakıyor. Misal; tamamen bir manipülasyon sonucu tavan yaptırılan doların tırmanışı, içeride bazı kimse ve kesimler tarafından coşkuyla karşılanmaktadır! Öyle ki, 15 Temmuz'da darbe teşebbüsüne karşı direnirken şehit düşen 250 insanımın aziz hatırası da rencide ediliyor.
"Tankların altına yattınız, dolar yaktınız, şimdi de alın bu doları... sokun" diyecek kadar alçalan FETÖ sevicileri, dış mihrakların, yargı ve askeri darbe girişimi ile elde edemedikleri amaçlarına, ekonomi üzerinden ulaşmaları için destek veriyor!
Doğru; bu, bir İstiklâl Savaşı
17-25 Aralık'tan beri kesintisiz olarak "paralel yapı" tehlikesine dikkat çeken ve sırf bu yüzden düşmanlarının sayısı çığ gibi büyüyen bir gazeteci olarak, ülkemizin geldiği noktayı şöyle özetliyorum: Bu mesele, ne Tayyip Erdoğan, ne de AK Parti meselesi değil. Bu mesele, uzun aradan sonra yeniden kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan bir ulusa karşı, yerli ve yabancı düşmanların başlattığı topyekun bir savaştır. Bu sebepledir ki, çok doğru; bu, bir İstiklâl Savaşı'dır.
Hâlâ kör ve sağır olanlar var
Tankın altına yatarak vatanı uğruna canını hiçe sayan bir şehit için "pisi pisine gitti" diye yazan şerefsiz ve namussuzların, hâlâ ekmeğini yediği, suyunu içtiği bu vatana karşı ihanet içinde olmaları, asla ve asla bir itirazın ya da protestonun adı değildir. Böyle düşünenler, bugün de o çirkin ve lanet amaçlarını gerçekleştirmek adına yine dış mihrakların oyunlarına piyon olup, bu kez de, dolar üzerinden Türkiye'ye darbe vurmayı hedeflemektedirler. Kurulan bu tuzağı hâlâ göremeyen varsa pes doğrusu...
FETÖ'nün iğdiş ettikleri
Gezi kalkışmasında birileri aynen şöyle demişti:
"Hâlâ anlamadınız mı? Mesele, üç beş ağaç değil!" Bugün ortaya çıkan FETÖ
iddianamelerinde görüyoruz ki, bir takım aklı evvellerin çiçek böcek uğruna yaptıklarını düşündükleri o protesto, aslında aynı merkezden yani FETÖ karargâhından yönetilmiş. Merkez üssü de Fatih Üniversitesi! Bu kadar açık seçik gerçeğe rağmen bu ülkede birileri ısrarla "acaba" diyorsa buna şaşmamak mümkün değil. Biliniz ki onlar, ya bizzat FETÖ'nün tetikçileridir, ya da bizzat FETÖ'nün iğdiş ettiği düşünme engelli sürüdür.
