Demokrat Parti 1950 seçimlerini kazandığında Erzurum'dan da "tulum" çıkarmıştı. 10 milletvekilinin 10'u da DP'den seçildi. Bu sonuç elbette ki, CHP'de tam bir hayal kırıklığı
yaratmıştı. Nasıl olur da CHP'nin bu kadar kuvvetli adaylarına karşı Demokrat Parti silip
süpürürdü! Başta Milli Şef İnönü olmak üzere, CHP'nin tüm kurmay heyeti, genelde ülke çapında özelde de Erzurum'da uğradıkları bu "hezimet"e bir türlü gerekçe bulamıyorlardı.
Oysa cevabı çok basitti: O güne kadar köylü ve "mütegallibe" dedikleri kesim, 1923'ten beri ülke yönetiminde tek söz sahibi olan "seçkinler"e kırmızı kart göstermiş, "yeter artık söz milletin" demişti.
CHP bilseydi ki, dört yıl sonra yapılacak olan seçimde çıkacak sonuç, bundan da beter olacak, kimbilir nasıl kahrederdi.
Demokrat Parti, bir çok şehirde olduğu gibi Erzurum'da neredeyse tüm oyları almıştı, ama buna rağmen bakan olmasına kesin gözle bakılan Rıfkı Salim Burçak, açıklanan Kabine'de yoktu. Bu sonuç, "DP'nin kalesi" diye tabir edilen Erzurum'da öyle bir sükut-u hayale yolaçtı ki, merhum Menderes bir yıl sonra Kabine'de yaptığı ilk değişiklikte Erzurum'dan bir isme bakanlık vermek zorunda kalacaktı. Elbette ki o isim, Rıfkı Salim Burçak'tan başkası değildi. Rıfkı Bey, gümrüklerden sorumlu bakandı artık...
DP, 1954 seçimlerine girdiğinde ise, Erzurum milletvekili sayısı da 10'dan 12'ye çıkarılmıştı. CHP bu seçim için de muazzam bir çalışma yaptı ve neredeyse tamamı o günün Türkiye'sinde en popüler olan isimlerden oluşan bir vekil adayı listesi hazırladı. Buna rağmen sonuç değişmedi:
DP, 54 seçimlerinden de mutlak bir zaferle çıkmayı başardı ve üstelik bu kez CHP, '50 seçimlerinden bile daha beter bir akibete uğradı, kelimenin tam anlamıyla büyük bir hezimet yaşadı. Öyle ki, Erzurum'un 12 vekilinin 12'sini de DP kazanmıştı.
Bütün bunları şunun için yazıyoruz.
Bugün de aynı Erzurum, AK Parti'nin "kale"si durumunda. 2002 yılından beri Erzurum halkı AK Parti'ye artarak süren bir destek veriyor. Bu desteğin karşılığını hem bakan olarak aldı, hem de yatırım bazında korunup kollandı. Recep Akdağ'ın 10 yılı aşkın süren Sağlık Bakanlığı, başkalarını kıskandıracak bir tablo oluşturmuştu.
Fakat aynı Erzurum, AK Parti'ye olan desteğini azaltmadan sürdürmesine rağmen, son seçimde AK Parti tıpkı 1950'de DP'nin yaptığı gibi, Erzurum'u bakansız bıraktı. Üç yıla yakındır da Erzurum'un bakanı yok!
Peki önümüzdeki günlerde değişmesi neredeyse yüzde yüze yakın olan yeni hükümette Erzurum'a bakanlık verilir mi?
Ya da şöyle soralım: Recep Akdağ yeniden Sağlık Bakanlığı'na getirilir mi?
Sizin yorumunuz nedir bilmiyorum, lâkin benim Ankara'ya bakarak çıkardığım sonuç şudur: Yeni başbakan yeni Kabine'yi oluştururken illa ki denge hesabı yapacaktır. Ancak bu denge hesabının hiç bir yerinde Erzurum olmayacak. Çünkü Erzurum vekillerinin tamamı Davutoğlu'nun tercihi ile seçilmiş kimselerdir. Yani bir anlamda Beştepe'nin "ötekiler" dediği isimler...
Dolayısıyla yeni Kabine'de bakanlık beklentisi içinde olanlar korkarım ki hüsrana uğrayacaklar...
Yeni bir bakanımız olmayacak yani...
Dikkat buyurun "bakanlık yapacak vekilimiz yok" demiyoruz. Dediğimiz tam olarak şudur: Mevcut vekillerimiz, başka ekiplerin "adamları" olarak göründüğü için yeni konseptte bu isimlere yer yok!
Şayet bir erken genel seçim de olursa görün bakın bu isimlerin tamamı tasfiye edilecek.
Demokrat Parti, 1950'de Rıfkı Salim Burçak seçeneğine sahipti, ama bugün AK Parti böyle bir seçeneğe sahip değil.
