Haber Girişi : 10 Şubat 2014 00:50

Yazık ettiler...

Yazık ettiler...

Hemen her gün basında bir olumsuz haberle gündeme oturunca duyarlı vatandaş da haklı olarak soruyor:
"Palandöken Kayak Merkezi’nde neler oluyor?"
Öyle ya ne bürokratlar konuşuyor, ne de siyasetçiler!
Hemen herkes topu taca atmış durumda.
Bildiğimiz tek şey ise, Erzurum’daki kış sporları tesislerinin (buna dağ da dahil) özelleştirilecek olması!
Tam bu noktada şu sorulabilir:
"Aynı zamanda sporcunun da antrenman yaptığı tesislerin özelleştirilmesi ne denli doğru?"
Bu sorunun da cevabı yok!
2011 Kış Oyunları nedeniyle, hükümet Erzurum’da en az 400 milyon dolarlık yatırım yapmıştı. Amaç hem üniversite oyunlarında Türkiye’nin spor alanında puanını artırmak, hem de Erzurum’u kış sporları merkezi haline getirmekti.
Niyet de güzel, yapılan icraatta!
Fakat gelin görün ki evdeki hesap çarşıya uymadı.
Önce Spor Bakanlığı ile Kayak Federasyonu arasında ihtilaf çıktı.
Bu ihtilafın baş sorumlusu Spor Bakanlığı olmasına karşın, devlet erkini kullanarak Kayak Federasyonu’nu saf dışı bıraktı!
"Tesisleri ben çalıştıracağım"
Peki o halde buyur çalıştır denildi.
Sonucu herkes biliyor: Fiyasko.
Tesisler çalışmadı, salonlar işlemez hale geldi, pistler kar tutmaz oldu!
Hal böyle olunca art arda tam üç tane uluslararası yarışma Erzurum’da yapılacakken iptal olundu.
Bu garabet ne Spor Bakanlığı’nın umurunda oldu, ne de bizim siyasetçilerimizin.
Suni kar için gölet yaptılar, su tutmuyor!
Sporcular atlasın, yarışlar düzenlensin diye Avrupa’nın bile sayılı atlama kulesi yapıldı; bizim sporcularımız dahi Erzurum’da değil Avrupa’da ki kulelerden atlıyor.
Türkiye’de bir benzeri olmayan curling ve buz hokeyi salonu bizde var, ama yılın bir iki haftası hariç o salonlar da bomboş? Bugün yarın besicilere tahsis edilirse kimse şaşmasın.
Lafı uzatmaya gerek yok. Özeti şu:  Kış sporları için her ne lazımsa hükümet onları fazlasıyla Erzurum’a yaptı.
Lakin tamamen bizden kaynaklanan beceriksizlik yüzünden, yüzlerce milyon dolar harcanarak inşa edilen bu tesisler atıl duruma düştü.
Spor Bakanlığı baktı ki böyle olmuyor, yani bu tesisler memur kafasıyla işletilemiyor; bari özelleştirelim dedi.
İyi de bunlar fabrika ya da elektrik santrali değil ki!
Tesis dediğin bu yapılar sporcuların yetişmesi için olmazsa olmaz altyapılardır.
Eğer bu mantık geçerliyse, Türkiye’de ki tüm spor salonları da özelleştirilmeli!
Basket’ten tutunuz da futbola kadar!
Bir yıla yakın zamandır Özelleştirme İdaresi’nin görevlileri Erzurum’da harıl harıl çalışıyor.
Gerçi işe önce asgari ücretle çalışan kadrosuz garibanların ekmeğiyle oynamakla başladılar ama!
Tut ki çalışma bitti ve Palandöken özelleştirme aşamasına geldi.
Merak ettiğim nokta şu:
Misal; atlama kulesini ya da curling salonunu bir işadamı niye kiralasın; şayet kiralarsa burada ne yapacak ki gelir elde edebilsin?
Benim anladığım şu: Özelleştirme filan hikaye!
Besbelli ki tüm tesisler birine okutulacak; gerisi hikaye!
Hoş bizi dinleyecek değiller fakat yine de söyleyelim:
Bu özelleştirme sevdasından vazgeçin, Palandöken’in tamamını büyükşehir belediyesine tahsis edin.
Görünen odur ki tek çıkar yol bu!
Bugüne kadar bu önerimizi hiç dile getirmemiştik çünkü bu hizmeti kavrayacak ve gönül verecek bir belediye başkanımız yoktu.
Palandöken, oteller sayesinde şimdilik cıvıl cıvıl!
Otellerin bu kişisel çabaları olmasa yani iş sadece sportif faaliyete kalsaydı şimdiye kadar Palandöken çoktan kepenk indirmişti.
Birkaç gün önce ki bir yazımızda "bu kadar tesisin ve altyapı imkanının bulunduğu Erzurum’dan Olimpiyat’a sporcu gönderemiyorsak yazık bize" demiştik.
Dangalağın biri (artık ne zoru varsa) "Olimpiyat’ı ve kış sporlarını yazmak Mehmet Şener’e kalmış" şeklinde hezeyanda bulunmuştu.
İyi de sahte isimli dangalak ben ne müsabaka kritiği yazdım, ne de meselenin tek kısmını ele aldım. Yazdığım son derece anlaşılır bir şeydi:
"Biz niye Olimpiyat’a sporcu gönderemedik?"
Sonuç olarak değerli okurlar, Palandöken’e gerçekten yazık ediliyor.
Nasıl bir amaç güdülüyor bilmiyorum ama 2011’den beri Palandöken hızla yukarıdan aşağıya kafasının üstüne çakılıyor.
Bu da sadece Palandöken’i değil, Erzurum’u ve tüm bölgeyi zarara uğratıyor.
Yazık!