Yavuz Ağıralioğlu asla yabana atılacak bir isim değil

ANAHTAR Partisi siyasette kalıcı olur mu olmaz mı bilemem…

Yavuz Ağıralioğlu asla yabana atılacak bir isim değil

 

Sağ olsunlar, iftara davet ettikleri konukları arasında ben de vardım.

Lakin mazeretim sebebiyle gidemedim.

Basından takip ettiğim kadarıyla hem toplantı hem de iftar yemeği ziyadesiyle coşkulu geçmiş.

Birbirinden değerli isimlerden oluşan bir il teşkilatı var.

Kaptan köşkünde ise, Mensur Durmuş…

Kimden mi bahsediyorum?

Hemen açıklayayım:

A Parti’den…

Çok yeni kurulmuş olan ANAHTAR PARTİSİ’nden…

Geçen hafta sonu, partinin üst düzey yöneticileri Erzurum’a geldi.

İl teşkilatındaki yol arkadaşlarıyla buluştu, basınla iftar açtı.

Ziyaret kısaydı ama sesi gür çıktı.

Tam sayı kaçtır bilmiyorum.

Tahminime göre, ülkemizde elan 100den fazla parti mevcut.

Kamuoyu bu partilerin en fazla 10’nun adını biliyor.

Çünkü yüzde 90’ı tabeladan ibaret…

Demokrasinin olmazsa olmaz bir yanı, insanların örgütlenme hakkıdır.

Seçmen teveccüh eder ya da etmez bahsi diğer.

“Ben kendimi başka bir yerde ifade edemiyorum” diyen bir kimse, kendisi gibi düşünen birilerini bulup parti yahut da dernek kurabiliyor.

Elbette ki bu partilerin tamamı seçimlere katılamıyorlar.

Belli şartları yerine getirebilen partiler ancak seçimlerde boy gösterebiliyor.

Madem vaziyet bu, şu halde Türkiye’nin yeni bir partiye daha ihtiyacı var mıydı?

Yani ANAHTAR PARTİSİ’nin kuruluşu, mücbir bir sebebe mi dayanıyor?

Bilemem; onu zaman gösterecek.

Ben asıl bu partinin kurucusu ve genel başkanı Yavuz Ağıralioğlu’na dair kişisel kanaatimi arz etmek istiyorum.

Siyaseti takip edenlerin hele hele de sağcı-milliyetçi siyasetçileri bilen kimselerin yakından tanıdığı bir isimdir, Yavuz Bey…

MHP’de adını duyurdu, İYİ Parti’de zirveye çıktı.

Altılı Masa sürecinde öyle çıkışlar yaptı, öyle esaslı bir duruş sergiledi ki…

Kaliteli siyasetçi özlemi çeken sağcı-solcu herkes dikkat kesildi.

“Susun bir dakika” denildi. “Yavuz Ağıralioğlu konuşuyorsa önemli şeyler söyleyecektir.”

Öyle de oldu hep…

Yavuz Bey; edebiyle, vakarıyla, bilgisiyle ve hatip kişiliğiyle toplumun her kesiminden takdir aldı.

İktidara dönük sert ama bühtana dönmeyen muhalefeti ile ilgi odağı oldu.

Yeri geldi, “koltuğumu kaybederim” endişesi taşımadan partisine ve liderine çıkıştı.

Yavuz Ağıralioğlu, çizgi üstü bir siyasetçiydi, artık parti genel başkanı…

Bana öyle geliyor ki, yakın bir gelecekte İYİ Parti’nin yerini ANAHTAR Partisi alacaktır.

Baksanıza İYİ Parti büsbütün çuvalladı.

Müsavat Bey bu yükü taşıyamıyor gibi sanki.

Neyse…

ANAHTAR Partisi, zamanlama açısından aslında doğru bir adımdır.

Çünkü siyasette kartlar yeniden karılıyor.

Muhtemelen yeni kopmalar ve yeni oluşumlar göreceğiz.

Yeni bir partinin siyasi arenada varlığını sürdürebilmesinin temel şartı, halkın teveccühü ve desteği ise…

Bir başka şartı da mali yapıdır; yani para…

ANAHTAR Partisi’nde para var mı yok mu bilemem.

Bildiğim şu: Partinin başında Yavuz Ağıralioğlu gibi yüksek kalibreli bir lider oldukça, sırtı kolay kolay yere gelmez.

İktidar olur, sandıkları patlatır demiyorum.

Siyasette kalıcı olur, rol sahibi olur, gündem belirler diyorum.

Bazıları gibi Meclis’te koltuk uğruna gidip de başkalarına erkete olmaz.

Muradı bu olsaydı, koltuğun en alımlısına oturuyordu zaten…

Yavuz Bey, ülkesi ve insanı adına sancı çeken bir politikacı…

“Başkaları yapar nasılsa” demek yerine, “Ben ne yapabilirim” şeklinde iddiası olan bir kimse…

İleride şartlar neyi gösterir bilinmez,

Lakin Yavuz Ağıralioğlu’nun bir köşeye çekilmek yerine, parti kurup aktif siyasette bulunması, Türkiye adına bir kazanımdır.

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.