Tanzimat devri sadrazamlarından
Keçecizade Fuat Paşa, bir akşam
yemeğinde konuğu İngiliz sefirine,
"İçeriden biz, dışarıdan siz bir türlü şu Osmanlı'yı yıkamadık" demişti.
Ne yazık ki, tarih tekerrür ediyor...
(Aslında tekerrür eden tarih değil de
yalnızca olaylardır)
O gün öyleydi de, bugün çok mu farklı?
Ne gezer...
Bugün de hem devlet içinde hem devlet
dışında istemediğin kadar Türk düşmanı yabancı muhibleri kol geziyor.
Aynı şeyin peşindeler. Bu kez devletin adı Osmanlı değil, Cumhuriyet...
Değişen tek şey isimler, zaman ve
kavramlar...
O gün Keçecizade Fuat'lar vardı, bugün de isimlerinin önünde ya da ardında bilmem ne yazan yüzlerce binlerce dalkavuk, hain ve işbirlikçi var yine...
Tevfik Fikret, alkışlamaktan doymadığı suikastın ardından sırf Abdülhamit ölmedi diye karalar bağlarken şimdi de, "Tayyip gitsin, Türkiye cehenneme dönerse dönsün" diyen mankurtlar var.
Dananın kuyruğu yarın kopacak nasılsa...
Türkiye, belki de çok uzun yıllardan sonra bir kez daha keskin bir kararın eşiğinde ve hakiki anlamda bir yol ayrımında...
Ya mankurtların zaferi eşliğinde hep
birlikte büyük bir çöküşe doğru yuvarlanıp gideceğiz ya da milli iradenin yeniden galip gelmesiyle 2023 vizyonunu yakalayacağız.
Bu, seçimden öte bir şey...
Bu, elmalarla armutların ayrı sepetlere
koyulması da değil...
Bu, bir milletin kendi yarınlarını oyladığı bir gündür.
Çünkü her şey çok açık...
Ne düşman tebdil-i kıyafetle dolaşıyor, ne de hainler suret-i haktan gözüküyor.
Herkes elinde avucunda ne varsa ortaya koymuş, herkes namlusundaki son
kurşunu ve cephaneliğindeki son barutu atıyor.
Birileri bu ülkeyi yere çökertip yeniden
emperyalizmin zavallı bir oyuncağı
yapmak için kendini parçalıyor, öbürleri de son Türk Devleti'nin tekrar şaha kalkması için koşup duruyor.
Şayet mesele, normal bir seçimde
oyumuzu hangi partiye vermek şeklinde rutin bir mesele olsaydı, sizi temin ederim ki, kimi dostlarımın hatırı için onların
destekledikleri partilere oy verirdim ve de bunun için güler geçerdim. Ama sevgili dostlar inanınız ki, hiç de fantazi yapma zamanı değil.
Baksanıza Türkiye bir yol ayrımında...
Ya vesayetçi sistem yeniden kazanacak yahut da milli irade hakimiyetini
koruyacak...
Bu caddenin üçüncü bir çıkışı yok...
Yarın herkes gibi ben de oy
kullanacağım...
AK Parti'ye oy vereceğim. Ancak bunu
yaparken vicdanen son derece müsterih olacağım. Zira biliyorum ki AK Parti iktidarı ile Türkiye 2023 vizyonunu
yakalayacak ve Osmanlı'nın
mirasına sahip çıkabilecek.
Kimsenin tercihini de iradesini de sorgulamıyorum tabii ki...
Buna hakkım da yok haddim de değil...
Ben (tüm eleştiri haklarımı saklı tutmak kaydıyla) bu
seçimde de AK Parti
diyeceğim...