Mahmut Uçar onları kucakladı, onlar da afiş olup dile geldi…
“Başkanım… İyi ki varsın.
Issız bir köşede meşhur Dağ Mahallemizin, dağların arasında doğan güneşimizsin…
Başkanım… İyi ki varsın.
Yıldızları sayamadığımız kadar, bu milletin gönüllerine tohumlar ekerek filizleri sayamaz olduk..
Başkanım… İyi ki varsın.
Sen mi ben mi bilmem, ama bir tek bildiğim bir şey var; yıldızların arasında parlayan tek ışıksın.
Başkanım, Dr. Mahmut Uçar.
Dağ Mahallesi Gençleri.”
Metinden de anlaşıldığı gibi bu sözler Dağ Mahallesi’nde yaşayan gençlere ait.
Tam bir vefa örneği, adeta insanlık dersi.
Dağ Mahallesi, Yakutiye Belediyesi sınırlarında eski bir mahallemiz.
Şehrin, Batı’ya ve Güney’e doğru gelişmesiyle birlikte Dağ Mahallesi, Gaziler, Şehitler, Sanayi ve daha bir çok yerleşim yeri adeta Erzurum’dan koptu, sanki başka bir aleme aitmiş gibi oldu.
Başta Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen olmak üzere, Yakutiye Belediye Başkanı Mahmut Uçar, tıpkı bugünlerde mahalle sayılan civar köylere yaptığı gibi Dağ Mahallesi’ne de yüreğiyle dokundu,
Gençlerin “Mahmut abisi” oldu, yaşlıların kardeşi, evladı; yakın bir akrabası…
Gönlüne girmediği kimse kalmamış.
İşte bu metnin yer aldığı o afiş, bu samimiyetin, bu tevazünün dile gelip haykırılmasıdır.
Mahmut Uçar, özellikle pandemi sürecinde adeta hane hane dolaştı, fakir fukaranın derdine derman olmaya çalıştı. Ve bu insani davranışı sergilerken de hep kameralardan ve reklamdan uzak durdu.
“Allah rızası için” dedi.
Haksızlık etmeyelim…
Büyükşehir Başkanı Sekmen de, Palandöken Belediye Başkanı Muhammet Sunar da, Aziziye Belediye Başkanı Muhammet Cevdet Orhan da asla boş durmadılar; hep fakir fukaranın halinden anladılar, el uzattılar, çare oldular.
Yakutiye Belediyesi’nin sınırları içerisindeki yerleşim yerlerinin önemli bir kısmı ya gecekondu ya da az gelişmiş muhitler.
Dolayısıyla Başkan Mahmut Uçar’ın sorumluluğu da yükü de birkaç misli daha fazla…
Buna rağmen Mahmut Uçar, yüksünmeden, dert yanmadan, mazeret aramadan, topu taca atmadan…
Buldu buluşturdu, yıllar içerisinde örselenen bu insanların imdadına yetişti.
Gördük ki, o insanlar da adam gibi adammışlar ve vefa nedir bilen kimselermiş.
Böyle yürekten kopup gelen bir teşekkür, her türlü hediyenin ya da makamın üstünde değil midir?
Bugünlerde medya önüne çıkmamaya özen gösteren Mahmut Uçar, meğerse mahzun kalpleri öyle bir fethetmiş ki, fakir fukaranın gönlünde zaten 9 sütuna manşet olmuş…
Bir teşekkür de bizden doktor bey…