Askeri ve iktisadi açıdan önemli bir konumda olan Erzurum bu özelliğinden dolayı tarihin değişik devirlerinde saldırılara ve işgallere uğramıştır.
Doğunun serhat beldesi olan Erzurum, Osmanlı döneminde Ruslar tarafından devamlı tehdit altında kalmış ve neticede Ruslar şehri üç defa istila etmişlerdir.
Deveboynu Geçidi ve Gürcü Boğazını kullanarak Erzurumu kuşatmaya gelen Rus birlikleri ile Osmanlı birlikleri arasında geçen savaşlarda çok kanlı mücadeleler yaşanmıştır.
Osmanlının güç kaybına uğradığı bu dönemlerde Mehmetçik her türlü güç şartlara ve imkansızlıklara rağmen kanının son damlasına kadar savaşmış Aziziye Tabyalarında ve Kargapazarı Dağlarında kahramanlık destanları yazmıştır.
Kargapazrı Şehitliği
İşte bu destanlardan birinin kahramanı Karagapazarındaki savaşta şehit olan Erzurumlu Yüzbaşı Murad Beydir.
Tam donanımlı Rus birlikleri ile yapılan savaşta yiğitçe çarpışan Yzb. Murad Bey, sol koluna isabet eden şarapnel parçası ile ciddi bir şekilde yaralanmasına rağmen mücadelesinden asla vaz geçmemiş emrindeki askerlerine güç ve moral vermekten geri kalmamıştır.
Bu kahraman Türk subayı kolunu tutan bir et parçasına aldırmadan çarpışırken etrafında bulunan askerler gördükleri bu manzara karşısında dehşete kapılmışlardır.
Askerin bu vaziyetini gören Murad Bey, hiçbir şey olmamış gibi Mehmetçiklere dönerek BU BİR SAVAŞTIR. TABİİ Kİ ELİMİZ DE KOLUMUZ DA KOPACAK, PARÇALANACAK. ÖNEMLİ OLAN BU TOPRAKLARIN BİZDEN BİZİM DE BU TOPRAKLARDAN KOPMAMAMIZ. HERKES CANINI VERMİŞ BU TOPRAKLARA, BİZ BİR KOLUMUZU VERMİŞİZ ÇOK MU? diyerek onlara güç ve moral vermiştir.
Kargapazarı Şehitliği
Bu konuşmanın ardından Murat Bey, askerlerden birinin kolunu tutan et parçasını kesmesini ister ama hiçbir askerin yüreği buna yetmez.
Bu işi kendisinin yapması gerektiğini anlayan Murad Bey, yanı başında bulunan Durak Çavuşa kolunun üst tarafını bir bez parçasıyla sıkmasını söyler.
Durak Çavuş söyleneni yapar yapmaz Yzb. Murad Bey, belinden çıkardığı hançeri ile kolunu tutan et parçasını Allah diyerek keser.
Olup biteni şaşkınlıkla izleyen askerler, Murad Beyin Kendinize gelin! Ne oluyor size, gören de diyecek ki, bunlar hiç bir şey görmemişler. Bunlar olacak şeyler. Allaha çok şükür sağ kolum yerinde ya! sözleri ile irkilirler.
Murat Bey, soğukkanlı bir şekilde Durak Çavuşa kendisini korunaklı bir yere götürmelerini ve askerin geri çekilmesini söyler.
Murat Beyin tek başına düşmanı oyalayarak kendilerine zaman kazandırmak istediğini anlayan Mehmetçikler, bu karara itiraz etseler de komutanlarının Ben size neyi emrediyorsam siz onu yapın! Yoksa hepimizi öldürecekler. burada beklemenin bir anlamı yok! direktifi ile geri çekilirler.
Tek başına düşmana mermi yağdıran Murat Bey, vücudu kurşunlarla delik deşik edilmiş ve gözlerine süngü sokulmuş halde şehit olur.
İyi bir savunma yaparak düşmanı püskürten Türk birlikleri geri döndüklerinde, komutanlarını başı sağ yanına düşmüş, vücudu mermilerle delik deşik edilmiş, gözlerine süngü sokulmuş, bir halde bulurlar ve göz yaşlarına boğulurlar.
Yzb. Murad Bey ve onun gibi toprağı vatan yapan aziz şehitlerimiz bu gün kanları ile suladıkları 3000 m yüksekteki Kargapazarı Dağlarının bağrında yatmaktadırlar. Ruhları şad olsun.
Kaynakça: Canım Rıdvan, Tarihin Nabzını Tutan Şehir Erzurum, Erzurum, 2011