Ankara... Ne soğuk bir şehir. Oyun içinde oyun!
Ankara'nın kulağının "sağır" olduğunu biliyorduk da gözlerinin de "kör" olduğunu gördük.
Cumhurbaşkanımızın paralel için "in"lerine gireceğiz dediğini ama bazı bürokratların geçmişte kulağının sağır olduğunu ve duymadığını gördük.
Paralelcilerle mücadele düşüncesi, yetkisiz halkın zihninde yer etsede Ankara bürokrasisi bir takım mücadele ediyormuş gibi yapanları kutsadı.
Ankara'nın saf bürokratlarını, takiyyeci paralelciler kendi sahtekar hocalarına küfürler ederek, biz paralelci değiliz diye kandırdı.
Dünyanın birçok ülkesindeki parlamenterler, Ankara'nın bazı bürokratları gibi içine düştükleri hali anlamazlar!
Ankara genelde teknik olarak konusuna hakim ama küresel kurgu ve ideolojiden habersiz insanlarla çalışıyor.
Ankara bürokrasisi, samimi siyasi liderlerin proje ve fikirlerini kanun, mevzuat vs diyerek kuşa çevirmekte mahir.
Ankara'da doğru bürokrat, kendisini atatan siyasetçiyle uyumlu olandır. Bilgili olana kimsenin ihtiyacı olmaz.
Küresel ajanlar, Erdoğan karşıtlığını yönetiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız talimatı verdiğinde bir kısım bürokratlar üzerlerine düşeni yapmış olsaydı. Bugün bu acı tecrübeyi yaşamamış olacaktık.
Cumhurbaşkanımız FETÖ'ye yönelik operasyonlarda kararlılık mesajı verirken, "Bu süreçte net bir duruş sergilemek yerine genel geçer ifadelerle durumu savuşturmaya çalışanları da elbette not ettik" dedi.
Bu basit bir söylem değildir. Cumhurbaşkanımız devletin başı olarak durumun farkında olduğunu ve bir talimatıyla meydanlara inen samimi halkın hakkını yedirmeyeceğini kulağı sağır ve gözleri körlerinde not edildiğinin habercisidir.
Yabancı devlet ve lobilerin beslediği, istihbarat ve finans desteği ile parlattığı siyasiler,işadamları ayrışacak. Milli ruh taşımayan milli olmayan ne varsa su yüzüne çıkmalı.
Yaşadığımız zaman "Turnusol kağıdı" gibi tüm kriptoları, yabancı lobilerin beslemelerini açığa çıkarmalı.
Selçuklu ve Osmanlı çizgisinden beslenen Müslüman Türkler ile öyle görünüp yabancı lobilerden beslenenler bu süreçte netleşmeli.
Küreselciler, her dinde, kullanacakları hocaları eğitimsiz, hırslı, liderlik uğruna dünyayı yakabilecek tiplerden seçiyor.
Pensilvanyalı hoca muridlerine din adı altında "ideolojik körlük" eğitimi veriyor. Bu eğitimde kişi hoca kabul ettiği dışında bilgi kaynağı tanımaz.
Küreselcilerin Cemaat ve Tarikat eğitimi" putperest"tir. Müridler "beyin kontrolü" ile Allah'a inanıyoruz, zannederek Hocalarına "taparlar". Eğitime tabi tutulan müridin algısı "hocasını mehdi" gibi görse de, yaşadığı hal dini bir hal değil beynin şartlandırılmasıdır.
Kalp ve Ruh eğitimi ile, "devlet eğitimi" ayrıdır.Türkiye'de kamuda üst görevlere atanan cemiyet mensuplarının öncelikle "devlet eğitimine" ihtiyacı var.
Devletimizin ve milletimizin içinde bulunduğu milli mücadele sürecinde görevinin bilincinde bürokratlara ihtiyacı var. Asla zaman kaybı ve adam kayırmaya tahammülün olmadığı bir zaman diliminden geçiyoruz.
Unutmayın birilerinin yaptığı hataların bedelini bu millet çok ağır ödüyor.
Şehrimiz de milletin ferasetli duruşunun yanında devlet büyüklerimizin de takdire şayan çalışmalar yürüttüğünü devlet millet düşmanlarına ivedilikle müdahale edildiğini görüyoruz.
Sayın Valimiz Seyfettin Azizoğlu, 15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra başlatılan soruşturma kapsamında 982 kişinin görevden uzaklaştırıldığını bunlardan 37'sinin tutuklandığını söyledi.
Olağanüstü hal uygulaması sebebiyle çıkarılan kararnameyle ülkemizde örgüte ait okullar, yurtlar ve sağlık tesislerine el konulduğunu hatırlatarak Vali Azizoğlu, "Erzurum'da 5 okul ve 20 yurt hazineye intikal ettirildi. Devirleri ve tescilleri yapıldı. Bir hastane de dün gece itibariyle devlet hastanesi haline getirildi" diye konuştu.
Sayın valimizin bu açıklamaları bizlere güven veriyor ve geleceğe daha umutla bakmamızı sağlıyor.
Fetö terör örgütüyle en aktif mücadelenin verildiği illerin başında Erzurum geliyor. Şehrimizde mücadelenin başından bu güne kadar bu mücadeleyi kesintisiz ve tavizsiz sürdüren Emniyet Müdürümüz Kamil Karabörk'e tüm Erzurum'lular adına şükranlarımı sunuyorum.
Darbe teşebbüsü gecesi Devlete,Millete ve Erzurum'a yakışır bir cevapla darbecilere dik duruşuyla tarih yazan değerli müdürümüz Kamil Karabörk 'ü bu millet asla unutmayacaktır. Torosların ekmeği de Erzurum'un suyu da size helaldir.
Milli Eğitim Müdürümüz Ercan Yıldız ve ekibinin göreve atandığı günden bu yana hız kazanan ve Fetö terör örgütüyle en yoğun mücadelenin verildiği kurumlardan birinin başında olan isim olarak diğer kurumlara da örnek teşkil etmesi gerektiğini ifade etmek isterim.
Bu günler uyunacak,yorulacak,yılgınlığa düşülecek günler değildir. Bu günler bizleri yetiştiren ülkemize sadakatle vatan borcu ödenecek günlerdir.