Vali Mustafa Çiftçi okul müdürleri toplantısında konuştu...
Palandöken İlçesi'nde yeni eğitim-öğretim yılı öncesi Okul Müdürleri Toplantısı’na katılan Vali Çiftçi, “Biz öğreneceğiz, kendimizi yenileyeceğiz ki, öğrencilerimize de iyi bir rol model olalım” dedi.
Erzurum’da 2023-2024 Eğitim Öğretim yılı sene başı okul müdürleri toplantısı Vali Mustafa Çiftçi başkanlığında gerçekleştirildi. Palandöken Kaymakamı Uğur Tutkan, İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız, okul müdür ve yöneticilerin hazır bulunduğu program öncesinde; Palandöken İlçe Milli Eğitim Müdürü Seyfullah Karapınar, Vali Çiftçi ve katılımcılara slayt eşliğinde bir sunum yaptı.
BİR ÖNCEKİ YILDAN DAHA İYİ OLMA SORUMLULUĞUMUZ VAR
Programda bir konuşma yapan Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, hedefin ilde eğitim ve öğretim başarı çizgisini bir önceki yıla göre daha da yükseltmek olduğunu söyledi. Bu anlamda okul müdür ve öğretmenlerine önemli görevler düştüğünü dile getiren Vali Çiftçi, “Her yıl dahi iyiye gitmek, bir önceki yıldan daha iyi olmak gibi bir sorumluluğumuz var. Bu noktada okul müdürlerimizden, okullarının sürükleyici lokomotifi olarak çok çalışmalarını ve öğretmenlerimizi harekete geçirip, aşkla şevkle yönlendirmeleri hususunda gayret bekliyoruz. Artık günümüzde bilgelerin eskime çağı da 4-5 yıla düştü. Yani bizim fakülteden öğrendiğimiz bilgilerle bir ömür boyu, bir meslek hayatı boyunca idare etme, onunla öğrencilerimize öğretmenlerimize yön vermemiz mümkün değil. Biz öğreneceğiz, kendimizi yenileyeceğiz ki, öğrencilerimize de iyi bir rol model olalım. Geleceğimizin teminatı çocukların sağlıklı bir ortamda öğrenim görmesini sağlamak için imkanlarımızı sonuna kadar kullanacağız” dedi.
Toplantı, Palandöken Kaymakamı Uğur Tutkan, İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız, fikir alışverişinde bulunulmasının ardından sona erdi.
Sayın Valim, Erzurum, yıllardan beri, LGS'de ülke 58. si, YKS' de ülke 53. cusu olmaktan hiç kurtulamadı ki. Daha birkaç yıl önce il olmuş illerle aynı sırada. Bunun çaresi, tüm öğretmenlere performans sistemi getirilmeli, başarılı olan, başarısından ayrılmalıdır. Ancak böyle başarı elde edilir. Yoksa bu ezberci sistemle bir yere varılmaz. G. Kore öğrencileri 14 saat okulda tutuyor. Finlandiya da , öğrenciler sınıflara terlikle giriyorlar, okulun temizliğini öğrenciler yaparak onlara sorumluluk veriyorlar. Haftada dört gün okula gidiyorlar. İlk dersin teneffüsü bir saat. Öğrenci bolbol havayı alarak enerjisine, beynine bol bol takviye yapıyor. Orada öğrencilere ilkokulu bitirmeden sınav yapılmıyor. Eğitimde fırsat eşitliğini herkese tanımışlar. Her yıl Pisa da 73, OECD ülkesi içerisinde birinci oluyorlar. ABD ve diğer ülkeler bunlara gıpta ediyorlar. Orada öğretmen olmak çok zor. Herkes öğretmen olamıyor. Öğretmen olmak için,geçmesi gereken barajlar var. Öğretmen olduktan sonra sürekli kendilerini yenilemeleri gerekiyor. İki yılda bir test ediyorlar. Basaramiyanlara yolun açık olsun diyorlar. Yani başarısız olanlar öğretmen olamıyor. Eğitimlerini rayına oturtmuşlar . Makinis değişse de tren yoluna devam ediyor. Onun için ürettikleri KDV'si yulsek Nokia yi bir buçuk milyar insan kullanıyor. İşte eğitim bu. Markaları var. Bizim bir markamiz yok. Üniversiteler yatıyor. Ürettikleri bir şey yok. Üç gün sonra okullar açılacak, yine akşam oku ezberle sabahtan kalk unut, klasik sisteme devam. Düşünen, akleden, eleştiren, sorgulayan, yargılayan bir sistemimiz yok. Kps' de yazılıdan, 97 alan adaya mülakattan 53 ver ele, kps' den 52 alan adaya, mülakatta bizim adamımız diye 95 ver onu al. Halbuki başarısız bir aday öğretmen olamaz. Sonra da bundan öğrenci yetiştirmesini bekle he, hah hah hah !.. yarın çocuklar sınıfa gittiğinde sıraların üstü bir karış toz. Andımız daha okunmuyor. Öğrenci bunu okuyunca içi büyük bir enerjiyle doluyor, huzurlu bir şekilde derse gidiyordu. Eğitimde fırsat eşitliği zaten yok. Örnek ,Karaçoban lisesiyle, Erzurum fen lisesi, İstanbul Kabataş lisesiyle, Van Başkale lisesi, yarın hiç eşit olmayan, aralarında katmerli uçurumlar olan, sınava girecekler... bir de öğrencilerin aile gelirleri hiç eşit değil. Aralarında çok büyük farklar var. Yüzde 67'si makarna, ekmek, yüzde 17'si de düzenli olarak et, balık, tavuk tüketiyor. Halbuki insan vücudu tüm besinleri alacak ki bünye güçlü ola beyin çalışa. Ha bir de giyim- kuşam ve kullanılan malzeme var, bunda da büyük eşitsizlikler var. Yine de Sayın Valim, bu mutat toplantınız hayırlı olsun. Selam ve saygılar.
