“Erzurum’un köklü bir altyapısı, güçlü potansiyeli ve gelişmeye açık vizyonu var.”
Vali Çiftçi Erzurum’un fotoğrafını çekti
Geçtiğimiz cumartesi günü makamında, Erzurum’un çiçeği burnundaki valisi Mustafa Çiftçi ile görüştüm ve sizler için intibalarımı ve satır aralarındaki detayları kaleme aldım.
-“Yüzölçümü bakımından ülkenin dördüncü büyük şehri olan Erzurum, sahip olduğu kültürel ve tarihsel birikimi ile de ciddi bir envantere sahip. Bize düşen görev, bu kıymetli hazineyi layık olduğu veçhile takdim etmek ve kıymetini artırmaktır.”
-Bu sözler, sanayinin, tarımın ve turizmin önemli merkezlerinden biri olan Konyalı bir isme ait… Evet; o isim: Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi…
-Okay Memiş’in AFAD Başkanlığı’na gitmesiyle, Mustafa Çiftçi de Çorum Valisi iken Erzurum’a atandı. Aslında ne O, ne de Erzurum O’na yabancı değil. Zira Mustafa Çiftçi, 2000’li yılların başında Erzurum’da Tekman Kaymakamı olarak görev yaptı. Vali Osman Derya Kadıoğlu’nun dönemi…
-“Neredeyse Erzurum tanıyamayacaktım; özellikle de şehir merkezini… Bu nasıl muazzam bir değişim ve aslına uygun yeniden yapılanma…”
-Hani bazıları, “Erzurum’a bu dönemde ne yapıldı ki?” diye sorup duruyor ya, keşke onlar bir de 20 yıl önce Erzurum’da kaymakamlık yapan Mustafa Çiftçi gözüyle bakmayı başarabilseler…
Merhum tarihçi Prof. Dr. Enver Konukçu bir sohbetimizde bana demişti ki, “Mehmet kardeşim, çok kıymetli bir kimse Erzurumlu değilse, yolu mutlaka Erzurum’dan geçmiştir.”
Hayli iddialı bir tespit olmakla beraber her Erzurumlunun da gururunu okşayan bir iltifat…
Barajdan önce Yusufeli’nde meşhur su kavuşumu vardı.
O su kavuşumunda, bir yanda Çoruh, bir yanda Oltu Çayı ve öbür yanda Tortum Çayı…
Her üç deli çay da aynı kavşakta buluşur ve öyle bir kucaklaşıp öyle coşkulu bir kutlama yapardı ki sanırsınız nehirler kıyama durdu, birbirine kös vurup duran dalgalar çenge koşuyor.
Erzurum’un jeopolitik konumu da, işte o su kavuşumuna benziyor.
Roma İmparatorluğu, pek çok alanda ilklerin öncüsü olduğu gibi aslında esas olarak yol konusunda başat rol oynadı.
“Bütün yollar Roma’ya çıkar” tespiti, öylesine edilmiş bir söz değildir.
Çünkü Roma, önce yol yapar sonra yürürdü.
Erzurum; tarihte belki Roma gibi yol yapmadı, ama yolda olanlara yoldaş, darda kalanlara kardaş, sahipsizlere de yuva oldu…
İlim merkezi olup ilmek ilmek kendi tarihini işledi.
Derbent şehri olup surlarıyla düşmana aman vermedi.
Şairler, alimler ve sanatkarlar şehri olup güzelliklere imza attı.
Karargah oldu çoğu zaman…
Ali Osman yıkılırken Cumhuriyete giden yolda kılavuz oldu.
Merhum Aydın Menderes, (idamlarının 62. yılında Adnan Menderes’i, Fatin Rüştü Zorlu’yu ve Hasan Polatkan’ı rahmetle anıyorum) Erzurum’da kendisiyle yaptığım bir röportajda demişti ki:
“Erzurum şöyle bir şehirdir: Bir sokak düşünün ve o sokakta yan yana iki kapı. Vakit sabahtır. O kapıların ikisi de açılır. Birinden sabah namazı için camiye gitmek üzere evden çıkan biri; öteki kapıdan da meyhaneden eve dönem biri… Her iki komşu da birbirlerine hayırlı sabahlar der ve kimse kimseyi bulunduğu hal üzerinden yargılamazdı.”
Biliyorum; içerisinde entrika, ihanet, seks ve casusluk yoksa bu uzunluktaki bir yazı okunmuyor.
Ben de zaten bugüne değil, yarınlara yazıyorum.
Vali Mustafa Çiftçi’yi makamında ziyaret ettim.
Son derece naif bir insan; buyurmuyor, dinlemeyi tercih ediyor. Çünkü öğrenmek istiyor.
Besbelli ki heybesi dolu… İyi bir hafız olmasının verdiği avantaja dayanarak, Allah adına elif gibi kelamlar ediyor.
“Erzurum nasıl kalkınır?” sorusuna Çiftçi’nin de çantasında bir bilindik model var:
Bir numara, hayvancılık…
Sonra?
Kış turizmi…
Başka?
Eğitim…
Sanayi yok mu yani vali beyin gündeminde?
Olmaz mı?
Var elbet…
Lakin önce hayvancılık…
Haksız mı?
Hiç haksız olur mu, sonuna kadar haklı…
Bu coğrafya, hayvancılık için biçilmiş bir kaftan…
Rus şairi Puşkin bile aynı şeyi söylüyor.
Erzurum’un büyükbaş hayvan sayısı Okay Memiş zamanında bir milyon olarak hedeflenmişti.
Ne yazık ki o rakam tutturulamadı.
Lakin 250-300 bin civarında olan büyük baş hayvan sayımız artı 800 binlere ulaştı.
Yani hedefe ramak kaldı.
Bir saate yakın süren o görüşmemizde bendeniz Vali Mustafa Çiftçi’yi son derece kararlı gördüm:
Erzurum’da unutulmaz hizmetlere imza atmak istiyor.
Erzurum’da yirmi yıl önce kaymakamlık yapan biri, bugün şehrin valisi…
Adil yönetim ve fırsat eşitliği böyle bir şey…
Evet Erzurum o kadar gelşti ki ;Aş,iş, ekmek bollaştı 2000 yılı Erzurum nüfusu:937.389 2022 yılı Erzurum nüfusu 749.754.
özellikle mng avm yolunda hiçbir denetleme kontrol yok. yazan doğru yazmış eksoz sesleri aşırı fazla ve kafelerin önü yine yanyana park dolu tek şeride düşüyoruz. inanılmaz yoğunluk oluyor artık buna bir çare bulun yoksa orası terk edilmiş hale dönüşecek kimse eksoz seslerini dinlemek zorunda değil. gerekirse mng kapatılsın.
Vali beyden ricamız lütfen hz Ömer adaletiyle yönetsin, Türkiye cumhuriyetine sahip çıksın.
erzurum olarak caddelerimiz asflatlanmalı. mng avm çivarı akşamları özellikle gençler eksoz patlatıyor ve hız yapıyorlar. kesinlikle denetleme olmalı. trafik ekiplerinden bunu rica ediyorum. et ve süt fiyatları aşırı pahalı. çocuklar nasıl beslenecek peynir olmuş 200 tl. koli yumurta 115 tl et 400 tl. ayrıca okulda beslenme saatlerinde çocuklar dışarıya salınıyor bunlar ne yiyip içiyor ne yapıyor mdürlerin umrnda değil. sahip çıkmayacaksanız müdürlük yapmayın veya yemekhane olsun çocuklar ne yiyip içiyor haberiniz yok. özel okullarda yemekhane varsa devlet okulunda niye yok. imkan yoksa ikili eğitim olsun. saldım çayıra ile müdürlük olmaz. valimiz bunlara el atmalı.
sayın valimiz den bir ricamız atatürk üniversitesindeki atlatmalar artık hem aracımızı hemde bizleri yoruyor inanın araçlarımız mahvoldu hergün 2 defa bu atlatmaların üzerinden geçiyorum fıtık olduğum gibi aracıma arkadan çarptılar araçlarımız haşat oldu rektörlüğe yazıyoruz hiç bir gelişme yok. atlatmaların kaldırılması artık can ve mal güvenliğimiz için zorunludur. trafiği düzene sokmak için trafik lambası konur işaret konur. burası dağ başı değil ki insanların yolunu kesiyorsunuz. sayın valimden bunu rica ediyorum.
O fotoğrafta ne vardı ? .. kocaman bir hiç. Bu kadar büyükbaş hayvan varsa neden etin kilosu 390 ₺ ?.. insanlar metrelerce kuyrukta et almak için bekliyor. Sayın Vali, Erzurumla, Konya"yı mukayese etse aradaki uçurumu çok iyi görür. Halbuki 20 yıl önce bu şehirden, her gün 5 tır et çıkardı. Şimdi bu şehire et dışarıdan geliyor, patates Sivas ve Ahlat"tan, soğan Niğde'den geliyor. Erzurum ümidini üniversite öğrencilerine, mngye gelecek iranlilara, dışarıdan gelecek samana, ota bağlamış durumda. Üretim yok. Mngdeki ürünler hep dışarıdan geliyor. Bir zamanların bu üretici şehri, tamamen tüketime dönmüş, israf, tüketim çılgınlığı, lüks tavan yapmış. Satanlar da alanlar da bu lüksü yaşayanlar da sadece yüzde 15 kesim. Yüzde 85 kesimin canı çıkıyor. Halk hayat pahalılığı altında inim inim inliyor. Bu resimde bunlar niye yok ? .. Sayın Valimiz, sehtrin birkaç yerine et satış mağazaları kurarsa büyük bir sevap kazanır. Bunu bu halk bekliyor. Belediye dışarıdan sebze ,meyve, bakliyat, temel gıdaları getirip uygun fiyatla satacak bir gida mağazası açsın halk fahiş fiyata bunları almaktan kurtulsun. Personeli, aracı çok. Bunu rahatlıkla yapabilir. Sayın Valimiz'den bunu istiyoruz. Halep orada ise arşın burada. Kuru kalabalık söze gerek yok. İcraat bekliyoruz, icraat. Haydi, haydi, bu hizmetleri yapınız. Halk sizi minnetle, şükranla yad eder. Sizi sırtında taşır. Hani bir zamanlar belediye tanzim satış mağazaları vardı. Vatandaş ihtiyaç maddelerini buradan, dışarıya göre daha ucuza alır, rahat ederdi. Ne oldu bunlara ?..Asıl şimdi buna ihtiyaç var. Halk sizden hizmet bekliyor. Haydi yapınız bunları. Selamlar.