KÜLTÜR - SANATHaber Girişi : 05 Mayıs 2021 00:23

Üzeyir İlbak, gençlere yazarlık ve dergicilik tecrübelerini anlattı

Üzeyir İlbak, gençlere yazarlık ve dergicilik tecrübelerini anlattı
Yazar Üzeyir İlbak, çevrimiçi olarak yapılan programda program yöneticisi ve ŞEHİRDER Başkan Yardımcısı Mustafa Uğurlu’nun ve programa yoğun ilgi gösteren gençlerin sorularını cevapladı.

Erzurum Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği’nin (ŞEHİRDER) Gençlik ve Spor Bakanlığı, Gençlik Hizmetleri Destek Programı’nın destekleriyle yürüttüğü “Geleneğin Okuru Geleceğin Yazarı” projesi kapsamında düzenlenen yazar buluşmalarının bu haftaki konuğu “Dil ve Edebiyat” dergisi Genel Yayın Yönetmeni Üzeyir İlbak oldu.

Yazar Üzeyir İlbak, çevrimiçi olarak yapılan programda program yöneticisi ve ŞEHİRDER Başkan Yardımcısı Mustafa Uğurlu’nun ve programa yoğun ilgi gösteren gençlerin sorularını cevapladı. Konuşmasının başında ülkemizde dergiciliğin tarihsel safhaları ve ulusal dergilerin dünden bugüne yaşadığı dönüşümleri değerlendiren İlbak, kişilerle anılan dergilere günümüzde rastlanmadığını ve dergilerin kurumsallaşarak yayın hayatlarına devam ettiğini ifade etti.

Necip Fazıl, Sezai Karakoç, İsmet Özel, Cahit Zarifoğlu, Nuri Pakdil gibi şair ve yazarlarla hatıralarından örnekler veren; okuma ve yazma süreçlerine dair tavsiyelerde bulunan İlbak, sistematik okuma yapmanın ehemmiyetine dikkat çekti. Gelen sorular üzerine Üzeyir İlbak özetle şunları söyledi: “Bir yazarın eserlerini kronolojik yaklaşımla ele almak okuyucuya yazarın dünyasını kavrayıp hazmetme imkânı sağlayacaktır. Yazarlık yolunda atılması gereken ilk adım ne yazılacağına karar vermektir. Bu kararın bir kimlik üzerinden inşa edilmesi gerekir. Okuyucunun yazarlık yolunda bir kimlik edinebilmesi ise yazar okumalarıyla sağlanabilir. Bu bağlamda Refik Halit Karay, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Cemil Meriç, eserlerinin üslup ve dil özellikleri bakımından okuyucular için eğitici olabilir. Bu ve benzeri yazarlar gençler tarafından dikkatle okunmalıdır.”

Okurlarla dergicilik çalışmaları üzerine tecrübelerini de paylaşan İlbak, editörlerin asıl işinin gençleri yetiştirmek olduğunu, dergilerin yazarlık yolunda adım atanlara kılavuzluk etmek gibi bir sorumluluğunun bulunduğunu, gençlerin yazarlık sürecinde metin inşa ederken bir usta edinmelerinin gerektiğini, bu nedenle yazarın bir edebiyat ortamında bulunmasının yazara önemli katkılar verebileceğini aktardı.

Dergilerin yazar adaylarına sunduğu imkânlar hakkında bilgi veren İlbak, dergilerin güncel edebiyatın takip edilmesinde ve dönemin insanının tanınmasında bir okul görevi üstlendiğini aktaran İlbak, her yazarın bir dergide yetiştiğine ve her iyi yazarın mutlaka bir dergi ile irtibat halinde bulunduğuna dikkat çekti. İlbak, özellikle genç yazarların cesaretlendirilmesinde dergilere ihtiyaç duyulduğunu da sözlerine ekledi.

Dergilere gelen yazıların nasıl değerlendirildiği sorusuna cevap veren İlbak’ın dergilere ilk kez yazı gönderecek olanlara tavsiyeleri şöyle oldu: “Bir dergiye ilk kez yazı gönderecek olanlar yazdığı türle ilgili birkaç eser göndermeliler. Yazıyı gönderen kişi gönderisine kısa bir özgeçmişini ve hangi yazarları takip ettiğine dair bilgileri de eklemelidir. Böylece editör, gönderilen eserleri okurken eser sahibinin yazarlık dünyası hakkında fikir edinmiş olacaktır.”

Genel yayın yönetmenliğini yaptığı Dil ve Edebiyat Dergisi’ne gençler tarafından gönderilen metinler incelenince gençlerin hangi alanlarda eksikleri bulunduğu sorusuna cevap veren İlbak, gençlerin kayda değer metinleri okumak yerine popüler metinlere rağbet gösterme eğiliminde olduklarına değindi. Popüler eser ve nitelikli eser ayrımının ancak usta çırak ilişkisine dayalı bir edebiyat ortamında mümkün olacağını ifaden eden İlbak, nitelikli eserlerin büyük kitapçıların arka raflarında aranabileceğini aktardı.

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.