FETÖ terör örgütü suya benzemez. Çünkü: En azgın nehirler bile bazen durgun akar, ama FETÖ ihanet çayları her daim kalleşlik üzere kabarıp kabarıp durur.
Değil sekiz, aradan seksen yıl da geçse bu ihanet, hem devlet hem de millet hafızasından silinmez…
Çünkü:
En azılı düşmanların bile yapmaktan imtina ettikleri alçaklığa uğradık.
Bu ülkenin uçakları, tankları, helikopterleri ve namluları kendi milletini vurdu.
Bombalar yağdı sivillerin üzerine…
Kadınlar öldü, gençler kurşunlara hedef oldu, yaşlılara bile acımadılar.
15 Temmuz 2016 tarihi, Türkün en kara gecesiydi…
Halide Edip Adıvar, Kurtuluş Savaşı’nı anlatırken Türk askeri için müthiş bir tasvir yapar:
“Ateşe koşan kelebekler gibi.”
15 Temmuz’da bu millet, bir kez daha o ateşe koşan kelebekler gibi ölüme yürüdü; gözünü bile kırpmadı…
Ülkenin dört bir bucağında olduğu gibi Erzurum’da da meydanlar, caddeler, sokaklar doldu taştı.
Elinde Türk Bayrağı olan her yaştan insan gece boyunca kükredi, haykırdı:
“İhanete geçit yok.”
Nitekim geçit verilmedi; öyle ki hainler kendi kanlarında boğuldu.
İhanet, daha şafak sökmeden kalleşlere mahsus çukurlara gömüldü.
O gün on yaşında olan bir çocuk bugün on sekiz yaşında…
Yani birçok açıdan meseleyi tetkik edecek iradeye sahip.
Videoları, televizyon görüntülerini ve gazete haberleri açıp incelesin…
Görecek ki o gece Erzurum’da, iki grup insan tipi vardı:
Birincisi: Sonunda ölüm de olsa meydanlara çıkalım, devletin yanında olup hainlerin karşısına dikilelim diyenler…
İkincisi: Acele etmeyelim. Hangi tarafın kazanma ihtimali yüksekse ona göre pozisyon alalım diyenler…
Sırf bu ikinci anlayıştakiler yüzünden o gece, ( birkaç saat boyunca ancak bir avuç kimse varken) Erzurum Polisevi’nin önü sabaha doğru hınca hınç olmuştu.
Çünkü devlet, darbecileri alt etmişti!
15 Temmuz, emperyalist katillerin Türkiye’ye biçtikleri ölüm fermanıydı.
Çok şükür ki milletin ve devletin feraseti o paçavrayı yırtıp attı.
Alayının birden camları tuzla buz oldu, planları sükut-u hayale uğradı.
Evet; aradan sekiz yıl geçti.
Ama ne ihanet eskidi ne de hainler değişti.
Çünkü düşman suya benzemiyor.
Mecliste araştırma komisyonuna niçin hayır diyorlar niçin incelemiyorlar . Bunları bir araştırın
