Türk medyası Erzurum’a niye şaşı bakıyor?

Kötü niyet değilse, büyük bir cehalet…

Türk medyası Erzurum’a niye şaşı bakıyor?

Yalan ve yanlış haberde ısrar eden medya kuruluşları, bu tavırlarıyla aslında neyin peşindeler?

Kabine yani Bakanlar Kurulu uzun yıllar sonra bu kez de Ankara’nın dışında bir yerde, dün Ahlat’ta toplandı.

Türkiye’nin pek de alışık olmadığı bir gidişat…

Kabine, başkentte toplanır; çünkü siyasi teamül bunu gerektiriyor.

Anlı şanlı Türk medyası (televizyonu yazılı basını ve internet haber siteleri) birkaç gündür şu haberi geçiyor:

“Bakanlar Kurulu, en son Ankara dışında 2003 yılında Sivas’ta toplanmıştı. Uzun aradan sonra Ankara dışında bu kez de Ahlat’ta toplanacak.”

Bu cümleyi, temcit pilavı gibi her saat başı dayayıp duruyorlar!

Pekii gerçek bu mu?

Değil elbette ki…

Çünkü: 2003 yılında Bakanlar Kurulu, Erzurum Kongresi’nin 84. Yılı münasebetiyle Erzurum’da toplanmıştı.

Erdoğan’ın başkanlığında toplanan Kabine, o meşhur toplantısını da Kongre Binası’nda yapmıştı.

Hakikat bu olmasına rağmen sözde araştırmacı Türk medyası, kötü niyetle olmasa bile cahilliğinden ötürü tarihi çarpıtıyor.

Ne Sivas’tan ne de Erzurum’dan bir Allah’ın kulu çıkıp demedi ki:

“Yanlış haber veriyorsunuz; 2003 yılında Kabine, Sivas’ta değil Erzurum’da toplandı.”

Hafızam beni yanıltmıyorsa, bir sefer de Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı sırasında Konya’da toplanmıştı.

Bunun dışında herhalde başka bir örnek de yok…

Biliyorum birileri hemen itiraz edecek; diyecekler ki:

“Halkın gündeminde birçok sıkıntı ve sorun varken bu yanlış haber hayati önem mi arzediyor?”

Hayati önem arzetmiyor tabii ki…

Lakin medyanın Erzurum’a dönük bir şaşı bakışı sözkonusu…

En tehlikeli olanı da, Erzurum Kongresi’nin itibarsızlaştırılması…

Öteden beri bu ülkede belli bir kesim, Erzurum Kongresi’ni değersizleştirip Sivas Kongresi’ni flaş hale getirmeye çalışmaktadır.

Sağolsun(!) Erzurum halkı da zaten kendi değerine sahip çıkmadığı için meydan boş kalıyor.

Haliyle atış serbest!

Oysa…

Ne Erzurum ne de Sivas kongreleri asla birbirlerinin rakibi ve hasmı olmadığı gibi her iki kongre de son derece kıymetlidir.

Elli ya da yüz yıllık bir geçmişten söz edilmiyor ki, tarihi kaynaklar yetersiz denilsin.

Yirmi üç yıl öncesinden bahsediyoruz.

Tarihi vesikaya hacet yok, yaşı 40 civarında olanlar bile hatırlıyor:

2003 yılında Kabine Erzurum’da toplandı.

Bendeniz o gün yani 23 Temmuz 2003’te o Kabine toplantısını, gazeteci olarak takip etmiş ve haber yapmış kimseyim…

Aynı tarihte Kabine ikinci kez Sivas’ta toplanmadı.

Bu kadar taze bir bilginin medyanın arşivinde olmamasını düşünmek ancak saflığın işaretidir.

Seksenli-doksanlı yıllar olsaydı çok şaşırmazdık.

Türk basını, o yıllarda şu manşetleri atmıştı:

“Cumayı toplu halde kıldılar.”

“Hac bu sene de Kurban Bayramı’na denk geldi.”

Yıl gelmiş 2024’e Türk medyası hâlâ gerçeğin peşinde değil!

Sivas’ta da toplanabilirdi ve bundan sonra da toplanır.

Mesele o değil…

Mesele, Erzurum’un hakkının yayın yoluyla gasp edilmesidir.

TRT ve Anadolu Ajansı’na ne demeli?

Aşkolsun size…

Niye çıkıp düzetmediniz bu yanlışı?

Erzurum Kongresi’ne dair sizlerin şaşı bakışı olmadığı aşikârdır.

Neden sustunuz kaç günden beri?

Erzurum’un milliyetçi ve muhafazakâr yapısı, bidayetinden beri bu ülkede kimi kesimleri acayip derecede rahatsız etmektedir.

İmkân bulsalar bu şehri bir kaşık suda boğmak isteyeceklerdir.

Onları anlıyoruz da, sözde milli ve yerli medyaya ne oluyor; onlar neden Erzurum’a, Erzurum Kongresi’ne karşı peşin hükümlü?

Birileri, Atatürk’ün Erzurum’da 57 gün kalmasını acaba ne zannediyor?

Eğlence mi, tatil mi?

Bir kere, ama yalnızca bir kere Nazım Hikmet’in Kuva-yi Milliye Destanının Erzurum kısmını okusalardı, göreceklerdi ki Erzurum Kongresi, Türk tarihinin dönüm noktalarından biridir.

İçerledim…

2003 yılında Kabine 23 Temmuz’da Erzurum’da toplanmasına rağmen birilerinin bunu Sivas şeklinde değiştirmesi, bedime ar geldi.

Şayet birileri bizi Sivas’la kapıştırmak istiyorlarsa, biz o oyuna gelmeyiz.

Etle tırnak gibidir bu şehirler…

Mustafa Kemal Paşa, çok sevdiği askerlikten Erzurum’da istifa etti…

Mustafa Kemal Paşa’nın, Selanik’ten sonra tek nüfus kaydı Erzurum’dadır.

Erzurum Kongresi, milli şuurun uyanışına çıra olan yegâne toplantıdır.

Ezcümle…

Bu yanlış haberi ısrarla sürdürmesinden ötürü Türk medyasını kınıyorum…

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Erzurum sahipsiz şehir 01 Eylül 2024 14:12

    Akp'nin gözleri kör kulakları sağır olmuş üflemek lazım seninde ihtiyacın var Şener efendi.

  • Ali er 27 Ağustos 2024 19:24

    Erzurum mdlesef Büyükşehir olmamalı inanın zararı var faydası yok. Sekmen zaten bu şehirin başına musallat olmuş bir musibet. Rant peşinde en don Dsi ve karşısına göz koymuş orduevi arsasına göz dikmişler. Yazıktır günahtır bu şehrin kaderiyle oynamayın. Senelerce kartalda başkanlık yaptın yeter lütfen bizim toprağımıza yan bakayım gözü çıksın. Siz hiç istanbuldan gelip erxuruma yerleşen gördünüz mü yok çıkarı olmasa inanın kimse gelmez. Tüm kamu devlet kuruluşları aman canınızı verin arsanızı vermeyin bu iş namus meselesidir can verilir kan verilir arsa verilmez. Hadi başka kapıya yallah

  • Dadaş 27 Ağustos 2024 08:21

    Afyon kocatepe, Sarıkamış, Malazgirt hakkettiği tarihi ve turistik değere ulaştı. Milli bilinç oluşmasına çok ciddi katkıda bulundular. Aynı zamanda çok yatırım aldılar. Erzurum da ise tabyalar hayvan yatağı, nene hatunun heykeli kayıp, yaptıkları yürüyüş ise heyacanını kaybetti. Diğer yerlerdeki gibi temsil, yatırım ve katılımın üst düzeyde olması gerekir. Bu zamana kadar sorumluluğunu yerine getirmeyenlere yazıklar olsun.

  • Taha Tuğlular 26 Ağustos 2024 12:53

    Özür dilerim. Nüfus 719.000'e düştü olacak.

  • Taha Tuğlular 26 Ağustos 2024 12:48

    Sayın Şener, bütün bunlar, bu şehrin ,sahipsiz olmasından kaynaklanıyor. Mesela iki gün önce , TÜİK, nüfusu düşecek şehirleri yazdı. Erzurum, Ağrı, Çorum, Muş, Gümüşhane, Erzurum -30 bin düşecek, nüfusu 670 bin olacak. Zaten büyükşehir statüsünü kaybetti. Nüfus neden düşer, niçin halk bu şehirden göç eder ?. Şehir hizmet almadığı, halk hizmet göremediği için. Devlet bu şehire yeteri kadar hizmet etmediği için. Vatandaş çareyi şehirden kaçmakta buluyor. Yerden, göğe kadar haklıdır. Bu şehir sahipsiz, bu şehrin sahibi yok. Yatırım gelmiyor, hizmet yapılmıyor. Mesela size bir örnek. Dadaşken, yrp'ye verdi diye, suları kesildi, otobüs seferleri kasıtlı olarak aksatıldı, halktan hesap soruldu, halk cezalandırıldı.Şimdi sıkıntı yok. Neden ? Başkan, AKP'ye geçti diye. Böyle bir zihniyet olur mu? Yine kitap fuarında, belli yazarların kitapları fuara sokulmadı, satışları yaptırılmadı. Daha o medya, birilerinin bilerek yaptıkları yüzünden bu şehre neden olumlu baksınlar ki. Bu kafayla bir yere varılmaz, önce bu kafayı düzeltmek, insanlara fikir ve düşüncelerinden dolayı yanlış bakmayı değiştirmek gerekir. Yoksa bu gidişle " bizim oğlan bina okur, döner döner yine okur" dan öteye gidemeyiz. Selamlar.