Önce fıkrayı anlatalım ki, bu yazıyla neyi murat ettiğimiz daha iyi anlaşılsın…
Seyir halindeki tren arıza yapar.
Görevliler yolculara seslenir:
“Birinci mevkide seyahat eden yolcularımız, bavullarınızı hazırlayınız. Görevliler gelip alacak ve otomobillerle sizi beş yıldızlı otele yerleştirecek.”
Anlaşıldı ki arıza, kısa zamanda giderilemeyecek kadar büyük…
Derken…
Yeni bir anons:
“İkinci mevkide seyahat eden yolcularımız, bavullarınızı alıp aşağıya inin, görevliler otobüsle sizi konaklayacağınız misafirhaneye götürecek.”
Fıkra bu ya…
O trenin üçüncü mevkiinde yolculuk edenlerin tamamı Erzurumludur.
Hemen bavullarını toplamaya koyulurlar. Nasılsa bundan sonraki anons bizim için yapılacak şeklinde düşünürler.
Dakikalar geçer, ama anons filan yapılmaz.
Erzurumlu yolcular ellerinde bavulları trenden iner.
Şaşkın şaşkın etrafa bakınırken, “çatık kaşlı” görevli yanlarına gelir…
“Durun” der. “Hayrola nereye gitmeye hazırlanıyorsunuz?”
“Nereye olacak, diğer yolcuları otele, misafirhaneye götürdüler. Herhalde bizi de konaklayacağımız bir yere götürürsünüz.”
“Çatık kaşlı” görevli çıkışır:
“İyi de bu arızalı treni kim itecek?”
Zaman zaman Erzurum’a yalnızca arızalı treni itmek düşüyor!
İşte o anlayışın bir tezahurü…
Her gün beş altı uçak dolduracak sayıda yolcu olmasına karşın, Erzurum’dan İstanbul’a karşılıklı olarak yalnızca iki sefer yapılıyor.
Ve bu durum 1 Temmuz’a kadar böyle sürüp gidecek.
Kimse bir açıklama yapma ihtiyacı duymuyor, niye sefer sayısı düşürüldü sorusuna cevap verilmiyor.
Tabiri caizse THY, “canımız böyle istedi” diyor!
Malumunuz, bilet fiyatlarından ötürü uçakla seyahat etmek artık her babayiğidin harcı değil.
Buna rağmen demek ki, hali vakti yerinde olan insanımızın sayısı çok ki, Erzurum’a günde on uçak kaldırsalar onu da dolacak.
Baksanıza Rize de aynı potansiyellere sahip…
Günde İstanbul’dan sekiz uçak Rize-Artvin hava limanına inip kalkıyor.
Aslında hikaye belli…
Turizm sezonu açıldı ya…
THY, turizm bölgelerine yolcu taşıyan uçak bulmakta zorlanıyor.
THY eskiden de yapardı bunu…
Bir yere ek sefer konulması gerektiğinde, “olumsuz hava şartları yüzünden” deyip, hemen Erzurum uçağını iptal ederdi.
Bilirdi ki Ankara’da bu keyfiliğin hesabını soracak biri yok!
Şimdi de “turizm sebebiyle” diyecek, ama diyemiyor!
“Böyle gerekti” deyip işin içinden çıkıyor!
Nasılsa tren itilemeye alışık olan Erzurumlu, şimdi de ya Trabzon’a ya Erzincan’a, olmadı Rize-Artvin Havalimanı’na uçsun!
Hoş incileri dökülmez ya…
Hem uçağın arkasından bakmak, tren itilemeden daha da eziyetli değil!
Ovit tüneli yok mu kardeşim? Çabucak Rizeye gider oradan bineriz. Siz de her şeyden şikayetçisiniz.
rize havalanına uçuş olsun diye öyle yapılıyor olabilir mi.