Muharrem ayı dolayısıyla Tekirdağ Müftülüğü Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu tarafından program düzenlendi.
19 Aralık 2010 Pazar günü Belediye Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa İl Müftüsü Mahmut Gürlen, İlçe Müftüleri, Hatayi Sultan Cemevi Dedesi Mehmet Şahin ve Çerkezköy Hacı Bektaş-ı Veli Derneği Başkan Yardımcısı Tarık Çimen katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başlayan programda öncelikle Arif Sağ’ın “Ah Hüseyin Vah Hüseyin” ağıdı eşliğinde Kerbela’yı resimlerle anlatan bir sinevizyon gösterisi sunuldu. Ardından birlik ve beraberliğe vurgu yapan ayetler, Eski Cami İmam-Hatibi Yavuz Budanır tarafından okundu. Okunan Kur’ân-ı Kerim ayetlerinin meali ise ekrana yansıtıldı.
Programın açılış konuşmasını İl Müftüsü Mahmut Gürlen yaptı. Duygu dolu konuşması sırasında Gürlen, “O gün Yezid ve taraftarlarının yaptığı ile bugün Hz.Hüseyin’i kendi ikballerine, siyasi ve bölücü emellerine, ateistlik emellerine alet edenlerin yaptıkları aynı şeydir. Ve o gün en fazla namaz kılan, takvada en üstün olan Hz.Ali ve Hz.Hüseyin Efendimizdir. Kur’ân’dan ayrılmayan, ilim ve irfanın zirvesi Hz.Ali’yi önder gösterip de namazdan niyazdan uzaklaşanlar herhalde güzel bir şey yapmış olmuyorlar.” dedi. Gürlen’in konuşmasının ardından Tekirdağ Müftülüğü Aile Bürosu’nun 2010 yılı içerisinde yapmış olduğu faaliyetler ve kuruluş amaçlarını içeren bilgilendirici bir slayt sunuldu.
Hatayi Sultan Cemevi Dedesi Mehmet Şahin ise “Saygıdeğer Canlar! Bu organizasyonu bize lütfeden herkese teşekkür ediyoruz. Sayın Müftüm konuşmasıyla gönüllerimizi fethetti. Hz.Hüseyin, Peygamberin soyunu devam ettirmek adına bize örnek olmuştur. Biz de onun Kerbelasını matem olarak kabul edip on iki gün oruç tutuyoruz.” dedi ve sazıyla bir ehl-i beyt mersiyesi okudu.
Çerkezköy Hacı Bektaş-ı Veli Derneği Başkan Yardımcısı Tarık Çimen ise, Sinan Dedenin selamını söyleyerek başladığı konuşmasına güzel bir şiirle devam etti. Ve konuşmasında şunları söyledi: “Her gün aşura, her yer Kerbela.. Peygamberlerine sahip çıkan ümmet, Kerbela’yı unutmadı. Bunu bir ayrım sebebi olarak kullanmak isteyenler, Alevi-Sünni kavgası çıkarmak isteyenler bilsinler ki, Kerbela kıyamı, birlik kıyamıdır. Kerbela ne Aleviliğin ne Sünniliğin meselesidir. Hatta bir dinin meselesi de değildir. Bir insanlık meselesidir.”
Selamlama konuşmalarının ardından da İmam-Hatiplerden Servet Boztekin, Yavuz Budanır, Hasan Sereyim, ney ve bendir eşliğinde bir Kerbela İlahisi ve ağıtı okudular.
Tekirdağ İl Müftülüğü Vaizi ve Aile Bürosu Koordinatörü Gülsüm Soydan ise “Kerbela’nın Kadınları ve Çocukları” konulu konferansında, Kerbela’nın tarihsel sürecini özetledikten sonra “Müslümanlar, Kerbela faciasını hiçbir zaman unutmayacaklardır. Ama ayrımcılık yapmak için değil, ayrı düştüklerinde neler olabileceğini unutmamak ve ibret almak için. Ya ibret alırız ya ibret oluruz… Ama biz şimdi biliyoruz ki Hz.Hüseyin, dedesinin yanında, annesi Hz.Fatıma’nın, babası Hz.Ali’nin, abisi Hz.Hasan’ın ve diğer kardeşlerinin yanında, cennette… Şu an elimizden gelen tek şey, şöyle dua etmek: ‘Allah’ım! Öyle bir hayat yaşayalım ki bize de ehl-i beytin yanına gitmeyi nasip et!’”
Yaklaşık 500 kişinin katıldığı programın ardından her kesimden halkımız tebrik ve teşekkürlerini sundular. Birbirlerine karşı önyargılarının kalktığını söyleyerek daha sık buluşmayı dilediler
