Millet olarak çok zor zamanlardan geçiyoruz. Öncelikle Rabbimize şükürler olsun ki; darbecilerin meşum planları Allah'ın yardımı ile tersine döndü.
Bu hain teşebbüs sırasında katledilen tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.
Devletimize ve üzerinde yaşadığımız vatan toprağına sahip çıkma sorumluluğunu ve onurunu hiçbir zaman için elden bırakmamak zorundayız.
Unutmayalım ki, Türkiye için bir dönüm noktasındayız. Tek bir çıkış yolumuz var; o da birlik ve beraberliğimiz... Siyasi görüşümüz ne olursa olsun, darbeye karşı birlik olmak, tek yürek ve tek yumruk olmak, devletin ve halk iradesinin müdafaasında bulunmak ve onların yanında yer almak... İkinci bir cümle kuracak durumda değiliz.
Bütün farklılıkları geride bırakıp, tüm vatandaşlar olarak bir parçası olduğumuz bu ülke için sağduyulu, feraset ve basiretli bir tavır ortaya koymak durumundayız. 15 Temmuz gecesi millet olarak gösterdiğimiz direnişi, birlik ve beraberliği hiç eksiltmeden sürdürmek zorundayız. İçerideki ve dışarıdaki bütün düşmanların hesaplarını bozacak tek şey budur.
Tek bir ayrılık cümlesi kurmak, bu ülkeye ihanettir. Darbeye karşı dururken, kuracağımız cümlelerin arasına, birlik ve beraberliği zedeleyecek ufak bir ayrılık iması karıştırmak dahi sorumsuzluktur, büyük bir vebaldir.
Ayrıca, darbeye karşı millet iradesini göstermek için meydanları doldurup bayram şenliği yaşarken, şehitlerin hüznünü hiçbir zaman unutmamalıyız.
Türkiye'yi on yıllarca geriye götürecek bir darbeyi savuşturmuş görünüyoruz. Fakat ortam hala kırılgan. Bu ülkenin milli iradesinin üzerine bomba yağdıran hainleri hiç unutmadan ve ümidimizi hiç yitirmeden vatandaşlar olarak sorumluluğumuz birlik olmaktır. Karanlığın en yoğun olduğu vakit, güneşin doğuşuna en yakın andır. Tüm bu sıkıntılar, devletin paralel devlet yapılanmasından temizlenmesi ve birikmiş sorunlarımızı ele almanın miladı olabilir. Yeter ki, bu kriz döneminde üzerimize düşeni yapalım.
Evet! Hepimiz dehşete kapılmıştık; bu ülkenin millî ordusunun üniformasını giymiş, bu milletin ödediği vergilerle alınmış silahları taşıyan birtakım askerler, tankları sivillerin üzerine sürüyor, helikopterlerden halkı tarıyor, uçaklarla milletin Meclis'ini bombalıyor, Cumhurbaşkanı'nın canına kastediyordu. Bu teşebbüs, öncekilerden çok farklıydı; işgal kuvvetlerinin bile halkın ve dünya kamuoyunun muhtemel tepkisinden çekinerek cesaret edemeyecekleri bir vahşet sergileniyordu.
Doğrudan doğruya millî iradeyi hedef alan bu gözü dönmüşlüğü, bu alçaklığı idraklerin alması mümkün değil! Bu ülkenin çocukları bu hâle nasıl getirilmişlerdi? Bir asker, silahını korumakla yükümlü olduğu halka nasıl doğrultabilirdi?
Herkes gibi ben de darbeler devrinin artık kesinlikle bittiğine inanıyordum. 15 Temmuz akşamı, işin şakaya gelir tarafı olmadığını anlayınca hayretler içinde kaldım. Ancak halkımızın sokaklara dökülüp destansı bir cesaretle tankların üzerine tırmanarak beyinleri uyuşturulmuş, hayal âleminde yaşayan bir gruba bu gerçeği hatırlattığını gördükten sonra "İşte" dedim, "darbeler devri asıl şimdi bitti!" Ve dilimde İbrahim Hakkı'nın meşhur mısraları gezinmeye başladı:
Hak şerleri hayreyler
Ârif anı seyreyler
Zannetme ki gayreyler
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Evet! Halk kendi iradesine sahip çıkmıştır. Milletimize geçmiş olsun diyorum. Artık işimize bakalım ve bu ülkenin geleceğiyle ilgili ümitlerimizi ve hayallerimizi hep canlı tutalım. Unutmamak gerekir ki:
Âtîyi karanlık görerek azmi bırakmak,
Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak!
Yazımızı canını vatan ve millet için feda eden şehitlerimize dualar ederek bitiriyorum:
ŞEHİTLERE DUA
Gencecik bedenlerini vatanlarına siper eden, canlarını senin uğrunda feda eden, ruhunu sana armağan eden şehitlerimizin vatan topraklarından sana yakarıyoruz.
Issız bir gecede, karanlık bir vadide, vatan için, millet için, barış için, huzur için, din için, mukaddesat için can veren şehitlerimiz rahmetinle kucakla Allah'ım.
Şehit haberi alarak yürekleri dağlanan annelere, babalara, eşlere, evlatlara Sabr-ı Cemil ihsan eyle Allah'ım.
Bütün acılara rağmen birlikte, beraberlikte ısrar eden milletimize dayanma gücü lütfeyle. Aziz milletimizi derin acılardan, ağır imtihanlardan muhafaza eyle.
Yüce kitabında 'şehitlerde ölüler demeyin' buyuruyorsun Allah'ım, şehitlerimizi peygamberlerle, salihlerle birlikte haşereyle. Şehitlerimizi Bedir ve Uhud şehitleriyle, Çanakkale, Malazgirt, Sakarya şehitleriyle birlikte cennette buluştur Ya Rabbi.
Peygamber Efendimiz, 'şehitlik makamı peygamberlikten sonraki en büyük makamdır' diye buyuruyor. Şehitlerimizi o yüce makamlara eriştir Allah'ım.
Birliğimize, dirliğimize göz dikenlere, izzetimize, şerefimize kurşun sıkanlara fırsat verme Allah'ım. Dinimizin, milletimizin bekasını sarsacak her türlü dâhili ve harici fitnelerden, fesatlardan milletimizi memleketimizi halas eyle Allah'ım.
Tarih boyunca nice saldırıya mertçe yiğitçe karşı durmuş insanlarımıza bu cinayetler karşısında metanetli, ferasetli, soğukkanlı ve iradeli olmayı lütfeyle Allah'ım.
Fitne ateşiyle bizi tutuşturmak isteyenlere karşı yekvücut olmayı, tek bilek olmayı milletçe hepimize nasip eyle Allah'ım.
Hep birlikte, büyük bir coşkuyla askere uğurladığımız evlatlarımızı, vatanına, milletine bağlı olarak yetişmelerini ve sağ salim olarak memleketlerine dönmelerini nasip eyle...
Asker ve polislerimizi millet ve devletimize hadim eyle Ya Rabbi! Dinimize, devletimize ve milletimize hizmet edenleri iki cihanda aziz eyle, her türlü hizmetlerinde muvaffak eyle Ya Rabbi! Bu aziz vatanı korumak, İslam'ın sancağını dalgalandırmak için cepheden cepheye koşan ve bu uğurda canını feda eden bütün şehitlerimizin ruhunu şad eyle Ya Rabbi!...
Ya Rabbi, ellerimizi açmış sana yalvarıyoruz. Kandırılmış, beyinleri yıkanmış, dağlara çıkmış, kendi halkına ihanet ettiğini, kendi milletini vurduğunu fark etmeden eli silaha sarılmış bu insanları uyandır. Islah eyle. Islah olmayacaklarsa kahhar ismi celilinle kahreyle Allah'ım.
Bu ülkenin çocuklarını, gençlerini, askerlerini, polislerini ve birçok insanını birbirine düşürüp kardeş katili yapan, eli kalem tutacak çocukların ellerine silahlar veren bu hainleri, vahşet şebekelerini sen kahhar ismi celilinle kahreyle.
Batısıyla- Doğusuyla, Kuzeyiyle- Güneyiyle, Türküyle-Kürdüyle, Arabıyla- acemiyle dilleri, ırkları, renkleri ne olursa olsun; bütün mazlumların, mağdurların umut bağladığı Türkiye'mizi dahili ve harici düşmanlardan muhafaza eyle Allah'ım.
Şehitlerimizi senin rahmetine tevdi ediyoruz, sen rahmetinle muamele eyle. Annelerine babalarına kardeşlerine ve bütün milletimize sabrı cemil ihsan eyle Allah'ım. Âmin.