Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi bünyesinde hizmete giren “Tarım Müzesi” gerçekleştirilen törenle açıldı.
Yarım asrı geride bırakan ve üçüncü çeyrek asra yaklaşarak önemli bir tecrübeye sahip olan Atatürk Üniversitesi, köklerinden aldığı birikimle geleceğe emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Bu süreç içerisinde gerek akademik gerekse teknik donanımlarını geliştiren ve güçlendiren Atatürk Üniversitesi, dönemi geçen malzemelerden istifade etmeyi de sürdürüyor.
Bu kapsamda Araştırma Hastanesi içerisinde yer alan ve önceki dönemlerde yapılan muayene ve ameliyatlarda kullanılan ürünlerin sergilendiği Hastane Müzesi, binlerce canlı türünün bulunduğu Biyoçeşitlilik Müzesi ile Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde bulunan Buz Müzesine bir yenisini daha ekleyen Atatürk Üniversitesi, eski dönemlerde gerek eğitim gerekse tarım yapmak amacıyla kullanılan makine ve teçhizatların yer aldığı “Tarım Müzesi”nin açılışını gerçekleştirdi.
Ziraat Fakültesi Dekanlık binası karşısında yer alan Tarım Makineleri ve Teknolojileri Bölümü binasında açılışı yapılan törene; Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, rektör yardımcıları, genel sekreter, dekanlar ile akademik ve idari personel katıldı.
ÇOMAKLI: TARİHİ MİRASI KORUMANIN GETİRDİĞİ SORUMLULUKLA HAREKET EDİYORUZ
Programın açılışında bir konuşma gerçekleştiren Prof. Dr. Çomaklı, müzeleriyle anılan bir üniversite olmaktan mutluluk duyduklarını ifade ederek, Atatürk Üniversitesinin geçmişinden aldığı güç sayesinde geleceğe emin şekilde bakabildiğini söyledi. Tarihi mirası korumanın getirdiği sorumlulukla bu ve benzeri adımları attıklarını dile getiren Rektör Çomaklı, bugün de ülke yükseköğretiminin en eski fakülteleri arasında yer alan Ziraat Fakültesi bünyesinde tarihi bir adım atarak “Tarım Müzesi”ni hayata geçirdiklerini aktardı.
Tarımla ilgili kültürel ve tarihsel değer taşıyan materyallerin toplanarak sergilenmesi ve büyük bir tarım kültürü zenginliğine sahip olan bölgemizde mevcut olan pek çok tarım materyali örneklerinin muhafaza altına alınması amacıyla böyle bir adım attıklarını belirten Rektör Çomaklı: “Müzede teşhir edilen malzemeler ile tarımda nereden nereye gelindiğinin görülmesi açısından bu müzenin önemli bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Vatandaşlarımız ve özellikle gençlerimiz, gelip burayı görmek suretiyle tarımda ülkemizin nereden nereye geldiğini görebilirler. Bizler belki yaş itibariyle bunları gördük, hayatımızda kullandık ama bugün yeni nesil bunları bilmiyor. Örneğin sofraya ekmek olarak gelen buğdayın ne kadar zor bir süreçten geçtiğini çocuklarımızın anlaması açısından bu müzenin gelinip gezilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yiyecek-içeçek olarak kullandığımız birçok ürünün üretim safhası çok güzel bir şekilde burada toparlandı. Müzemizin kentimizin turizmine de hizmet edeceğine inanıyorum” dedi.
TOPLUMSAL HAFIZANIN GELECEĞE TAŞINMASI İÇİN GAYRET EDİYORUZ
Toplumdan her kesimin gelip göreceği ve kurumsal hafızayı diri tutabileceği bir girişimde bulunduklarını belirten Çomaklı: “Özellikle tarımda geçmişten günümüze kadar kullanılan çeşitli materyallerin, malzemelerin, alet ve edevatın sergilenmesi, depolanması veya toplumsal hafızanın geleceğe taşınmasını arzu ediyorduk. Bu anlamda fakültemiz bünyesinde bulunan yaklaşık 600 metre karelik bir alanı oluşturan hangarı dizayn ettik. Bugüne kadar hem kendi öz kaynaklarımız hem de temin edebildiğimiz tarımsal aletleri toparlayarak gezilebilir müze inşa ettik. Müzemizin başta üniversitemiz olmak üzere şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor, tüm katılımcılara teşekkür ediyorum” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
ÇALMAŞUR: ZİYARETÇİLERİMİZ, GEÇMİŞTE YAPILAN TARIM HAKKINDA FİKİR SAHİBİ OLACAK
Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Önder Çalmaşur ise böylesine önemli bir kültürel değerin üniversiteye kazandırılmasında emeği geçen Rektör Çomaklı’ya teşekkür ederek konuşmasına başladı. Bu müzenin gelecek nesiller için önemli bir değer olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çalmaşur: “Gençlerimiz, buralarda sergilenecek ürünlerle geçmiş nesillerde yapılmış tarım hakkında fikir sahibi olacak. Burada gördüğünüz her alet 40 yıl önce, 50 yıl önce, 100 yıl önce kullanılıyordu. İnsanlar bu aletlerle tarlalarını ekip biçiyordu. Toplumlar o kadar hızlı bir şekilde değişiyor ki, bu değişime karşı koymak imkânsız hale geliyor. İşte bu müze bizi biz yapan, nereden nereye ulaştığımızı gösteren, kültürel birikimimizin muhafaza edilerek koruma altına alındığı ve gelecek nesillere de tarihi bir bilinç oluşturacak bir yatırımdır. Bu müzede sergilenecek eserlerimiz, bölgemize ve ülkemize örnek teşkil edecek. Bu düşüncelerle müzemizin yapımından açılışına kadar bizlerden desteğini hiç eksik etmeyen Rektörümüz Prof. Dr. Ömer Çomaklı ile tüm katılımcılara bir kez daha teşekkür ediyor, müzemizin Erzurum’a hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Konuşmaların ardından içerisinde geçmişten bugüne tarımda kullanılan aletlerin bulunduğu müzenin açılışı gerçekleştirildi. Açılıştan sonra katılımcılar müzeyi gezerek içerisinde bulunan aletleri yakından inceledi.
Bu müzenin kurulma fikri rahmetli hocam Prof. Dr. Nihat Turgut a aitti defalarca önemini anlatmış ve hatta köylerden tarım malzemesi toplamıştı. Bence adının verilmesi isabet olacaktır. Rektör dekan ve yetkiler çok güzel bir iş yapmışlar. Müzenin ziyaret için saatleri belirlense ilk orta lise öğrencileri gelip gezse çok faydalı olacaktır. O traktörler biçerdöverler harman makinalarını başka yerde görmek mümkün değil ve çocuklar bunları mutlaka görmeli tanımalıdır.