Sudan'da bin 200 yıllık olduğu tahmin edilen Afrika'nın en eski camii bulundu. Sudan'ın kuzeyinde keşfedilen bu câminin Afrika'nın ilk câmisi olduğu kanıtlabilirse, İslam Tarihi'nin Afrika bölümünün yeniden yazılması gerekebilir.
İslamonline'a konuşan Uluslararası Afrika Üniversitesinden Dr.Hasan el-Şaiki'nin belirttiğine göre "bir öğretmen, düğün için Hartum'dan Nava'ya gitti. Bölgede eski bir câmi olduğunu duyunca resimlerini çekti ve basına ulaştırdı." Hasan el Şaiki, "o kişiyle temas kurup bizzat kendim icelemek için bölgeye gittim" dedi.
Afrikalı sahabiler ve tâbiin hakkında yaptığı araştırmalarla bilinen el Şaiki, sahayı gezerken "Allah Yezid ibn Ebu Habib'e rahmet eylesin" yazılı bir köşe taşı gördü. İslam tarihi araştırmacıları, hicretin ikinci yılında yaşamış tâbiinden ibni Ebu Habib'in hikayesiyle on yıldan daha fazla bir süredir ilgileniyorlar. "Sudan'ın kuzeyinde doğan Nubialı Yezid ibn Ebu Habib ismine, Afrikalı sahabiler hakkı hakkında master tezime hazırlık yaptığım sıralarda rastlamıştım. Doktora tezimin konusu oldu."
İbni Ebu Habib, Dongola'dan Mısıra götürülen Nubialı bir savaş esirinin oğluydu. Kahirede büyüyen bir köleydi fakat İslami ilimlerde özellikle de Hadis ilminde gösterdiği başarı nedeniyle âzad edildi. Ardından Ümeyye oğullarından Ömer bin Abdulaziz'in devrinde Mısır müftüsü oldu. Halife, Hadislerin toplanmasını emretmişti; Yezid, yaklaşık 500 hadis toplayarak bu görevde önemli bir rol üstlendi.
Al Şaiki, ibni ebu Habib'in öğrencileri arasında Mısırlı alim ibn Saad'ın da bulunduğuna işaret ediyor. Orta Asyalı hadis alimleri Buhari ve Müslim de onun öğrencileriydi.
El Şaiki, yakın mesafede bulunan eski bir camiyle bunun arasında çarpıcı benzerlikler tespit etti. "Görünüşü ve inşa tarzı, Dongola'daki Abdullah ibn ebu Sarh câmisine benziyor." İbn abu Sarh, 8.yy'da Nubia'yı (Sudan'ın kuzey ve orta bölgeleriyle Mısır'ın güney'indeki kesim) ele geçirmeye çalışmış bir müslüman liderdi. Sert bir direnişle karşılaşmış ve Nubialılarla antlaşma yapmıştı. Mısırlılarla Nubialılar arasındaki ilişkiler altı asır boyunca bu antlaşma çerçevesinde yürümüştü; "Bakt" olarak bilinen antlaşmaya göre Nubia başkenti Dongola'da müslüman yolcular için bir câmi inşa edilecekti.
Yeni keşfedilen câmi'nin Yezid'le ilgisinin olduğu düşünülüyorsa da daha fazla inceleme ve kazı gerekiyor. Hüseyin, Sudan'daki İslam tarihi eserlerinin yeterince ilgi görmediğinden şikayet ederek keşfin bu durumu değiştireceğini ümit ettiğini söylüyor: "Ümit ederim ki daha fazla araştırma ve destek için kapı aralayacaktır."
Şaiki, câmi keşfinin, Nubai İslam tarihi hakkındaki genel anlayışı da değiştireceğini düşünüyor: "Câmi, Yezid ve Mısır'da yaşayan diğer Nubialıların geri dönerek akrabaları, kendi halkları arasında İslamı yayma çalışması yaptıklarını akla getiriyor."
IUA tarih profesörü Hasan Mekki, keşfin "islamın Nubia'da nasıl yayıldığı hakkındaki anlayışımızda devrim meydana getirebileceğini" düşünüyor.
Tarihçiler, Dongola Krallığının düşüşüyle birlikte İslam'ın Nubia'da 14.yy'da yayıldığını kabul ediyorlar. Câmi, bu konu hakkında yeni bilgiler sağlayabilecek. "Bunun anlamı, Nubia'nın İslami köklerinin Hicri birinci ve ikinci yüzyıllara kadar geri gittiğidir."
Kaynak: islamonline