Haber Girişi : 19 Temmuz 2016 09:56

Su uyur, FETO uyumaz!

Su uyur, FETO uyumaz!
Amerika'daki ininden yaptığı açıklamalarda, Türkiye'ye hala aba altından sopa göstermeye devam eden terörist elebaşı FETÖ, şimdi de farklı kurum ve kademelerdeki uyuyan hücrelerini harekete geçirmeye çalışıyor!

Mehdi cübbesine bürünmüş Deccal!

17-25 Aralık yargı darbe girişimi ile yüzündeki maskeyi çıkararak, Allah'a, Kur'an'a, Peygamber'e, İslam'a, Müslümanlara ve nihayetinde de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne 
topyekün savaş açan Müslüman kisveli bu İblis, 15 Temmuz'da öyle bir alçaklık ve ihanet içine girdi ki, Deccal bile bu kadarını yapamazdı: Kardeşi kardeşe vurdurdu, masum insanları kurşuna dizdirdi ve Türkiye'yi yangın yerine çevirdi. Bunları yaptı, çünkü: 
Bu İblis'in, zerre kadar da olsa bir mukaddesatı ya da ilkesi yok.
Türk halkının feraseti, imanı ve azmi sayesinde asrın en büyük felaketi en az zayiatla atlatıldı...
Türkiye'nin 15 Temmuz gecesi karşı karşıya kaldığı felaket, öyle darbe 
girişimi gibi tanımlamalarla anlatılacak türden bi şey değildir. O gece, 
Türkiye'de yüz binlerce insan hayatını kaybetmediyse, milyonlarca insanın 
karıştığı bir iç savaş çıkmadıysa, ülke bir anda Suriye'den bile bin beter hale gelmediyse eğer... Biz bunu, bu milletin basiretine, sağduyusuna, cesaretine, sarsılmaz inancına ve tabii ki en başta da Allah'ın lütfu keremine borçluyuz. 15, 16,17 ve 18 Temmuz gün ve geceleri bu millet ölümüne nöbet tutmasaydı, ölümüne meydanları doldurmasaydı, ölümüne değerlerine sahip çıkmasaydı, ölümüne kendini o top ve tüfeklerin önüne atmasaydı... Hiç kimsenin 
kuşkusu olmasın ki bugün, kimsenin tahmin bile edemeyeceği bir günü 
yaşıyor olacaktık. Allah'ın rahmeti, hikmeti ve merhameti sayesinde, Türkiye; İblis'in lanet halkalarını kendi boynuna geçirdi.
Bugün, o gün olsaydı eğer; elbette bu hükümete dair yapacağımız eleştiriler ve sitemler olacaktı. Ne var ki bugün, 'odunumun parası' denilecek gün değil.
Hatırlayınız Ramazanın ilk günleri hemen hemen her gün ve gece yağmur yağdı. Allah'ın rahmeti ve bereketi ile ıslanıp durduk. İşte tam o günlerde FETÖCÜ bir şerefsiz bana attığı 
mesajda aynen şöyle diyordu:
"Memmet efendi, hayret ediyorum. Niye yağan bu yağmuru da paralele bağlamıyorsun?"
Güya ben öyle bir paranoya içindeymişim ki, her olumsuzluğu paralele bağlıyormuşum. Tabii ki bu alçak manyağa bir cevap vermedim. Lakin şunu da biliyordum: AK Parti'nin içinde bile kimileri nice şöhret budalası, makam mevki delisi, servet avcısı ve de ahlak fukarası kimi adamlar aslında benim hakkımda tam da o paralelci şerefsiz gibi düşünüyordu. Çünkü ben, bazılarının tekerine çomak sokup duruyordum. Bugün; hepsini bir kenara iterek, bu cennet vatanın iffet ve şerefine uzanan o kirli elleri kırmanın zamanıdır...
Ama bir gerçeği unutmadan ve o gerçekle yüzleşmeden asla müspet bir sonuç alamayız. Şu sebeple:
Üç yıl boyunca paralelle mücadele, sanki sadece bir kaç kişinin göreviymiş gibi görüldü bu şehirde ya da bu ülkede... Nice kelli felli iktidar adamı hiç bir zaman paraleli sorun olarak görmedi; bilakis onlarla iş tutmaya devam etti! Çünkü, bu kelli felli iktidar adamları öyle bir saltanat yaşıyordu ki, gözleri ülkenin uçuruma sürüklendiğini göremeyecek kadar körleşmişti! On binlerce örnek vermek mümkün de ben bu iktidarın nasıl bir körleşme içinde olduğunu anlayasınız diye size tek bir örnek vermekle yetineceğim.
Bu darbenin alt yapısı; Erzurum'da kız çocuğuna tecavüz eden ve içlerinde FETÖ'nün kardeşi ve yeğenlerinin de olduğu için o şerefsizleri, sırf Hoca Efendi'ye zarar gelmesin diye, ört basan eden ve sonunda bu çabası(!)nın ödülü olarak en yüksek mevkilere taşınan ahlaksız ve kitapsız adamların korunmasıyla oluşturuldu...
Amerika'daki İblis'in kardeşi ve yeğenlerinin de içinde bulunduğu namussuz bir gurup, bir yuva çocuğuna tecavüz etmişti. Fetullah Gülen'e zararı dokunur diye, olayı örtbas etmek için her türlü yasadışı uygulamayı gözünü kırpmadan yapan ve nihayetinde de tecavüzü saklayan o ahlaksız ve şerefsiz herif, işte bu AK Parti zamanında her türlü rütbeyle taltif edildi. Sizi temin ederim ki, on yaşında bir kız çocuğuna tecavüz eden Allahsızları koruyan o adamın, 15 Temmuz'da halkın üzerine ateş açan kitapsızdan hiç bir farkı yoktur. Lakin o kitapsız bugün hapiste, ama o Allahsız ise, hala bugün AK Parti saflarında!
Bu millet; ne şunun ne de bunun hatırı için değil. Bu millet; kendi vatanının özgürlüğü ve kendi namusunun korunması ve tabii ki kendi şerefine zarar gelmesin diye o tankların üzerine çıktı, o makineli tüfeklere sinesini gerdi. Tecavüzcüler en yüksek mevkilerle ödüllendirilmeye devam edilsin diye değil...


Etiketler : şener
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.