"Su gibi aziz ol", yani hem su gibi mütevazı, haddini bilen, hem de su gibi kıymetli, hayat ve canlılık veren. Ne güzel ve içten bir dua?
Evet, su hayattır, su azizdir.
Su hem hayattır, hem de hayata değer katar. Hem bizzat kendisi çok kıymetlidir, hem de bulunduğu yeri kıymetlendirir.
Nerede su varsa orada hayat vardır, orada izzet vardır. Suyun bulunmadığı bir hayat düşünülemez.
Su üzerine söylenecek o kadar çok şey vardır ki. İlk aklımıza geleni, atalarımızdan yadigâr bir dua; kısa ve öz: Su ikram edildiğinde "Bismillah" denilip içildikten sonra Allah'a hamd edilir ve arkasından suyu verene "Su gibi aziz olasın" diye dua edilir.
"Su gibi aziz olmak" ne güzel bir sözdür?
Su,çokmütevazı ve bir o kadar da kıymetlidir. Su gökten indirilmiş olmasına rağmen bulunduğu yerin en aşağı kısmında durur ve hep aşağıya akar. Mütevazılık suyun yaradılışında vardır. O mütevazı oldukça değeri artar. Aşağılara akar, akar da toprağa karışıp, her şeye can katar.
Belki de tevazuu su kadar başka bir varlık anlatamaz. Demiştik ya, onsuz hayat olmaz. Yüce Allah"Her şeyi sudan canlı kıldık" (Enbiya, 30) buyurarak, mütevazılığına karşılık suya verdiği değeri ilan eder.
Suyun kıymetinin önemli sebeplerinden birisi de hem temiz, hem de temizleyici olmasıdır. Suyun olmadığı yerde temizlikten bahsedilebilir mi?
Yüce Mevlâ suyun tertemiz olduğunu şöyle beyan eder:"Biz, ölü olan toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanların ve nice insanların susuzluğunu gidermek için gökten tertemiz su indirdik" (Furkan, 48, 49)
Su aktığı yere nüfuz eder; var olan pislikleri çözer, içine alır ve akar gider. Gittiği yerde kaybolmaz; buharlaşarak tertemiz bir şekilde geldiği yere, yani semaya döner. Tertemiz bir şekilde tekrar yere iner, can olur, yeryüzünü temizler, insanı arındırır ve deveranına devam eder gider.
Allah'ın gökten indirdiği yağmur, dolu ve kar suları ile bu suların yerleştirildiği yeraltı kaynakları, pınarlar, nehirler, göller ve denizler kirletilmedikleri sürece temizdir ve temizleyicidir. Su dediğimizde kastettiğimiz su, işte bu temiz sudur. Yeryüzünde tabii özelliği ile bulunan su?
İnsan hayatı için vazgeçilmez öneminden dolayı su konusu fıkıhta geniş bir şekilde ele alınmıştır. Bütün fıkıh kitaplarının ilk konusu temizlik konusudur. Temizlik konusunun esası da sudur.
Her insan suyu çok iyi tanımalı, nehrin kenarında bile olsa israf etmeden kullanmalı ve onu kirletebilecek her şeyden korumalıdır. Bunları yapmak ibadet; yapmamak ise diğer insanların ve varlıkların hakkına tecavüz olduğu için büyük bir vebaldir.
Hakikaten insan düşününce anlıyor ki, "su gibi aziz olasın"demekle olağanüstü güzellikte bir teşekkür ve dua ediliyor. Yani, su gibi tertemiz olasın. Maddi ve manevi kirlerden uzak olasın. Su gibi başkalarını temizleyesin, bulunduğun yerlerde zulmü, kötülükleri gideresin; insanların kederlerini ve sıkıntılarını yıkayasın? Su gibi?
Necip Fazıl Kısakürek ile bitirelim:
Bir hamam ki, arınma gayesinden şaheser;
Arınmışların yeri, Cennette nurlu Kevser.
Kâinatta ne varsa suda yaşadı önce;
Üstümüzden su geçer doğunca ve ölünce.
İnsanlar habersizken yolların verasından ,
Gökle toprak arası su şaşmaz mecrasından.
Su kesiksiz hareket, zikir, ahenk, şırıltı;
Akmayan kokar diye esrarlı bir mırıltı.
Kâh susar, kâh çırpınır, kâh ürperir, kâh çağlar;
Su, eşyayı kemiren küfe ve pasa ağlar.
Su bir şekil üstü ruh, kalıplarda gizlenen;
Yerde kire battı mı, bulutta temizlenen?
Bu dünya insanlığa manevi hamam olsa;
Her rengiyle insanlık tek renkte tamam olsa?
Su duadır, yakarış, ayna, berraklık, saffet;
Onu madeni gökte altınlar gibi sarfet!
Su gibi mütevazı,
Su gibi kıymetli,
Su gibi tertemiz,
Su gibi temizleyici, kısaca su gibi aziz olmak dileği ile?