Stokçu şerefsizler!

İhanette sınır tanımıyorlar…Dört bir koldan hücuma geçtiler!

Döviz kuruyla başlayan ihanet planı, halkın en temel ihtiyacı olan ürünler üzerinden sürdürülmek isteniyor.

Vatandaş canından bezip sokaklara dökülsün diye; insanlık dışı bir uygulamaya giden stokçu ve fırsatçılar makarnadan yumurtaya, sıvı yağdan deterjana hatta ilaca kadar, en hayati ürünlerin satışını neredeyse durdurma noktasına geldiler.

Muhalefetin, elinde dolaştığı benzin bidonlarıyla ha bire körüklediği bu yangın, hiç kuşku yok ki birinci derecede Londra bankerlerinin, terör örgütlerinin sonra da stokçu ve karaborsacı alçakların yüreğini ısıtıyor!

Ne kadar büyük kaos, o kadar çok kazanç!

Peki devlet kurumları nerede?

Niçin bu stokçu ve fırsatçı vatan hainlerinin depoları, ambarları, hangarları ve inleri basılıp başlarına yıkılmıyor?

Niçin devlet kurumları, stokçu ve fırsatçı şerefsizlerin milletin gözünün içine baka baka bu ihaneti hayata geçirmesine izin veriyorlar?

Allaş aşkınıza, haydi petrolü ve doğalgazı anladık da, yumurtaya ne oldu ki, birkaç günden beri bazı bakkal ve marketlerde sınırlı miktarda satışı yapılıyor?

Bu devletin milyonlarca memuru ve binlerce kurumu yok mu?

Onlar şimdi değilse ne vakit görev yapacaklar?

Yumurta toptancısı, deposundaki binlerce koli yumurtayı kamyonlara yükleyip, görevlilerin baskın yaptığında bulamayacağı başka bir mekana naklediyor ve bunu da milletin gözü önünde hem de güpegündüz yapıyor.

Aynı şey sıvı yağ, makarna ve diğer temel ürünler için de geçerli...

Bir arkadaşım anlattı.

Ev alacakmış, müteahhitle konuşup pazarlık etmiş ve fiyatta anlaşmış.

Lakin müteahhit evin bedelini dolar olarak istemiş. Arkadaş da, “Şu anda dolar ne kadarsa onun karşılığı Türk lirasını hemen hesabına aktarayım” demiş.

Müteahhit, “Hayır. Ben dolar olarak istiyorum” diye diretiyor.

Şu tamamen göstermelik ve maslahat savma kabilindeki denetimleri artık bir kenara bırakın, fakir fukaranın derdine çare olacak hakiki uygulamalara geçin…

Yahu ne demek makarna yok, yumurta yok, yağ yok!

Yarın da ekmek yok, su yok, hava yok!

Bu mu yani?

Allah korusun, harb-i umumi çıksa ancak böylesi manzaralara tanık oluruz.

Birader ne uzatayım; kahve bile artık tahditli…

Ankara, mütemadiyen “dış mihraklar ülkemize operasyon çekiyor” deyip duruyor.

Eyvallah…

Bu kadarını artık çocuklar bile anladı da…

Pekii sen hükümet olarak, içimizdeki stokçu ve fırsatçı şerefsizleri niye adam akıllı denetlemiyorsun?

Serbest piyasa ekonomisi demek, isteyen her namussuzun vatandaşı dilediği gibi kazıklaması ve en kritik zamanda en hayati gıda maddelerini fahiş fiyata satmak için satıştan geri çekmesi mi demek?

Türk’ün “ateşten imtihanı” olan İstiklal Savaşı’nda, düşmana uşak olan, düşman cephesini tahkim eden ve fırsat bu fırsat deyip, karaborsacılık ve tefecilik yapan kitapsız vatan hainleri vardı.

O günün o namüsait şartlarında dahi, o alçaklar tek tek yakalanıp hesaba çekilirdi.

Şimdi bu teknolojik ve istihbarat imkanı içerisinde, nasıl olur da stokçu ve fırsatçı hainlerden hukuk önünde hesap sorulamaz?

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Ömer 06 Aralık 2021 16:15

    Binlerce imam siyaseti cuma hutbesinde yapacağına stokçulugun haram olduğunu belirtseler daha iyi olacak