Avrupanın Kudüsü olarak adlandırılan Bosnada, 1995 yılında Srebrenitsada gerçekleştirilen katliamın üzerinden 25 yıl geçti. Mladiç komutasındaki Sırp askerlerin dokuz bine yakın sivili öldürdüğü Srebrenitsa katliamı bir soykırım faaliyeti, savaş suçu olarak tarihe geçti. Srebrenitsa katliamı, Avrupada, o günlerde bilimde, insan haklarında doruklarını yaşayan Avrupalı devletlerin sınırlarında olması itibarıyla da tarihin kara defterine yazılı bir katliam niteliğindedir. Katilamın arkaplanı incelendiğinde ise soykırımın nasıl da geliyoeuö dediği gün yüzüne çıkmaktadır. Birleşmiş Milletler, bölge bölge zulme uğrayarak yerlerinden edilen Boşnaklar için 1993 yılında Srebrenitsayı güvenli bölge ilan etmişti. Bu sebeple de göçlerden önce 24 bine yakın olan Srebrenitsanın nüfusu 60 bini bulmuş ve bu halk, Aliyanın barış için çabalaması ve halkın elindeki silahların artık BM tarafından korunan güvenli bölgede olmaları gerekçeleri ile toplanması üzerine savunmasız bırakılmıştı. Üstelik, Mladiçin bölgeye olan saldırıları sıklaştığında bu konuda BMnin sorumlu Hollanda komutanı Thom Karremans uyarılmış fakat kendisi bunu dikkate almamıştı. Fakat Boşnakları sistematik olarak savunmasız hale getirmenin ne tür amaca hizmet ettiği Hollandalı komutanın emriyle bir gece BM askerleri şehri terk ettiğinde kendini göstermişti. Nitekim şehri korumakla görevli Karremans ve Mladiçin kadeh tokuştururken fotoğrafları ortaya çıkmış, video kayıtlarında Hollandalı komutan, Mladiçden hediye alırken görüntülenmişti. Bu hediye, 60 bin savunmasız sivili barındıran Srebrenistanın Sırplara teslim edilmesi karşılığı niteliğindeydi.
Laheydeki Uluslararası Adalet Divanındaki yargılamalarda Mladiç dahil birçok komutan ceza almış, Srebrenitsada yaşananların soykırım niteliğinde olduğu kabul edilmiş ancak Sırbistanın ülke olarak bu soykırımdan sorumlu tutulamayacağı belirtilmişti. Karremansın Mladiç karşısında sorguya çekildiği video da yine ortaya çıkmış ve Mladiç karşısında adeta titreyen komutan, Srebrenitsayı korumakla ilgili görevini dile getirmekten dahi çekinmişti. Bu görüntüler üzerine Sırpların yanında BMnin görevli komutanı da haklı olarak tepkileri üzerine çekmişti. Ancak sorumluluğu tek başına Hollandalı komutana yıkmanın da yerinde olmadığını belirtmek gerekir. Zira kaynaklara göre Karremans BMden yardım istemiş fakat bu yardım çağrılarına BMden yanıt gelmeyince Sırp ordusuna karşı 400 kişilik savunma birliği ile tek kalınmıştı. Hal böyle olunca belki de Uluslararası Adalet Divanında yargılanması gereken Mladiç değil bizzat BMnin kendisiydi. Zira hukuka hâkim ilkelerden birinde de söylendiği gibi hukuk kimseden kahraman olmasını ve başkasını kendi hayatının önüne koymasını beklemez. Bu sebeple de Karremansın basiretsiz ve yüreksiz olmasının ötesinde BMden destek almadığı için şehri terk ettiğine dikkat çekerek BMnin Srebrenitsa katliamının sorumlularından olduğunu bu 25. Yıldönümünde bir kez daha hatırlatmak gerekir.