Ankaraya Somali mi uzak, Soma mı?Gönülden ırak olan gözden de ırak olur, demiş eskiler...El hak doğru...
Baksanıza vaktiyle Somaliye gidip orada insan olmalarının bir gereği olarak gözyaşı dökenler, tam altı gündür Somanın yerini bir türlü bulamadılar!
Kimdi onlar?
Misal; Ajda Pekkan!
Biliyorsunuz Ajda Hanım, hükümet erkanı ile gitti Somalide ( sayısı yüzleri bulan estetik ameliyatlarından ötürü, gülüyor mu ağlıyor mu belli olmamasına rağmen) hayli üzülmüş!
Üzülmüş diyoruz. Çünkü biz Ajda Hanımın üzgün mü yoksa mutlu mu olduğunu (uzman olmadığımız için) bilemediğimizden, beyanını "esas" kabul etmek zorundayız.
Emine Hanımla beraber gitmiş ve en azından ağlar gibi yapmıştı.
Aynı Ajda Pekkan, nasıl olduysa oldu tam altı gündür Somanın yolunu bulamadı!
Muhtemelen özel uçak yoktu diye...
Muhtemelen Emine Hanım gitmedi diye...
Muhtemelen dünya medyasında iki sütuna da olsa haberi çıkmayacak diye...
Muhtemelen günün sonunda ağlıyor mu, gülüyor mu diye net bir bakışı olmayacak diye...
Muhtemelen işin ucunda çil çil dolar yık diye...
Bütün bunlar varsayım...
Somalide ağlayan Ajda Hanımın niye Soma için kılını kıbırdatmadığını kesin olarak bilmiyoruz.
Belki de birileri Ona Somada "konser var" dememiştir de o yüzden gitmemiştir!
Ah bi anlaya bilsek ağlıyor mu gülüyor mu?
Hanımefendi hislerine öyle bi hakim ki güldüğünü sandığınızda aslında O Somalide ağlıyor, ağladığını sandığınızda da O Bostancıda "ellerimi yakıyor bu kaynar sular" şeklindeki çalıntı şarkıyı söylüyor!
"Aman petrol, canım petrol" dediği çok olmuştu...
Fakat "Aman kömür, canım kömür" hiç demedi; bu yüzden de Somaya gitmedi...
Abartmayın siz de...
Ajda Hanım nereden bilecek ki, Soma daha yakın İstanbula, Somaliden...
Üstelik Emine ve öteki hanımlar yoksa, ne anlamı var Somaya gitmenin!
Ya medya ilgi göstermezse!
Haksız da sayılmaz Ajda Hanım...
Şimdi İstanbuldan kalkacaksın, Somaya gideceksin orada kimse yüzüne bakmayacak, magazin basını filtreli objektiflerle fotoğrafını çekmeyecek, kamera doğru açıda durmayacak, makyaj amatörce olacak...
Zorun ne anam-bacım?
Ne işin var Somada...
Ama Somali öyle değil...
Orada VIP uygulama var, first leydiler var, dünya medyası var...
En önemlisi de gerdirip gerdirmediğini soran medya yok.
Şimdi siz söyleyin, Ajda Hanım niye Somali yerine Somaya gitsin ki...
İşin ucunda en küçük bir reklam dahi yok.
Yine de haksızlık etmeyelim...
Bilmem kaç asırdır bu milletin tepesinde "süper star" namıyla malı götüren ama esasında kendi milletinden bi haber olan Ajda Pekkan, söylediği "aman petrol canım petrol" şarkısıyla aslında "üretim"e hiç de yabancı olmadığını kanıtlamıştır!
Her ne kadar haritada Somalinin yerini Somadan önce gösteriyor olsa bile..
Son bir tespit...
Muhterem Başvekilimiz Tayyip Beyin, Mısırda darbeci Sisinin ahlak dışı müdahalesinden sonra Adiviye Meydanında sırf demokrasi için mücadele eden Rabianın öldürülmesinin ardından (insanlık gereği) ağladığına tanık olduk. Hatta Muhterem Başvekilimiz o gün bugündür bütün kürsü selamlamalarında baş parmağı içeride olan "Rabia" işareti yapmakta. Yani Sürekli "dört" deyip duruyor.
Fakat aynı Muhterem Başvekilimizin 300ün üzerinde madencimizin öldüğü Somada aynı duygu seline kapılmamış olmasını doğrusu anlayabilmiş değilim.
Acaba bizim medya mı olayı iyi takdim edemedi, yoksa Muhterem Başvekilimiz için bu 300 ölüm Rabianin ölümünden daha kıymetli mi olmadı?
İnsan olmamızın icabı, haksızlığa direnen Rabia için de ağlıyoruz, maden şehitlerimiz için de...
Çünkü biz mazlum milletlerin davası için çarpışıyoruz.
İster Müslüman, ister dini ayrı gavur olsun; hiç fark etmez...
Nerede bir mazlum ve nerede hakkı yenilmiş bir insan varsa o bizim kardeşimiz.
Biz ona Somada madenci mi, yoksa Somalide siyasetin ilgi odağındaki siyah insan mı diye bakmayız.
Son sözüm şudur:
Keşke yüzümüzü gerdirmek yerine, vicdanlarımızı hür bıraksak...
İşte o vakit herkes görecek ki, Soma, Somaliden hiç de uzakta değil...