Erzurum'da Yurtkur'a bağlı bazı yurtların yemek işini, yerel şirketlerden birine vermek yerine, işi yemek yapmak bile olmayan Trabzon'dan iki şirketi tercih eden Yurtkur Genel Müdürü Sinan Aksu, imza attığı bu skandal karardan ötürü tepki çekmeye devam ediyor.
Gazeteniz Palandöken'in gündeme taşıdığı bu skandal, bir yanda iş dünyasını derinden etkilerken öte yanda da siyasetin bir numaralı gündem konusu oldu. Erzurum'daki yemek şirketleri, Palandöken'in gündeme taşıdığı skandalı, başta içişleri eski bakanı Efkan Ala olmak üzere, Erzurum milletvekillerine aktardı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve eski bakan Ala, sorunla yakından ilgileneceklerini ve Yurtkur'un bu kararını değiştirmesini isteyeceklerini söylediler. Erzurum'da halen aktif olarak toplu yemek işi yapan 9'un üzerinde şirket var.
Gazeteniz Palandöken'in Kurban Bayramı'nın üçüncü günü, "Külfeti bize nimeti başkasına" üst başlığı ve "Erzurum yapamaz Trabzon yapsın" manşetiyle duyurduğu söz konusu haksızlığın ele alındığı yazı, kırk binin üzerindeki okunma oranı ile internet ortamında en çok okunan yazılar arasına girdi. İşte o yazı...
Erzurum yapamaz, Trabzon yapsın!
Ankara'da "gizli bir el", hem Erzurum'un onuruyla oynuyor, hem de Erzurum'a ekonomik darbe vuruyor...
Anlatacağımız bu olay, ne bir kabilelerin yönettiği Afrika'da oldu, ne de dikta rejimlerin hüküm sürdüğü Çin ya da İran'da... Bu olay, bayramdan önce, eksikleri de olsa demokrasiyle ve yerleşmiş geleneklerle yönetilen bizim ülkemizde yaşandı!
YurtKur, Erzurum'daki üniversite öğrenci yurtlarında barınan öğrencilerin yemek ihtiyacını karşılamak için, her yıl yaptığı gibi yemek hizmeti veren şirketlerle görüştü, o şirketlerin daha önce yaptığı işleri inceledi, tesislerinin kapasitesini araştırdı, yemek verdiği yerlerin yöneticilerini dinledi, sermaye yapılarına baktı, içlerinde FETÖ'cü var mı yok mu diye esaslı bir güvenlik soruşturmasından geçirdi...
Hepsi bi tamam... Erzurum'da 9 dolayında şirket, bu şehirde verilecek bir kamu hizmetine talip oldu. İçlerinde çok güçlü olan şirket de vardı, zayıf olan da... Ama hepsi de bu alanda rüştünü ispatlamış isimlerden oluşmaktaydı.
Yurt Kur, haklı olarak günler süren bir araştırma yaptıktan sonra bu şirketlerin başvurularını istedi, şirketler de evraklarını noksansız tamamlayıp Ankara'ya gönderdi. Hepsinin de başvurusunun kabul edildiği resmi yazı ile kendilerine bildirildi.
Derken bayrama bir iki gün kala Ankara'dan gayri resmi bir açıklama geldi: Erzurum'da öğrencilere verilecek yemek işini Trabzon'dan iki firma aldı!
Şaka gibiydi, ama çok geçmeden öğrenildi ki şaka filan değil...
Daha da beteri şuydu: Trabzon'daki o iki firma yemek için doğru dürüst teklif bile vermemişti ve her iki firmanın bu işi yapacak nitelikte yapısı yoktu. Buna rağmen Ankara'da Trabzonlu çok üst düzey bir bürokrat devreye giriyor ve Yurt Kur Genel Müdürü'ne talimat veriyor: Erzurum'daki yemek işini, işi yemek olmayan Trabzon'daki şu firmalara ver"
O genel müdür de şak diye veriyor!
Çünkü o bürokrat kuvvetli... Öyle ya, nasılsa Erzurum adına, yapılan bu yanlışın hesabını soracak kimsemiz yok! Adamlar bunu çok iyi bildiği için Erzurum'la istedikleri gibi oynuyorlar!
Güya resmi açıklama tatil biter bitmez yapılacak.
Yani Yurt Kur diyecek ki, Ey Erzurum sizde yemek pişirecek firma olmadığı için biz ihaleyi Trabzon'da yemek firması olmayan iki firmaya verdik. Haydi gücünüz yetiyorsa itiraz edin!
Adam haklı; çünkü işi çözmüş!
Erzurum'da, aynı anda on bin kişiye yemek verebilecek en az üç tane şirket var ve bu şirketler zaten aşağı yukarı bu miktarda bir hizmet sunuyorlar.
Şirket sahipleri isyan ediyor, "böyle bir zulüm ve saygısızlık olur mu?" deyip duruyorlar.
Haksız da değiller hani...
Neylersin ki, burası Erzurum ve dilimiz varmıyor demeye lakin dememiş de edemiyoruz işte, "sahipsiz memleket"
Milletvekillerimize tek bir soru soruyorum: Erzurum'dan bir yemek şirketi gidip Trabzon'da değil iş almak, bir işe teklif bile veremezken, nasıl oluyor da Trabzon'dan üstelik de işi yemek olmayan o iki firma gelip Erzurum'dan iş alabiliyor? Bu sizi hiç rahatsız etmiyor mu?
Yemek firmalarının sahibine şunları söyledim:
Madem Ankara'da çok üst düzey Trabzonlu bir bürokrat, hiç mi hiç işi olmamasına rağmen bu işe müdahil olup Erzurum'un hakkını gasp ediyor ve kimse de buna dur demiyorsa; siz hiç vakit geçirmeden doğruca önce Başbakan Binali Yıldırım'a, sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bu sorunuzu iletin. İletin bir bakalım ki, devden büyük filler var mıymış yok muymuş?
Trabzonlu o üst düzey bürokrat niye böyle bir haksız yaptığını ya adam gibi izah eder, ya da onlarca örneği olduğu gibi dolabını toplayıp gider.
Hasan, Hasan da; hoş o kadar da uzun değil...
Mehmet ŞENER