Doktor İlker Yılmaz bu projeye hayatını adadı.
En büyük hayali, dünyada bir eşi benzeri daha olmayan bir park kurulması Erzuruma...
Bu uğurda...
Çalmadık kapı, görüşmedik kimse bırakmadı.
Hayalini herkese anlattı.
Dedi ki, Erzuruma öyle bir park kuralım ki içinde otel, alı-veriş merkezi, eğlence tesisleri ve ana gayeye uygun olarak müzeler olsun.
Yılmadan usanmadan her kapıyı çaldı.
Başbakan Erdoğan dahil onlarca devlet adamı, Türkiyenin en büyük patronları, üniversite hocaları, sanatçılar, bürokratlar, mühendisler ve yabancı girişimciler...
Doktor İlker Yılmaz, öyle samimi, öyle cesur, öyle dürüst ve öyle "tam inanmış" bir adam ki, çaldığı hiç bir kapı yüzüne kapanmadı.
Sonunda ancak rüyaları süsleyecek kadar güzel bir hayal usul usul da olsa teoriden pratiğe geçmeye başladı.
İlk adımı Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hikmet Koçak atmıştı.
Sonra devlet, Ona inandı...
Başbakan Erdoğan ise projenin her aşamasıyla ilgilendi ve "şöyle olursa daha güzel olur" diyerek, yeni düzeltmeler yaptırdı.
Bazı bakanlar, "bu projede bizim de olmamız gerekir" diyerek, kendilerine yer tahsisi yapılmasını istedi, ödenekler ayırdılar.
Hikmet Hocanın kişisel çabalarını saymazsak, şundan bir kaç hafta öncesine kadar, Erzurumda yerel yönetim İlker Yılmazın bu hayaline dönüp bakmamıştı bile...
Erzurumu dünya ölçeğinde "marka şehir" yapacak bir proje adamların önüne altın tepside sunulmuştu ama beyzadelerimiz tenezzül etmemişti.
Neyse ki o "kâbus dolu yıllar" geride kaldı.
Yeni Başkan Mehmet Sekmen, İlker Yılmazın müzeler projesine sahip çıktı ve ilk adım olarak da protokol yapıp imzayı çaktı.
Daha önce onlarca kez haberini yapmış üzerine yazılar yazmıştık. Dün de Palandöken, bu protokol imza işini manşetten haber yaptı.
Erzuruma bir park kurulacak...
İçinde tamamen evrensel değerler taşıyan ve dünya insanlığına hitap eden unsurlar olacak...
Kar müzesinden tutunuz da matematik müzesine kadar, yedi sekiz tane önemli müze olacak...
Ve bir de o parkın içinde Başbakan Erdoğanın önerisiyle bir duvar inşa edilecek.
O duvarda isteyen kendi adının yazılı olduğu bir taş satın alacak ve böylelikle ismini böylesine önemli bir müzenin duvarında yaşatmaya devam edecek.
Yakında medya tanıtımı başlayacak.
Muhtemelen tanıtım yüzü de kıymetli hemşerimiz Acun Ilıcalı olacak...
Peki hayati soru şu:
Bütün bu işlerin içinde İlker Yılmazın çıkarı, daha naif ifadeyle kazancı ne olacak?
Evet haklısınız; öyle günümüzde kim neredeyse ömrünü böyle bir şeye adayacak, cebinden tomarla para harcayacak ve sonunda trilyonları almayacak...
Var öyle biri...
O da bu memleketin çok esaslı bir evladı olan Doktor İlker Yılmaz...
Onun bütün derdi devası Erzurumun dünya ölçeğinde bir şehir olması...
Dünyadan haberdar bir hemşerimiz... Bir şehrin dünya ölçeğinde bir yer olabilmesi için neler gerektiğini uzmanlar kadar bilen biri...
İşte bu müzeler parkı, Erzurumu dünya çapında farklı kılacak bir proje...
Müellifi İlker Yılmaz...
Başkan Mehmet Sekmenin meseleye sahip çıkıp devlet projesi haline dönüştürmesi ise, bu yolda atılan adımları taçlandırmış oldu.
Görün bakın bundan sonrası çok daha kolay olacak.
Şu bunaltıcı sıcaklarda bu güzel gelişme yüreğime hoş bir serinlik verdi.
Şimdiden o parkta gezmenin hayallerini kurmaya başladım.
İnanmak böyle bi şey işte...
İlker Hoca önce inandı, kendine güvendi, yılmadı, çalıştı ve sonunda başardı.
En büyük alkış İlker Yılmaza ve Onun bu hayaline sahip çıkıp omuz veren herkese...
O duvarda benim de bir taşım olacak diye coşku içindeyim.
Siz de harekete geçin...
Yakında taşlar satışa çıktığında kapanın elinde kalacak, göreceksiniz...