Türkiye, Cuma günü merkez üssü Elazığ Sivrice olan ama başta Malatya olmak üzere peç çok şehirde hissedilen 6,8 büyüklüğündeki depremin yaralarını sarmaya çalışıyor. Otuzdan fazla vatandaşımız hayatını kaybetti, binin üzerinde vatandaşımız da yaralı
Depremin üzerinden iki gün geçti, enkaz altından hala yaralı depremzede
çıkarıyoruz, bu da Türkiyenin artık depreme karşı nasıl hazırlıklı olduğunu göstermesi açısından önemli
Fakat televizyonların canlı gösterdiği o deprem bölgesi aslında tüm milletin gönlündeki derin bir yıkımın adıydı.
Aralarında Erzurumun da bulunduğu onlarca şehir Elazığ ve Malatyaya her türlü
yardım yetiştirmek için adeta canla başla mücadele etti. Erzurum adına gurur verici
tablo ise şu oldu: Deprem olur olmaz Erzurum Valiliği AFAD teşkilatını harekete
geçiriyor, daha kimse ne olup bittiğini anlamadan Erzurumdan yardım ve kurtarma
ekibi Elazığa yetişiyor.
Gaggoşlar diyarı ya da yiğitlerin harman olduğu Malatya aman dilerken nasıl
olur da Erzurum duymazdan gelir? O gece, daha depremin yaşattığı felaket ortaya
çıkmamışken hem Erzurum Valiliği, hem de Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığı harekete geçerek Gakkoşların yardımına yetişti, oradan Malatyaya uzandı
Çanakkalede 32 Alayımız ağır düşman ateşi altındaydı.Alay komutanı cephanesi bitmek üzere olan alay askerinin moralini yükseltmek için dayanın askerlerim
Erzurum Alayı imdadımıza yetişiyor demişti.
Ne yazık ki o gün o alayın imdadına yetişecek bir Erzurum alayı yoktu.
Fakat Elazığ depremi için bu şehirde teyakkuz halinde olan birbirinden yiğit, birbirinden güzel neferler vardı.
Gece, sabaha gebeydi; gün doğmadan Erzurum ekibi bu kez yetişti ve
bu kez hayali değildi. Elazığda deprem enkazı altında kalan depremzedelerin
kurtarılmasında Erzurum ekibinin inanılmaz bir başarısı var.
Vali Okay Memiş, Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Kızılay Başkanı Hüseyin
Bozhalil
Hasılı o gece Erzurum öyle muhteşem bir destek sundu ki, günün
birinde Gakkoşlar da aynısını yapardı. Depremin yakını uzağı olmaz düşüncesiyle
hareket eden Erzurum, Elazığa ve Malatyaya yetişmek için sanki de Anka kuşu oldu, Kaf Dağlarını aştı.