Haber Girişi : 18 Ağustos 2014 19:47

Senaryo işportası...

Senaryo işportası...

Başkent kavruluyor. Gölgede 40 dereceye ulaşan sıcaklar yüzünden, bırakın kamyonları siyaset bile su kaynatıyor.

Eylülde yeni hükümet kurulacak, yeni başbakan ve yeni bakanlar gelecek ya, artık her köşe başında ayrı bir geyik, ayrı bir senaryo...

32 kısım tekmili birden...

Anlayacağınız seyret seyret bitmiyor.

Yalnız şöyle bir durum sözkonusu: Bu geyik ve senaryoların buluştuğu ortak bir nokta var. O da, artık herkes Davutoğlu’nun başbakanlığında hemfikir.

Anlaşamadıkları konu, yeni bakanların kimler olacağı...

Görebildiğim kadarıyla Kayseri lobisi çaktırmasa da Erdoğan’a kırgın; ağırdan alıyor biraz…

“Mademki Gül oyun dışına atıldı, biz de mesafeli dururuz" der gibiler...

Fakat buna karşılık Konya lobisinin keyfine diyecek yok.

"Ahmet Davutoğlu başkan, Konya şampiyon"

Haksız da sayılmazlar hani...

Adamların koskoca bir başbakanları olacak.

Karadeniz lobisi ne alemde, diye merak ediyorsanız, söyleyelim hemen:

Peşin satan tüccar pozlarında...

Nasılsa "Usta" en tepede; gerisi hikâye...

Ya Erzurum?

Eskiden yoktu yahut da çok cılızdı. O sebeple "kamuda operasyon" yapamazdı.

Ama şimdi  öyle değil.

Ankara’da bundan kelli "Erzurum lobisi" diye bir gerçek mevcut...

Biraz sağa sola dikkat kesildiğinizde çok kolaylıkla fark ediyorsunuz.

Erzurum lobisi, "Yeni Türkiye"de artık "oyun kurucuları" arasında olacak...

Lobinin kaptan köşkünde, İçişleri Bakanı Efkan Alâ oturuyor.

İstanbul cenahı ise, emniyet müdürü Selami Altınok’tan soruluyor...

İdris Güllüce de kendi kulvarında sessiz ama siyaset çarşısında bir fenomen...

Beklenti şu:

Davutoğlu başkanlığında kurulacak yeni hükümette Erzurum’a bir bakanlık verilir.

Doğrusu ben bu kadar emin değilim.

Bakanlık yapacak milletvekilimiz olmadığı için değil...

Haksızlık etmeyelim.

Hangi vekilimizi deseniz bakanlık yapacak çaptadırlar.

Emin değilim, derken dayandığım argüman; yeni kabinede çok büyük çaplı bir değişim olmayacağıdır.

Genel seçime 9 ay kalmışken yeni de olsa bir başbakan kabineyi baştan sona yenilemez.

Çünkü bizim siyaset kültürümüzde tecrübeyle sabittir ki, dere geçilirken at değiştirilmiyor. Hoş Allah’ın emri değil ama değiştirmiş olanların akıbetleri ortada...

Dolayısıyla üç bilemediniz dört bakan değişecektir. Bu yüzden de Erzurum’a ikinci bir bakanlık düşmeyebilir.

Olursa da büyük sürpriz olmaz hani...

Ankara’da artık yüksek sesle dillendirilen bir senaryoya göre, yeni hükümette Efkan Alâ yerini daha da güçlendirerek kalacak. Yani başbakan yardımcısı olacak. Boşalttığı koltuğa da İstanbul’da paralel yapıyla etkin bir mücadele yürüten Selami Altınok gelecek...

Nasıl ki Efkan Alâ müsteşarken bakan olduysa, Altınok da polis şefliğinden güvenliğin tepesine çıkmış olacak.

Olur mu peki?

Dışarıdan bakınca kabul edelim ki "uçuk" bir senaryo...

Ama burası da Türkiye...

Nice "olmaz"ların nasıl olduğuna tanık olmuyor muyuz?

Olursa da sırıtmaz...

Tabi bu arada bir de "dehşet senaryoları" var ki, sormayın gitsin...

İşte Tayyip Erdoğan Köşk’e çıkıncı bir süre sonra hükümetle arasında iktidar kavgası yaşanacak. Hükümet, Abdullah Gül’ün dümen suyuna girecek ve paralel yapının da alttan alta gaz vermesiyle, Erdoğan’a dirsek dayayacak.

Senaryo bu...

İhtimal dahilinde mi peki?

Siz ne düşünürsünüz bilemem ama bana göre, bu; sadece paralel yapının ham bir hayali...

Başka bir ifadeyle temennisi...

Bakıyorlar ki Yeni Türkiye’de yeni şeyler olacak ama bir tek şey değişmeyecek:

Devlet içindeki paralel devletle etkin mücadele...

İtiraz edenler diyor ki, "Türkiye 9 ay sonra genel seçime giderken belli kesimi karşısına alacak bir mücadelenin içinde olur mu?"

Olur...

Şundan olur.

Aynı hükümet, kısa aralıkla iki seçime (yerel ve cumhurbaşkanlığı) gitti ve paralel yapıyla mücadeleyi her iki seçimde de ana iskelet olarak kullandı.

Doğru yaptığı da şuradan belli: Her iki seçimde de kazanan AK Parti, daha doğrusu Tayyip Erdoğan oldu.

Sonuç olarak, Eylülden itibaren "Yeni Türkiye"ye merhaba diyeceğiz.

Bu sebeple...

O yeni Türkiye’de sürprizler de olabilir...

Gelelim benim özelime... Sıcaklar yüzünden İstanbul’dan, Ankara’ya kaçtım fakat nafile bir kaçış...

Dedim ya Ankara da kavruluyor.

En iyisi Erzurum... Baksanıza püfül püfül esiyor.

Siz siz olun şu günlerde bi yerlere gitmeyin, pişersiniz pişer...

Tecrübe konuşuyor.

Üstelik Erzurum sakin; kendi halinde...

Kimse kafasına göre senaryo işportası kurmuyor.

 

Otur keyfine bak...