Eskiden, çocukluğumuzda Yeni yıla girerken büyüklerimiz eve meyveler alır, akrabalarla ya da komşularla yılbaşı gecesi kimin evinde bir araya gelineceği karalaştırılır, yemekler yapılır ve kadınlarla çocuklar bir evde erkekler kahvehane veya lokallerde toplanır, tombala gibi oyunlar oynayarak eğlenirlerdi.
O kasabanın veya köyün gençleri de “pattık” denilen çeşitli komik kılıklara girerler, deve yaparlar, türküler söyleyip oynayarak gece her evin kapısını çalarlar , çeşitli yiyecekler toplar, annelerine pişirtir ve yılbaşı akşamı herfene yaparlardı. Özellikle gece yarısına doğru yılbaşı devesi şekline girer yine sokakta şenlik oyunlar çıkarırlardı. Yılbaşı, uzun zaman bir araya gelemeyen eş, dost ve akrabaların o gece toplanmasına vesile olur, çoluk çocuk evcek güzel bir gece geçirilirdi. TV ler o zaman milleti esir almamıştı henüz. Şimdi ya rezilce eğleniyorlar ya da günah olduğunu empoze etmeye çalışıyorlar. Birbirinden uzaklaşan insanların bir araya gelmek için fırsat saydıkları ve gayet mütevazı eğlencelerle kutladıkları YENİ YIL, NOEL BABANIN YÜZÜNDEN, ya da fesatlık ederek toplumu birbirinden uzaklaştıran insanlar yüzünden günah sayılır oldu. Allah (c.c)sonumuzu iyi etsin.
“NOEL BABA KİMDİR” diye soracak olursanız, Bakın şimdi;
İnsanlar, tarihin ilk çağlarından beri olayları zaman içerisinde kolaylıkla belirleyebilmek için yılı aylara, ayları haftalara, haftaları günlere bölmüş takvimleri meydana getirmişlerdir. Her takvim önemli bir olayı başlangıç olarak almış. Mesela Müslümanlar Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine ye göç olayı takvim başı kabul etmişler ve buna göre düzenledikleri takvime Hicri takvim demişlerdir.
Batı dünyası da kendi takvimlerine İsa peygamberin doğum tarihini başlangıç olarak almışlar ve takvimlerine Miladi takvim demişlerdir. Bu takvim bugün dünyada kullanılan genel takvim olarak kabul görmüş.
Buraya kadar güzel bir aksilik yok. Ama bir NOEL BABA var ki bununla başa çıkmak zor. Kim bu NOEL BABA? Hiç kimse, inanın hiç kimse yeryüzünde böyle biri ne yasamış ne de var olmuş. NOEL BABA yı ne tarih nede bilim kabul ediyor, bakın araştırmalara
Derler ki; Antalya’nın Demre ilçesinde Aziz NİKOLAUS kilisesi NOEL BABANIN yaşadığı kilisedir. Sakın inanmayın kuyruklu yalan, bu kilise 4.y.y’ da Demre’nin Kale bucağın da yaşayan Aziz Hagios Nikolaus adına Bizanslılar tarafından yapılmış. 11.y.y.da da bazı eklemeler yapılmış,1862 de de Rus Çarı tarafından Alman Mimar Salzman’a onarımı yaptırılmıştır. Bizans kiliselerinde çan olmamasına rağmen kendi kiliselerine göre çan kulesi eklemeyi unutmamıştır.
Kilisenin ilk yıllarına ait bölümlerinde de, 11.y.y. da yapılan eklemelerde de NOEL BABA ya benzer resimler veya onu anlatan yazılar yok. Bizans’ın tarihi kaynaklarında da NOEL BABA diye birisiden bahsedilmemektedir.
Hatta İtalya’nın Bari kentinde de Aziz Nikolaus adına Bizans döneminde yapılmış bir kilise varmış ve bu kilisede de NOEL Baba’yla ilgili hiç bir şey yokmuş. Hayrettir ki Hıristiyanlıkta önemli yer tutan kilise mozaiklerine işlenen resimlerde de NOEL BABAYLA ilgili bir şey yok.
NOEL BABA yı kültürümüze sokmaya çalışmak elbette ki mümkün değil, herif hem bizden değil hem de zaten hiç yaşamamış. Vay NOEL BABA SEN NEYMİŞSİN MEĞER diyesi geliyor insanın değil mi?
Değerli okurlar bu boş şeylerle uğraşmayı bırakıp bugünümü ve yarınımı nasıl kurtarırım, diğer tarafa güzel bir yüzle nasıl giderim kaygısını taşımak gerekir. Noel kutlamaları na katılalım ya da katılmayalım bunda da bir hayır aramakta fayda var…
2015 yılı hepinize, hepimize tüm dünya ya yeni umutlar, sağlık, barış ve mutluluk getirsin…
Dostça Kalın…
