Selami Altınok adı, paralelciler için önce vali olarak
atandığında soğuk duş etkisi yapmıştı. Sonra İstanbul gibi bir metropole polis şefi olarak atanınca bu kez paralel ve de
paralel dümenindeki çevrelerde şok etkisi yaşattı. Öyle ya onlara göre,
tâ öğrenciliğinden beri kendilerine bi hayli mesafeli duran ve Özel İdare Genel
Sekreteri olduğu sırada da emirlerine
girmeyen bir adam, bu kadar hızlı
biçimde nasıl yükselirdi!
Çünkü paralelciler için yükselmeye ve yetki elde etmeye layık tek kimse vardı; o da kendilerine kayıtsız şartsız biat edendi.
Selami Altınok hiç bir zaman onlara biat da etmedi, boyun da eğmedi.
Emsalleri vali ve genel müdür yapılırken o hala kaymakam ve en çok da genel
sekreter olabildi. Buna rağmen sabretti, azmetti ve devletine, milletine inandı.
Biliyordu ki, bu devlet er ya da geç kimin ne olduğunu anlayacaktır.
Onlar, "bir kaç inanmış adam"dı.
Ortak özellikleri , fukaralık, samimiyet,
dürüstlük ve vatan aşkıydı...
Emsalleri türlü filmler çevirirken o inanmış bir kaç adam sürekli memleket meseleleri üzerine kafa yorar ve yarınlara dair
endişe duyardı.
Gün geldi ki sap döndü, keser döndü,
sonunda da hesap döndü...
O bir kaç inanmış adam, bugün devletin en stratejik makamlarında gövdelerini taşın altına koydular.
Kim mi onlar?
Ben sadece bir kaçını söyleyeyim,
diğerlerini de siz bulun...
Efkan Alâ...
Sebahattin Öztürk...
Mükerrem Ünlüer
Ahmet Altıparmak
Selami Altınok
Şair, "zor zamanda konuşmayı" büyük bir fedakarlık olarak görüyordu. Oysa bu ve daha nice benzer isimler, bırakın zor zamanda konuşmayı, en zor zamanda kefenlerini giyinip yola çıktılar.
Tayyip Bey onlara, onlar da bütün bir
milletin ehli vicdanına ve sağduyusuna güvendiler...
Yok... Öyle milattan evvel filan değil; taş çatlasın altı yedi yıl önce paralelcilerin derdest edip içeri tıkmak istedikleri o
gariban genel sekreter, bugün İçişleri
Bakanı...
Peki bütün bunlardan nasıl bir ders
çıkarmamız gerekir, şeklinde sorarsanız ben size hemşerimiz Ziya Paşa'nın bir
beyiti ile cevap vermek isterim:
Allah'a tevekkül edenin yaveri Hakk'tır.
Naşad gönül bir gün olur şad olacaktır.Selami Altınok, bu
ülkede yalnızca İçişleri Bakanı olmadı, O; bu ülkede, bir
zamanlar memur olmasına bile güç bela izin verilen
ceberrut bir sistemi alt etti.
Az şey mi?