Selâm, Allah’ın güzel isimlerinden biridir. O, Selâmdır; bütün eksikliklerden uzak olduğu gibi, bütün esenlik de O’ndan gelir.
Hz. Peygamber(as)’ın bildirdiğine göre; Allah Teâlâ Âdem(as) ı yaratınca, ona selâm verip almayı öğretmek istedi. O zamanlar Hz.Âdem daha cennetteydi.
Buyurdular ki, “Ey Âdem! Şurada oturan meleklerin yanına git, onlara selâm ver; sana ne cevap vereceklerini iyi dinle; çünkü senin ve çocuklarının selâmı öyle olacak.”
Hz. Âdem meleklerin yanına gitti ve: “es-Selâmualeyküm” dedi. Melekler de: “es-Selâmüaleyke ve rahmetullâh” diye karşılık verdiler. Hz. Âdem’in verdiği selâmı bir kelime fazlasıyla aldılar.
Peygamberimiz, Müslümanların birbirlerine selâm vermelerini tavsiye eder ve şöyle buyururlar: “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. İşlediğiniz takdirde birbirinizi sevmeye vesile olacak bir amel göstereyim mi? Aranızda selâmı yayınız.”
Allah Resulüne bir sahabe sordu: - İslam’ın en güzel ve hayırlı davranışı nedir? Peygamberimiz buyurdu: “İnsanlara yemek yedirmen (it’âm-ı taâm), tanıdığın, tanımadığın herkese selâm vermendir. (ifşâü’s-selâm)”
Bera b. Âzib diyor ki: Rasûlullah şu yedi şeyi emrederdi: “Hasta ziyareti, cenaze teşyîi, aksırana hayır dilemek, zayıfa yardım, mazlûma destek, selâmı yaymak, yeminine uymak.”
Bir Müslüman kıldığı namazlarda et-Tahiyyât okurken yirmi bir kez Allah’ı, Peygamberimizi ve diğer peygamberlerle melekleri ve sâlih insanları selâmlamaktadır. Namazların sonunda on üç defa yine melekleri ve insanları selâmladığı gibi selâmdan sonraki ‘Allahümmeentesselâm ve minkesselâm…’ lâfızlarıyla da Allah’ı selâmlamaktadır.
Birgün Peygamber Efendimiz ashapla oturuyordu. Oraya gelen biri “es-Selâmualeyküm” diye selâm verdi. Peygamberimiz “ve aleyküm selâm” dedi ve o zâtın on sevap kazandığını söyledi.
Biraz sonra bir başkası geldi ve “es-selâmualeyküm ve rahmetullah” diye selâm verdi. Peygamberimiz onun selâmını da “ve aleykümü’s-selâm ve rahmetullah” diye aldı ve yirmi sevap kazandığını söyledi.
Daha sonra gelen biri buna bir kelime daha ekleyerek “es-selâmualeyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh” diye selâm verdi. Peygamberimiz ona da; “ve aleykümü’s-selâm ve rahmetullahi ve berekâtüh” diye karşılık verdi ve otuz sevap kazandığını belirtti.
Bir Müslüman, karşılaştığı bir topluluğa selâm verdiği, onlar da selâmını aldığı zaman, selâm veren kimse Allah’ın selâmını verdiği için o topluluktan bir derece daha üstün olur.
Peygamber Efendimizin bildirdiğine göre;binitli olan yürüyene, yürüyen oturana, sayıca az olan çok olana, küçük büyüğe selâm verir.
İki kişi veya iki topluluk karşılaştığında, hangisi önce selâm verirse Allah katında o daha değerlidir.
Her fırsatta selâm vermelidir. İki kimse selâmlaştıktan sonra aralarına ağaç, duvar, taş gibi bir şey girse bile, tekrar karşılaştıklarında yine birbirine selâm vermelidirler.
Müslümanlar sadece karşılaştıkları zaman değil, bir yerden kalkıp giderken de orada kalanlara selâm vermelidir. Çünkü ayrılırken verilen selâm, karşılaşırken verilen selâm kadar önemlidir.
Evlere girerken ev halkına “selâmünaleyküm” veya “es-Selâmualeyküm” diye selâm verilmelidir.
Peygamberimiz çocuklara ve kadınlara da selâm verilmesini öğütlerdi.
Yolda Yahudi ve Hıristiyanlarla karşılaşınca, onlara önce Müslümanların selâm vermesini doğru bulmaz, kendisi bu konuda acele etmez, gayr-i müslimlerin verdiği selâma uygun bir karşılık verirdi.
Başka dinlere tabi olan krallara, devlet adamlarına mektup yazarken ilk defa kendisi selâm vermek durumunda olduğu için, “Doğru yolda gidenlere selâm olsun” diye yazardı.
Kur’an-ı Kerim, bir başkasının evine gidildiğinde, içeri girmeden önce selâm vererek izin istenmesini de emretmiştir. Peygamber Efendimiz de, birinin evine gidince selâm vererek izin istenmesini, cevap alınmazsa iki defa daha selâm verilmesini, içeriden yine cevap verilmezse, artık orada durulmayıp, geri dönülmesi tavsiyesinde bulunmuştur.
Bir eve girmeden önce bu şekilde izin alınmasının sebebi, bize evini açmayacak olanın mahremiyetine girmemektir.
Selâmla kâinat düzeni selâmet bulmakta, bu sâyede inananlar selâm yurduna doğru yol almaktadır. Çünkü işin evveli ve âhiriselâmdır. Vesselâm…
