GÜNDEMHaber Girişi : 15 Ocak 2015 08:37

Şehre dair hayalleriyle Ali Korkut

Şehre dair hayalleriyle Ali Korkut

Yıkarak yapan adam olarak tanınan Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut ilçe ile ilgili yaptığı ve yapacağı projelerini Güncel Times Dergisi’nde gazetemiz başyazarı Mehmet Şener’e anlattı. Yakutiye’ye  kazandırdığı hizmetlerle halkın gönlünde taht kuran Başkan Korkut’un işte 6 yıla sığdırdığı başarı hikayesi...

rn

Ali Korkut, Erzurum’u Erzurum yapan "çekirdek şehir"in, üst üste seçim kazanmış bir belediye başkanı.

rn

AK Partili...

rn

Mümkün ki başarılarının arkasında, 12 yılı aşkın süredir iktidar olan ve bu zaman içinde Türkiye’ye büyük dönüşümler yaşatan AK Parti iktidarlarının yadsınamayacak bir payı var. Ancak unutulmamalıdır ki bu başarıda, en az o pay kadar,  Ali Korkut’un sahip olduğu şehir perspektifi ve yarattığı inivasyon da tayin edici etki oluşturdu.

rn

Aynı zaman diliminde aynı imkanlara hatta çok daha fazlasına sahip olan bazı AK Partili belediye başkanlarının nasıl nal topladıklarını, kaynakları nasıl ziyan ettiklerini ve toplumla nasıl ters düştüklerini hatırladığımızda, Ali Korkut ve kuşkusuz ki ekibinin elde ettiği bu başarıya şapka çıkarmamak olmazdı.

rn

Yakutiye’yi diğer ilçelerden farklı kılan onlarca neden var.

rn

Her şeyden önce Yakutiye, "merkez şehir"dir. Bu sebeple, Erzurum deyince ilk bakılacak yer, Yakutiye sınırlarıdır...

rn

Ve bu şehirde yaşayan herkes Yakutiye’nin ne halde olduğuna birebir tanıktır. Resmi rakamlara göre, Erzurum’da çok acilen yıkılması gereken 50 bin dolayındaki metruk yapıdan 35 bini bu ilçemizde bulunuyor.

rn

Ve bir başka önemli husus da şudur:

rn

Erzurum, tarihi dokusu ve sahip olduğu tarihi eserleriyle adeta bir açık hava müzesi gibidir. Yine resmi kayıtlara göre, Yakutiye bünyesinde 450 dolayında, tescilli tarihi eser bulunmakta.

rn

Dolayısıyla Yakutiye, öyle bir hizmet merkezi olmalı ki, hem yeni ve modern Erzurum’un doğuşuna öncülük edecek, hem de şehrin tarihi ve kültürel kimliğini gün yüzüne çıkartıp korumak zorunda olacak.

rn

İşte tam bu noktada, belki de Erzurum’un bir şansı olarak karşımıza, şehre dair kaygıları, hayalleri ve projeleri olan Ali Korkut çıktı...

rn

Öyle bir profile sahip olmalıydı ki, "Yeni Erzurum"u vücuda getirirken, olmazsa olmaz şu özellikleri taşımalıydı:

rn

Cesaret...

rn

Dürüstlük...

rn

Çalışkanlık...

rn

Adalet...

rn

Hoşgörü...

rn

Vizyon...

rn

Estetik...

rn

Takım ruhu...

rn

Bugün dünya ölçeğinde standartlara sahip bir şehrimiz olan Kayseri, tamamen cesur bir başkanın eseridir.

rn

O kişi...

rn

1950-57 tarihleri arasında, belediye başkanlığı yapan Osman Kavuncu, ya da nam-ı diğer "Kambur Osman"dır.

rn

"Kayseri’yi yıkmadan yapmam mümkün değil" diyerek işe başlamış, cesaret ve çalışkanlık abidesi bir başkan...

rn

Öyle de yapmış! Önce Kayseri’yi adeta bir baştan bir başa yıkmış, sonra da bugünkü Kayseri’nin  temellerini ve altyapısını oluşturmuş.

rn


rn

KAYSERİ’NİN RUHU 

rn

YAKUTİYE’NİN KURTULUŞU

rn

Ali Korkut da, Yakutiye için tıpkı Osman Kavuncu gibi...

rn

"Erzurum’u güzel bir şehir yapabilmek için önce enkazdan temizlememiz gerekir" diyor.

rn

Bunu yaparken, ne kimse "belediye beni mağdur etti" desin, ne de falancanın hatırı için imar projeleri değiştirilsin.

rn

İki yanlıştan bir doğru çıkmaz.

rn

Geçen hafta,  değerli meslektaşım Recep Kapucu, Yakutiye Basın Müdürü Kenan Biliz ve bendeniz, Ali Korkut’la birlikte Yakutiye’yi baştan sona gezdik.

rn

Yapılması gereken işleri görünce, "Ali Bey, işiniz hiç de kolay değil. Başımızı hangi yöne çevirsek her yer dökülüyor. Bu mahallelerin ıslahı için hem çok büyük bir kaynak hem de zamana ihtiyaç var" dedik.

rn

Güldü.

rn

"Allah’a şükür" dedi. "Kaynak sorunumuz yok. Çünkü biz gerekli kaynağı, kendi üretimlerimizle elde ediyoruz. Bu arada elbette ki hükümetimiz de mantıklı ve makul olan her projemize imkan sunuyor. Zaman darlığımızı da, tıpkı özel sektör gibi 7 gün 24 saat çalışmak suretiyle telafi etmeye gayret ediyoruz."

rn

Paris’in ilk kadın belediye başkanı olan Anne Hidilgo’ya -ki, kendisi Sosyalist Parti’ye mensuptur, 

rn

-sormuşlar:

rn

"Paris’te belediye başkanı olmak nasıl bir şey?"

rn

Kadıncağız çok dertliymiş meğerse şöyle cevap vermiş:

rn

"Dünyanın en zor işi Paris Belediye başkanı olmaktır" deyince... insanlar hak vermişler öyle ya çok büyük şehir, turist akını olan bir şehir falan filan...

rn

"Hayır" demiş. Anne Hidalgo...

rn

"Düşündüğünüz gibi değil. Paris’te belediye başkanı olmak çok zor. Bir şey düşünüyorsunuz ve onu yapmak istiyorsunuz. Bir de bakıyorsunuz ki sizden önce yapılmış. Zor olan işin bu kısmı. Size yapacak bir hizmet bırakmamışlar."

rn

Ali Korkut’un durumu ise tam tersi...

rn

Bu açıdan şanslı da sayılabilir. Öyle ya ne yapmak istese, yüzde 80 ihtimalle kendisi onu ilk kez hayata geçirmiş olacak.

rn


rn

DAHA GÜZELİNİ 

rn

YAPMAK İÇİN YIKIYOR

rn

En bariz örnek, kamulaştırmadır.

rn

Yakutiye Belediyesi, Ali Korkut’la birlikte 6 yıl içerisinde 2 bin dolayında metruk yapıyı kamulaştırmış ve bununla da yetinmeyip, yeni kamulaştırmalar için kaynak olsun diye, o arsaları değerlendirmeyi başarmış bir belediye...

rn

Hacıcuma, Taş Mescit, Narmanlı, Mehdiefendi, Hasanibasri, Üçkümbetler bu başarı öyküsüne temel oluşturan semtlerden yalnızca bir kaçı...

rn

Bir yanda şehir enkaz görüntüsünden kurtuluyor, öbür yandan da şehrin dokusuna uygun yeni yapılaşma vücuda geliyor.

rn

Yıkan ama daha güzelini yapan başkan...

rn


rn

ALİ KORKUT’U TARİH 

rn

NASIL YAZACAK

rn

Ali Korkut’u tarih yazarken muhtemelen bu tespitin altını mutlaka kalınca çizecektir.

rn

Yıktı ama yaptı...

rn

"Benim bir rüyam var" demişti. 

rn

Amerika’da siyahların özgürlük mücadelesinin sembol ismi Martin Luther King...

rn

Ali Korkut da aynı anlayışta. Ama bir farkla, O içinde herkesin mutlu olarak yaşayacağı yeni ama köklerinden kopmamış bir şehir yapmak...

rn

Ecdada saygı, sanata değer, tarihe ev sahipliği...

rn

Ali Korkut, belediye başkanlığını bu üç kavram üzerine bina etmiş.

rn

Yeniyi yaparken, eskiyi yok hükmünde görmeyeceğiz.

rn

Yeni mahalleler, semtler inşa ederken bu şehrin kültür ve sanatını yaşatacağız.

rn

Yeni bulvarlar, meydanlar, caddeler ve sokaklar açarken yüksek bir tarih şuuruyla hareket edeceğiz.

rn

Başka bir belediye başkanının tarihi Lalapaşa Camii’nin yanına fayanstan çeşme yaptığı bu şehirde, Ali Korkut; ecdada ve tarihe saygı nasıl olurmuş herkese gösterdi:

rn

Yakutiye Meydanı...

rn

Üç Kümbetler...

rn

İstanbul Kapı...

rn

Gümrük Hamamı...

rn

Bugün bu üç eser de Erzurum’da farkındalık adına "biz buradayız" demektedir.

rn

Sadece bunlar da değil. Daha onlarca benzer eser ya bitti ya da gün yüzüne çıkmak üzere...

rn

Dedik ya Yakutiye sınırları içinde, bugün her biri aynı zaman da ülkemizin de sembol değerleri arasında yer alan yüzlerce tarihi eser bulunuyor.

rn

Ali Korkut anlatıyor:

rn

"Atalarımız bu toprakları bize vatan kılarken bir yandan da gelecek nesillere emanetler bırakmış. Ki, bizler de o emanetleri bizlerden sonrakilere aktaralım diye...

rn

Bir belediye başkanı, çöpü kaldırdım, suyu akıttım, ulaşımı sağladım, demekle evet görevini yapmış olur. Ancak bütün bunlardan daha önemlisi o belediye başkanının, kendisine kadar ulaşan emaneti, yeni nesillere bırakmak için çalışmaktır. Baksanıza hele şu Yakutuye’nin, Çifte Minareli Medrese’nin, Üç Kümbetler’in Kale’nin, han ve hamamların, çeşmelerin güzelliğine...

rn


rn

5 YIL SONRA BAŞKA BİR ERZURUM 

rn

Biz bunları nasıl görmezden gelebilirdik ve bu kıymetle eserlerin etrafının metruk yapılarla örülü kalmasına seyirci olabilirdik. Olmadık da... Bir yandan asli işlerimizi yaparken, diğer yandan da Erzurum’u yeniden dünya incisi haline getirecek bu çalışmaları yürüttük. Eskiyi yıkıp yerine beton yığını dikmiyoruz. Eskiyi söküyoruz ama eskinin ruhunu ve estetiğini koruyacak yapılanmaya gidiyoruz. İşimiz henüz bitmedi. Hatta yolun başında sayılırız. Daha yapacak çok işimiz var. İnşallah Allah fırsat verirse beş yıl sonra bambaşka bir Erzurum’la karşı karşıya kalacağız."

rn

Sizi ne görüyorsak, ya bir şantiyede işçilere bi şeyler tarif ediyorsunuz, yahut da kamulaştırılan bir mahallede iş makinelerinin başında duruyorsunuz. Galiba  bu dönüşümün arkasında o çalışkanlık yatıyor.

rn


rn

CUMHURBAŞKANIMIZDAN 

rn

BÖYLE GÖRDÜK

rn

Gülümsüyor. Sonra devam ediyor: 

rn

"Önce inanacaksın, sonra inancın için samimi olarak çalışacaksın. Niyetin halis olunca Allah yardım ediyor.

rn

Bütün kurumlar elbette gereklidir. Ancak belediye bir şehrin sahibi, hamisi, anası-babası ve kardeşidir. Bir kurum ’benim mesaim bitti’ diyebilir. Bizim belediyecilik anlayışımızda bu sözün yeri yoktur. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bize bunu öğretti ve öğütledi. Halk mutlu olursa ve refah içinde yaşarsa siz görevinizi yapmış olursunuz, dedi. Biz Tayyip Bey’den aldığımız o şevk ve inançla çalışıyoruz."

rn

Devri sabık yaratmak istemiyoruz, fakat bu soruyu da sormak zorundaydık:

rn

Geçmiş dönemde, bir takım sorunlar yaşadınız. Misal, sizin yaptığınızı büyükşehir bozdu. Sizin uygun görmediğinize büyük şehir olur dedi. Şimdi yeni dönemde durum ne?

rn

Ali Bey, en müşkül anlarında bile meselelere pozitif bakmayı başaran bir insan. Mazeret üretmek yerine çare aramayı yeğliyor. Bu sebeple de ne geçmişe takılıyor, ne de geçmişteki bir takım sorunlar üzerinden siyaset yapıyor.

rn

"Geçti gitti" diyor. "Halkımız bizden mazeret değil, hizmet bekliyor. Madem halk bize bu görevi verdi ve şehrin de acilen hizmete ihtiyacı var. O halde çalışmaktan başka bir derdimiz olamaz. Yeni döneme gelince. Mehmet Sekmen Bey, bizden çok çok deneyimli bir belediye başkanı ve büyüğümüz. Tabii ki O’nun bu tecrübesi bizler için büyük bir avantaj ve Erzurum için de şans... Aramızda güzel bir uyum var. Herkes kendi işine odaklanmış, daha yaşanılabilir bir şehir için çabalayıp duruyor. Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut olarak, önce sorumluluklarıma bakarım ve yapmam gerekenleri noksansız yapmaya çalışırım. Hal böyle olunca işler de aksamadan yürüyor. Mehmet Bey de desteğini hiç esirgemiyor."

rn

Bazı insanlar çalışırken dinlenir. Bazıları da çalışmadan dinlenir.

rn

Ali Korkut birinci gruba girenlerden.

rn

Çalışmayı ibadet olarak görüyor.

rn

Çünkü O’nun hayali, adından dünya ölçeğinde söz edilecek bir Erzurum...

rn

Tek başına, buna gücünün yetmeyeceğini biliyor, ama sanki yetecekmiş gibi çalışıyor, koşturuyor ve en önemlisi de o hayalinin bir gün gerçekleşebileceğine inanıyor.

rn

O, Erzurum’da gençlerin "Ali abisi", yaşlıların "Başkan oğlu"

rn

O, bu şehrin has bir evladı ve sinesinde mangal gibi yürek taşıyan yiğit bir delikanlısı...

rn


rn

Bir dönüşüm hikayesi

rn

Kentsel Dönüşüm, Erzurum için yeni uygulama. Geç kalınmışlığın, şehrin ihmalinin, tarım alanlarının katledilmesinin nihayete ulaşmışlığının habercisi aslında. Erzurum’da modern şehirleşme, yeni konut alanlarının açılışı 1980’lere rastlamaktadır. Şehir merkezi dar gelince yeni alanlar inşaata açıldı. Yenişehir, ardından Yıldızkent, Dadaşkent, Şükrü Paşa diye devam etti. Açılan her yeni yapılaşma alanı, aynı zamanda tarım arazilerinin katledilmesi, betona teslim edilmesinden başka bir şey değildi. 

rn

Erzurum merkezi, yani başka bir tabirle eski Erzurum, 500 bin civarında nüfusa yeterli alana sahip ­­­­­­­bulunuyor. 400 bini bulmayan nüfusuna rağmen, Erzurum merkezden çevreye taşarak tarım arazilerinin yok edildiği 35 yıllık bir hikayeyi yalnızca izledi. 1980 sonrası göreve gelen her belediye başkanı, bu şehirde görev yapan her yönetici, Erzurum halkı hoyratça yok edilişi izle­­­di. 

rn

Nihayet, 2010’da bir belediye başkanı çıkıp şehir merkezini dönüştürmekten söz etti. Yalnızca söz etmedi, bunun yapılabilirliğini Erzurum’a, hatta Türkiye’ye gösterdi. Ali Korkut, Mehdiefendi, Habipefendi, Hasanibasri, Sultan Melik, Hacıcuma, Taş Mescit mahallelerini içine alan 5 ayrı kentsel dönüşüm projesini hayata geçirdi. 

rn

2011’de başlayan dönüşüm hikayesi, Mehdiefendi, Habibefendi ve Hasanibasri’de yapılaşma sürecine geçildi. Sultan Melik mahallesinde 3-5 yapı kaldı, akşam sabaha onlarda kaldırılır. Kentsel dönüşüm yapılırken, harcanan milyonlarca lira Erzurumlu müteahhitlerin, esnafın ve bütün şehrin ekonomik döngüsüne de destek olundu. 

rn

Ali Korkut, yalnızca kentsel dönüşüm anlamında bir dönüşüm yapmadı, aynı zamanda zihniyet dönüşümüne de büyük bir adım attı. Erzurum’da TOKİ’ye kucak açan anlayışı değiştirip, Erzurum insanına inanılması gerektiğinin de önünü açtı. Bu değişim ve devrim niteliği taşımaktadır Erzurum zihniyetinde. Ev danasına kem gözle bakışın kırılmasıdır bu aynı zamanda.

rn

35 yıldır yapılan ihanetin geri alınması belki mümkün olmayacak ancak, şehrin kurtarılması için yapılması gerekeni yapan Ali Korkut’a teşekkür etmek, ona minnet duymak Erzurumlunun insanlık görevidir diye düşünüyorum. 

rn