AK Parti- CHP koalisyonunun olamayacağı aslında en
başından beri belliydi ve
özellikle her iki parti
kurmaylarının da bildiği bir gerçekti. Ancak siyasetin doğası icabı, ne AK Parti ne de CHP peşinen kapıyı kapatan taraf olmak istemedi. Bu sebeple sonucu akim kalacağı malum olan bir süreci
işlettiler.
Olabilseydi hiç de fena olmazdı;
ama olmadı işte...
Türkiye'nin kaybedecek tek bir günü bile yok. Baksanıza bir yanda paralel çete diğer yanda kanlı terör örgütü ülkede kaos ve kriz oluşturmak için 7 gün 24 saat esasına göre çalışıyorlar!
"Geçici hükümetin geçici başbakanı"
dedikleri Davutoğlu'nu itibarsızlaştırmak için de sürekli,
"inisiyatif onda değil, tüm kararları
Erdoğan veriyor" diyorlar.
Böylelikle hükümet ile Cumhurbaşkanı arasında bir kriz devşirmenin peşindeler.
Tayyip Bey dün işaret fişeğini yakmıştı.
"İki parti arasındaki şartlar hükümet
etmeye uygun değilse koalisyon
kurulmaz erken seçime gidilir."
Aslında Tayyip Bey, malumu ilam etmişti.
Herkes biliyordu ki AK Parti'nin "kara" dediğine, CHP "ak" diyor, CHP'nin "kara" dediğine de AK Parti "ak" diyor. Bu şartlar altında kurulacak bir hükümet, istense de zaten uzun soluklu olamazdı.
Artık bütün bu tartışmalar geride kaldı. Türkiye muhtemelen üç ay içinde yeni bir seçime gidecek ve partiler bir kez daha halkın iradesine müracaat
edecekler.
Kamuoyu yoklamaları da
göstermekteydi ki seçmen, yarım
yamalak ve sahtecilik üzerine bina
edilecek bir koalisyon hükümetindense yeni bir seçimin olmasını istiyor.
Kişisel kanaatim de odur ki, bugünkü Türkiye dayatılan bir koalisyon
hükümetiyle yönetilemeyecek kadar büyük ve bi o kadar da sıkıntılıdır.
İster MHP, ister CHP ister AK Parti...
Farketmez.
Kim olursa olsun ama tek başına güçlü bir hükümete ihtiyacımız var. 13 yıllık AK Parti hükümeti kazanımları
göstermektedir ki Türkiye, büyük
sorunlarını ancak Meclis çoğunluğu olan güçlü bir iktidar eliyle çözebilir.
Bu gerçek, özellikle 7 Haziran
seçimlerinden sonra çok daha iyi
farkedildi.
Seçmenin "illa da erken seçim"
demesi de zaten bu
sebeptendir...
Türkiye'nin maceraya atılacak bir lüksü yok...
Görmüyor musunuz dört bir yanımızda içimize mikser sokmak için çırpınıp duran şer odakları nasıl pusuda bekliyor.