Haber Girişi : 20 Nisan 2015 09:54

SEÇİM ÖNCESİNDE "ÜRETEN EKONOMİ"Yİ KONUŞSAK

SEÇİM ÖNCESİNDE
Bir zamanlar 'şehrin yeni bir kalkınma paradigmasına'ihtiyacı var diye yazdığımda 'Bu da nereden çıktı, paradigmayı bırak, kaynaktan, ödenekten, paradan haber ver'diye latifeli bir yoruma muhatap olmuştum.
Ayın düşünceyi muhafaza ediyorum. Evet, şehir olarak yeni bir kalkınma paradigmasına gerçekten ihtiyacımız var. 
20. yüzyılın, belli yatırım ve sanayi tesislerini belli bölgelere hapseden kalkınma anlayışı çoktan değişti.
Artık, özellikle 'yükte hafif, pahada ağır' 'bilgi çağı sanayisi' bize uzaktan göz kırpıyor. 'Ben Erzurum için çok uygunum diyor. Kıştan, kardan, coğrafi uzaklıktan hiç ürkmem, rahatsız olmam, bu güzel şehir için biçilmiş kaftanım'diyor?
***
Geçen hafta, gelişen şartlara ve yeni imkânlara göre revize ettiğimiz Erzurum'a Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi Kurulmasına ilişkin önerimizi tekrarladık. Hükümetin başka bir ilimiz için başlattığı bir projeyi, şehrimize uyarlayarak "Gıda ve Hayvancılık İhtisas Endüstri Bölgesi" kurulmalı dedik.
Endüstri bölgesi mühim bir kavram?
Sanayileşmeye vurgu yaparken; yüksek teknolojiye dayalı gıda sanayiini hayvancılıkla ilişkili ileri teknoloji altyapılı sanayii kast ediyoruz elbette. 
***
Geçen yılların arşivlerinde hayata geçirilmeyi bekleyen bir diğer önemli önerimiz şu idi;
Erzurum Beyin Gücü Sektörlerine yatırım yapmalı. Doğu Anadolu adeta yeni bir Silikon Vadisi olmalı. Hindistan'ın en ücra bölgeleri bugün ABD ile yarışıyor, unutmayalım. 
Teknik Üniversitemizin kuruluş aşamasında kabul görmeyen 'adını teknik değil teknoloji üniversitesi koyalım, ileri bilim üretimine yönelik bölümlere açalım'önerimiz, dostlarımızın hatırındadır. Vakit geçmiş değil, Teknik Üniversitemiz ve Atatteknokent hala şehrin ileri bilim üretimi ve teknoloji umududur.  
***
Sağlık Bakanlığınca hayata geçirileceği açıklanan 'Sağlık Organize Sanayi Bölgeleri'nden birisinin Erzurum'a kurulmasını daha konu gündeme ilk geldiğinde dile getirmiştik. Bu konudaKUDEKA'nın 'TIBBİ CİHAZ SEKTÖRÜ' başlıklı güzel bir raporu var. Bu doğrultuda neler yapıldı, bilmiyorum. 
***
Şehir merkezi ve ilçelerimizde kamu binalarının altına birer tekerlek takıp götürsek? Sadece üretim merkezleri, atölyeler, küçük sanayi işletmeleri, mandıralar kalsın, desek?
Şöyle bir hayal edin? Geriye bakkal, market ve konutlardan başka ne kalır. 
Demek ki şehir olarak ilk hedefimiz, üreten ekonominin altyapısını oluşturmak olmalı. Değer bölge ve illerdeki benzer uygulamalar, mevzuat altyapısının uygun olduğunu gösteriyor. Teşvik ve kaynak bakımından genelde bir sorun gözükmüyor. Yerelde de çaba eksikliği olduğunu düşünmüyorum, demek ki vakit saat tamam olmamış. Elbirliği edip besmeleyi çeksek, gerisi gelecek. 
Seçim öncesinde bu bapta yeni şeyler söylesek yeni ve büyük projeler üzerinde konuşsak, iyi olmaz mı?
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.