Fukara bir şehirde, doktora aylık bir milyon lira maaş ödeyen kıytırık bir hastane, o parayı nereden kazanıyor?
Sayın Bakan Memişoğlu zekamızla alay etme!
Bu toplu cinayetler meselesinde başından beri şöyle düşünüyorum:
Turpun büyüğü hala heybede…
Etraflıca kurcalanırsa daha ne facialar çıkacak göreceksiniz.
O hastanelerde, yalnızca yeni doğan bebekler mi katledildi?
Ne yazık ki değil…
Devletten daha fazla para hortumlama uğruna akla hayale gelmeyen sahtekarlıklar tertipleniyor.
Ve niyeyse artık devlet de, bu talan karşısında yıllar yılı üç maymunu oynadı!
Mızrak artık çuvala sığmayınca mı ilgili kurumlar seferber oldu?
Fukaralıkta illere tur bindiren Erzurum’da bile vaktiyle kimi doktorlar, sağlık üzerinden devleti öyle bir soymuştu ki…
Bugünkü paraya çevirseniz birkaç milyarı geçer…
Peki ne oldu o doktorlara?
Hiç!
Kimi sınıf arkadaşı hakim, kimi de FETÖ sayesinde sıyırdı!
Ölen öldüğüyle kaldı!
Ayrıca…
Çaldıkları milyarlar da yanlarına kar kaldı!
Mesleğini, namusu ve şerefiyle icra eden doktorlarsa hep itilip kakıldı.
Kimine deli, kimine komünist, kimine de din düşmanı dediler!
Eski Türkiye’de vatandaş, bazı doktorlar eliyle muayenehane üzerinden soyulurdu.
Şimdiki Türkiye’de ise, hem vatandaş hem de devlet kimi sözde özel hastane eliyle haraca bağlandı!
Diş çektirmeye gittiğin hastanede, kalp ameliyatı olmuşsun gibi devlete fatura çıkarılıyor!
Yine niyeyse devlet de bunu susuz yutuyor!
Niye böyle dediğimi açıklamalıyım:
Kıytırıktan özel bir hastane, isim yapmış bir doktora, bir milyon lira aylık maaş veriyor!
Peki o doktor hangi mucizelere imza atıyor ki, hastane patronu ona o parayı ödüyor?
Tabii ki mucize filan yok…
Hastane patronu, o meşhur doktorun ismi ile devleti ve milleti soyuyor.
Dikkat edin göreceksiniz, şehirlerdeki reklam panoları o ünlü doktorların görselleriyle dolu…
Devlet, o hastane patronunu çağırıp deseydi ki:
“Be adam; sen nereden nasıl bir para kazanıyorsun ki, bu doktora ayda bir milyon lira maaş veriyorsun?”
Sormadı…
Ne vakit pandoranın kutusu açıldıysa harekete geçtiler!
Çok geç kaldılar…
Yıllar yılı soygun sürdü…
Öyle bir hava estirdiler, öyle bir algı yarattılar ki:
“Devlet hastanelerinde ameliyat olursanız masada kalırsınız.”
Bu yüzden…
Evini arabasını satıp sözde bu hastanelere koşan binlerce vatandaş var…
Bir doktora aylık bir milyon lira maaş ödeyen o patronun ne kazandığını, varın siz hesaplayın…
Not:
Ben bu bir milyon lira aylık maaşı Doğu şartlarında söyledim. İstanbul ve Ankara’da bu maaşın on milyon lira olduğunu pek çok kimse biliyor.
Öyle ki…
Nice devlet adamı, yolunu unuttukları devlet hastaneleri yerine, bu özel hastanelere koşuyor!
Onlar mı soracaktı, “Ey özel hastane, sen bu parayı nereden kazanıyorsun?”
Şimdilik…
22 bebeğin öldürüldüğü ortaya çıktı!
sağlık bakanlığı resmen seyirci. deniyor ki buharada yapılan doğumların niçin tamamına yakını sezaryen. niçin ayağı ağrıyana beyin MR çekiyorsun. devlet soyuluyor hemde inanılmaz paralar sgk ya fatura ediliyor. fakir vatandaş özel hastanede partili doğum yapan çocukların parasını ödüyor. fakir vatandaş hastanede doğuyor böyle şey olur mu. ben niçin özel hastanede doğum yapan kadının faturasını vergilerimle ödeyeyim. doğum yapmışsa tüm faturayı ödemeli sgk ya fatura edilmememlidir. bu bir hakdır hukukdur. sonra devlet zarar eder dolar 34 lira olur. vurgum var vurgun.