Sabah baktım hane halkı erken uyanmış "haydi önce oyumuzu kullanıp kahvaltıyı sonra edelim." Dediler, kalkıp yola revan olduk.
Vakit erken ya çok kalabalık yoktu. İnsanlar gergin değildi. Yüzlerinde yaptığı işin önemine inanan insanların kararlı huzuru vardı. Sevindim buna.
Bir diğer sevincimi ailemle de paylaştım.
Hükümet etme şeklini değiştiren önemli bir anayasa değişikliğinde
son sözü halkın söylemesi ne büyük bir nimet.
"Mühür kimdeyse Süleyman odur" darbımeselinde derin hikmet var.
Bu pazar milli irade mührü yine halkın elindeydi. Hepimiz Süleymandık.
Milli iradenin muazzam gücü parmaklarımızın ucundaydı.
Ve halkımız bu büyük sorumluluğun farkındaydı; memleketi nice badireden maharetle kurtarmış feraseti tek rehberiydi.
Sığındı Rabbine, çekti besmeleyi bastı mührü pusula fermanına.
Kati kanaatimizdir, ümmet yanlışta ittifak etmez, milli vicdan katiyyen yanılmaz!
Sonuç ne olursa başüstüne.
Millet ne derse o!
×××
Oy verip çıkanlar sosyal medyayı özçekime boğdular.
Zarif olmayan sözler kulağa zarar, kibarlıktan uzak harfler gözümüze ziyan.
Geçelim onları, ama çok içten, sevimli paylaşımlar da vardı.
Bir arkadaşımızınki hoşuma gitti "Sabah kalktım, abdestimi aldım, traşımı oldum,takım elbisesimi giyip koştum sandığa."
Böyle yapmalı, demokrasi şölenine böyle hevesle, şevkle koşmalı.
***
Erzurum'daki Referandum çalışmalarını Başkent'ten dikkatle takip ettim.
Erzurum'un 6 Milletvekili.
Büyükşehir Belediye Başkanı.
Diğer Başkanlar.
Gerçekten muazzam bir performans segilediler.
Aman Allah'ım bu ne müthiş enerji.
Köy Köy, mahalle mahalle bir koşuşturma.
Medya ve sosyal medyayı da çok etkili kullandı doğrusu milletvekilleri.
Kendi seçimlerine bile böyle asılmamışlardı.
Demek ki bu meseleyi ciddi bir memleket meselesi olarak algılayıp, varlarını yoklarını ortaya koydular.
EVET cephesinin her iki mitingi de muhteşem oldu.
Sayın Cumhurbaşkanımız da Sayın Bahçeli de memnun ve mesut döndüler dadaşlar diyarından.
Sanırım bu yüksek performans sonuçlara da yansıyacak.
***
Bir seçimde oyumu Erzurum'da kullanmıştım.
Sandığın konulduğu okulun bahçesinde sohbet ettiğimiz yaşlıca bir amcamız "Yav gardaşım, şu sandık ne mübarek kutudur. Pusulamızı yazar göndeririz, istediğimizi baş üstüne çıkarır, istemediğimizi tahttan indiririz." Demişti.
Amcamızın bu latifeli demokrasi manifestosunu hiç unutmam.
Halk yine söyledi söyleyeceğini ve muhakkak en doğruyu söyledi.
Mübârek olsun.