Biri (Ömer Çomaklı) Atatürk Üniversitesini yeni eğitim yılına hazır hale getirmek için türlü çareler arıyor, yüz yüze eğitim olması için şartları zorluyor, bu yüzden de geri dönülmeyecek bir karar almaktan sakınıyor. Öğrenciyi hem Erzuruma getirmek hem de Koronaya karşı azami ölçüde koruyacak tedbirleri devreye sokmaya çalışıyor.
Diğeri (Bülent Çakmak) Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü üniversitesini kapatmakta bir an bile tereddüt etmedi ve öğrencisiz ve eğitimsiz bir yol tercih etti, yani üniversitesinin kapısına herkesten önce kilit vurdu! Oysa bu kadar acele etmeyip meseleye kafa yorabilirdi, ama o, bunun yerine işin kolay olanını yani yasağı seçenek olarak gördü!
Henüz hiçbir devlet üniversitesi nasıl bir yol izleyeceğine tam olarak karar vermemişken Erzurum Teknik Üniversitesinin yangından mal kaçırırcasına alelacele sanal eğitim kararı alması infiale yol açtı Oysa Atatürk Üniversitesi tüm şartları zorlayarak yüz yüze eğitimin koşullarını oluşturmaya çalışıyor.
Atatürk Üniversitesinin, eğitim sürsün, şehir ekonomisi çökmesin gerekçesiyle yeni dönem için çaba göstermesine karşın Erzurum Teknik Üniversitesi ise, şehre ve eğitime dair tüm gerçekleri yok sayarak, peşinen tatil ilan etti! Öyle ki şehir halkı, ETÜ Rektörü Bülent Çakmakın bu kararından ötürü üniversite bünyesinde bir kutlama partisi verilip verilmediğini merak ediyor!
Düğünden, piknikten, eğlenceden ve plajlardan zerre geri durmayan kimi kamu görevlileri, Koronanın öldürücü ve yıkıcı etkisini yalnızca iş yapma ve çalışma söz konusu olunca hatırlayıp, yılın tümünde tam ücretli tam yıl izinli tatil istiyor! İşin doğrusu hükümet de bu meseleden müşteki değil! Esnaf ölmüş batmış elbette memurun derdine değil de, nereye kadar bu sorumsuzluk ve yan gelip yeme saltanatı sürecek?
Asker-polis cephede şehit olma pahasına çarpışıyor,hastanelerde sağlıkçılar birini daha yaşatmak için kendini ölümün kucağına atıyor, esnaf namusunu kurtarmak için kefen parasını bozduruyor. Fakat şu hazin manzaraya bakar mısınız Erzurum Teknik Üniversitesi yönetimi kendi saltanatını değil de öğrenciyi ve eğitimi anında feda ediyor!
On dönüm bostan yan gel yat Osman!
Öğrenci yok, eğitim yok, bilimsel araştırma yok, ama ful maaş, bol ödenek, makam araçları, lüks odalar ve bol bol sözde eğitim seyahatleri var! Üstadın dediği gibi kurt kuzulara şah olsaydı bu taksimi yapmazdı. Lakin YÖK ve YÖKün sınırsız yetkili kıldığı ETÜ rektörü, işte bu taksimi yaptı! Zaten sazlık bir alan üzerine kurulmuş olan ETÜ kampüsü bu ucu açık tatil sayesinde büsbütün bataklığa dönüşecek!
Bülent hoca, siz bu kararınızdan ötürü övünerek Oh be işte üniversite budur. Artık öğrenci derdi yok, eğitim de tatile çıktı nasılsa diyorsunuz ya, unutmayınız ki kurumunuzun tarihine, kendi üniversitesini kapatan rektör olarak geçeceksiniz.
Devlet üniversiteleri içerisinde henüz çiçeği burnunda bir üniversite kabul edilen Erzurum Teknik Üniversitesi, YÖKün topu taca atarcasına inisiyatifi üniversitelerin yönetimine bırakma kararına, adeta dört elle sarıldı ve herkesten önce tatil ilan etti! Rektör Bülent Çakmak yönetimindeki ETÜ, 2020-2021 akademik eğitim yılında da tüm kapılarını öğrencilere, eğitime ve ilme kapattı!
Tüm dünyanın olduğu gibi ülkemizin de hiç yadsınamayan bir gerçeği olan hatta canımızı feci şekilde yakan Korona, kimi kesimleri un ufak ederken ve de yüz binlerce insanı işe ve aşa muhtaç kılarken, aralarında Erzurum Teknik Üniversitenin de olduğu bazı tuzu kuru resmi kurumlar için de adeta düğün bayram oldu! Korona var, diyerek başka alternatifler aramak yerine,işin kolayına kaçıp kafadan üniversiteyi tatil eden ETÜ yönetimi, bu kararıyla her kesimin şiddetli tepkisine hedef oldu.
Vatandaş, Rektör Bülent Çakmaka soruyor. Madem öğrenci olmayacak, dolayısıyla (uzaktan eğitim komedyasını bir kenara bırakalım. Çünkü en gelişmiş ülkeler bile uzaktan eğitimin ileri derece bir saçmalık olduğunu artık kabul etmiş durumda) eğitim de nasılsa yapılmayacak Şu halde başta siz rektör olmak üzere, o üniversitedeki onlarca hoca hangi hizmetin bedeli olarak maaş alacaksınız?
Dünya artık bu Korona illetiyle iç içe yaşamanın yollarını ve çarelerini arıyor. Besbelli ki bu Allahın belası virüs en az birkaç yıl daha tüm insanlığın başına musallat olmaya devam edecek. Başka ülkeler virüs gerçeği ile yaşamak zorunda olduğunun bilinciyle gündelik hayatı sürdürmenin çarelerini arayıp buluyor.
Bizde ise, en kısa yol, en geçerli formül olarak yasak akla geliyor! Düşünün adı üniversite yani yüksek ilim ve irfan tahsili yapılan bir yer O üniversite ki ben öğrencimin gözlerinin içerisine bakmadan eğitim veremem demek yerine, (diyebilirsiniz ki etme eyleme, hangi devlet üniversitesinin böyle bir kaygısı var) öğrenciyi kovmayı tercih ediyor!
Hiç kimse kimseyi kandırmasın artık Mısırdaki son Firavun bile biliyor ki Türkiyede, hiçbir kamu yöneticisi, hiçbir devlet üniversitesi rektörü ve hiçbir yüksek bürokrat iktidarın hilafına nefes bile alamaz! Hal böyleyken Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Bülent Çakmakın, üniversitesinin kapısına kilit vurma iradesi, elbetteki müstakil ve münhasır bir karar değil!