En umutsuz anlarımızda bile bizi bekleyen bir çıkış yolu vardır, yeter ki doğru yere bakmayı bilelim…
Gürkan-Hayrettin kardeşliği ya da İstanbul’da yeşeren Erzurum sermayesi…
Yıllar yılı, “…şafak söktü Sunam, sen yine uyanmadın” dedik…
Bilmiyorum, Fahri Bey el lafına inanarak kalbini kırdığı Sunam için ne kadar gözyaşı döktü ya da kahroldu. Bu bize meçhul… Ve fakat meçhul olmayan bir gerçek var, o da bu şehirde ve bu ülkede her vakit şafak sökecektir.
O vakitler İstanbul Erzurumlular Vakfı başkanıydı.
Bugün ki gibi bilmem kaç tane vakıf ve yüzlerce dernek yoktu.
Kadıköy’de bir vakıf vardı ve adı da çok ama çok saygındı.
Galiba rahmetli hemşerimiz Hayati Urluoğlu’nun binasıydı.
Güzel bir insan, iyi bir dadaş ve vatanperver bir Erzurumluydu…
Ethem Seven’di vakfın başkanı…
Hulusi amcanın oğlu, sevgili Mehmet’in (ki, Mehmet de vakıf başkanlığı yaptı, üstelik çok da başarılı oldu. Şimdi ise, Yavuz Şahsuvaroğlu Kadıköy Erzurumlular Vakfı başkanı… Yavuz kardeşimiz de hakkını vererek bu anlamlı hizmeti ifa etmektedir.) ağabeysi…
Ethem Bey kadar muhterem eşi öğretmen Sevgi Hanım da bu şehir için elinden geleni yapmış bir insandır.
Az mı İstanbul’dan Erzurum’daki yoksul öğrenciler için malzeme taşıdı…
Sevimsiz bir sözdür, lakin hakikat payı da yadsınamayacak kadar çoktur:
“Ev danası öküz olmaz.”
Azizim…
Bizim insanımız, insan gibi insandır; öyle dana filan değildir ki büyüdüğünde öküz olsun ya da olamasın.
Merhum Saffan Dölekli benim ala bir dostum, büyüğüm ve ağabeyimdi.
Oğlu Gürkan’ı, rahmetli Atilla’yı ve Volkan’ı onun vesilesiyle tanıdım.
( Bir de Ankara’da hemşerimiz, aynı zamanda Gürkan’ın ortağı var ki, adı Hayrettin Coşkun’dur; o da hakikaten bambaşka bir kıymettir. )
Gürkan Dölekli son yıllarda alın teri ve bileğinin hakkıyla ticarette belli bir mevzi kazandı.
Amcasının oğlu Pasinler Belediye Başkanı Ahmet Dölekli de, her fırsatta Gürkan’ın başarılarıyla övünç duyan bir kimsedir.
Bazen şehir olarak başarı hikayelerine ihtiyacımız olur.
İflas eden, kepenk kapatan ve çekip gidenlerin arkasından öyle gözyaşı akıttık öyle kahrolduk ki, nihayetinde bitap düştük…
İstiyoruz ki adı bu şehirle yan yana düşen moral hikayelerimiz olsun…
Gürkan-Hayrettin ortaklığı hakiki anlamda bir başarı öyküsüdür.
Biri Olurlu öteki Hasankaleli…
Ankara’da ve İstanbul’da tamamen devletten ve iktidardan bağımsız işler yapıyorlar.
Ama her ikisi de Erzurum sevdalısı, ülke meftunu…
ERÇİMSAN bütün bir milleti hayal kırıklığına uğrattı; artık yapacak bir şey yok.
Oradan memleket adına hiçbir hayır çıkmayacağını herkes gördü.
Bu sebeple bizim Sabancılara, Koçlara ihtiyacımız var.
Onlar ise, aslında hiç mi hiç uzakta değiller…
Ben görür müyüm görmez miyim bilemem…
Siz şimdiden not ediniz bir tarafa…
Erzurum’un küresel çapta iş insanları olacak.
Onların öncüleri de Gürkan Dölekli ve Hayrettin Coşkun’dur…
