Bu yazıyı, öğleden sonra saat dörtte yazdım.
Aslında yapmamam gereken şey, akşamı yani seçim sonuçlarını görüp sonra yazmalıydım.
Sabırsız da biri değilimdir oysa… Buna rağmen ne bileyim beklemedim işte…
Ben yıllardan beri ihsas-ı reyde bulunan bir gazeteciyim: Açık açık AK Parti’yi destekliyorum.
Bu yüzden yediğim küfürlerin haddi hesabı yok.
(Yetmezmiş gibi kırk yıllık meslek hayatımda aldığım tek mahkumiyet cezasını, AK Partili eski bir vekilinin benden şikayetçi olması yüzünden aldım.)
Israrla, “AK Parti kazanacak, Erdoğan başkan olacak” yazdıkça, haklı olarak karşı görüştekiler ifrit olup bana saldırdı.
Olsun…
Demokrasi zaten tam da bu değil mi?
Sen inandığın şeyleri savunacaksın, karşı taraf da kendi inandıklarını…
(Bir şartla; Saat öğleden sonra dört... hakaret, iftira ve küfür etmeden)
Elbette gerçekler ışığında yazıp çizdim…
Lakin temennilerim de yazılarımın ana iskeletini oluşturdu.
Daha dün, “Muharrem’in yarıştan çekilmesi, Kılıçdaroğlu’nu zafere ulaştırmaz” diye yazan ben, takdir edersiniz ki, bu iddiamdan vazgeçecek değilim.
“Erdoğan kazanacak, hem de öyle kıl payı filan da değil” diyen ben, ne yani seçim gecesini bekleyip garantici mi olmalıydım?
Yanardöner olmak, insan haysiyetine ters bir şey…
Dün “Erdoğan kazanacak” yazdık, seçim günü öğleden sonra da aynı görüşteyim.
Yazı işlerindeki arkadaşlar uyardı:
“Mehmet Bey, bu yazıyı bekletsek mi acaba?”
“Hayır” dedim. “Benim dileğim ve sokağın talebi bu. Erdoğan’ın kaybedeceğini bir an bile olsa düşünmedim.”
Müneccim filan değilim; bu yüzden misal; Erdoğan yüzde 51.4’le kazanır, Cumhur İttifakı da birinci olur, demedim…
Artık neyi merak etmişse biri soruyordu bana attığı yorumlarda:
“14 Mayıs’ta Erdoğan kaybettiğinde ne yapacaksın?”
Şimdi cevap veriyorum:
Pazartesi yine gazeteye geleceğim ve yazı yazacağım.
Bu kez ben sorayım:
Hayırdır, siz bana dair Pazartesi ne yapmayı planlamıştınız?
Bugün Pazar ve saat artık akşama doğru artık beşe geliyor.
Yazının da sonuna geldik.
Bir kere daha altını çiziyorum:
AK Parti birinci, Cumhur İttifakı muzaffer, Erdoğan başkan…
Vesselam…
Adamsın , adamın dibisin vesselam
mehmet bey demokrasiden nasibinizi almamışsınız vesselam. saat 4 seçim yasakları devam ederken bunu yazmak etik değil. etiğe uygun iş yapın vesselam. siz uymazsanız başkası hiç uymaz değil mi. lütfen EDİTÖR NOTU: Halis bey yazının yayına girdiği saate bakarsanız, oy kullanma işlemi bittikten sonra yazı yayınlanmıştır.