Haber Girişi : 19 Haziran 2014 20:48

RUYET-İ HİLAL

RUYET-İ HİLAL

Önümüzdeki Cuma günü akşamı (27 Haziran) inşallah ilk teravihimizi kılıp, ilk sahurumuza kalkıp ve sabah da (28 Haziran) bismillah deyip orucumuza başlayacağız. Ramazan ayı ve orucunuz şimdiden mübarek olsun. İnşallah hem bizim için, hem ülkemiz ve hem de bütün İslam âlemi için hayırlara vesile olur. 

Malum Ramazan gelmeden hilal görüldü, görülmedi, oruca başlayalım mı, başlamayalım mı tartışmaları yapılır. Herkes bir şeyler söyler. Halbuki bu hususta en yetkili kurum Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kuruludur. 

Bugün sizlere Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunun Ruyet-i Hilal hakkındaki mütalaasını aktarmak istiyorum:

Oruca başlamak için hilalin görülmesi şart mıdır?

Kameri aylar, adından anlaşıldığı gibi başlangıcı ve bitişi ayın hareketlerine göre belirlenen aylardır. Ramazan orucu, ramazan ayında tutulduğundan ve ramazan ayı da ay takvimine göre her sene değiştiğinden, oruca başlayabilmek için öncelikle, ramazan ayının başladığını tesbit etmek gerekmektedir. Hz. Peygamber (s.a.s.) “Hilali (Ramazan hilalini) görünce oruca başlayınız ve hilali (Şevval hilalini) görünce bayram ediniz. Hava bulutlu olursa içinde bulunduğunuz ayı otuza tamamlayınız.” (Buhari, Savm, 5, 11; Müslim, Sıyam, 3-4, 7-10) buyurmuştur.

Bu hadis ilk bakışta hilali çıplak gözle görmedikçe oruca başlanmayacağı ve bayram edilmeyeceği fikrini uyandırmaktadır. 

Konu ile ilgili diğer rivayetler değerlendirildiğinde bu hadislerin içeriğinin bağlayıcı olmayıp amacının günün şartları içinde en uygun uygulamanın talim edilmesi olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim bir rivayette Hz. Peygamber (s.a.s.); “Biz ümmi bir toplumuz; hesap ve okuma yazma bilmeyiz. Şunu biliriz ki ay, ya 29 ya 30’dur.” (Buhari, Savm, 11, 13; Müslim, Sıyam, 15; Ebu Davud, Savm, 4) buyurarak, kameri aybaşlarının belirlenmesinde hesap yönetimine de başvurulabileceğine işaret etmiş olmaktadır.

Çıplak gözle görülsün ya da görülemesin ay mutat hareketlerine devam etmektedir. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in kameri ay başlarının belirlenmesi konusunda çıplak gözle görmeyi baş vurulacak yegane yöntem olduğu için değil, belki o günkü şartlar içinde en sağlıklı sonuç veren yöntem olduğu için öngörmüştür. Hilali gözlemlemenin amacı Ramazan ayının girip girmediğini belirlemektir. 

Bu sebeple, hilali çıplak gözle görme dışında, bizi bu amaca ulaştıracak başka yöntemlerden yararlanmak da mümkündür.

Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminde yeni bir ayın girdiğini en iyi şekilde çıplak göz ile ortaya koymak mümkün iken bugün, teknolojik imkânlar ayın hareketleri konusunda en ince ayrıntıyı izleme imkânı sunmaktadır. Günümüzde astronomi ilmi oldukça gelişmiş, artık ince astronomik hesaplar yoluyla, gelecek birkaç yıllık namaz vakitlerini gösteren takvimler hazırlama imkânı bile doğmuştur. Dolayısıyla kameri ayların başlangıçlarını hesap yöntemiyle belirlemek meşrudur.