Rusları çıldırtan dava

Rusların Erzurum’u işgali sırasında ele geçirdikleri ve Saint Petersburg'da bulunan dünyanın en büyük müzelerinden biri olan Hermitage Müzesi'nde sergiledikleri 9 adet Alay Sancağı ile Pasinler'den ele geçirdikleri 1 adet Pasin Sancağı'nın geri alınması için tarihçiler Rusya’ya mülkiyet tespit ve iade davası açmıştı. Bunun üzerine Rus sosyal medya kullanıcıları bu davayla ilgili “Amatör bir tarihçi Ruslara sancak davası açtı” ve “1916’da Erzurum’daki zafer ve yakalanan sancaklar Türklere muazzam hırslarını hatırlattı” gibi yorumlar yaptı.

1916-1918 yıllarında Erzurum’u işgal eden Ruslar birçok tarihi eseri ve sancağı da beraberinde götürdü. Bunlar arasında, şu anda dünyanın en büyük müzelerinden biri olarak kabul edilen Hermitage Müzesi'nde sergilenen 9 adet Alay Sancağı ile Pasinler'den ele geçirilen 1 adet Pasin Sancağı yer alıyor.

Tarihçi Yazar Ümit Topal'ın çalışmaları ve derlediği bilgi ve belgelere göre sancakların, şehre ilk giren Rus komutanı Yüzbaşı Konieff tarafından Aziziye Tabyalarından ele geçirildikten sonra önce Tiflis'e götürülüp burada sergilendiği, törenler yapılarak Rus kuvvetlerinin propagandasının yapıldığı, sonrasında St. Petersburg'a götürülerek Rus Çarı 2. Nikola'ya takdim edildiği ve şu anda da yine St. Petersburg'da bulunan Hermitage Müzesi'nde sergilendiği tespit edildi.

Bunun üzerine Araştırmacı Tarihçi Ümit Topal, Erzurum 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bu 9 adet Erzurum Alay Sancağı ile 1 adet Pasin Sancağı'nın iadesi için Rusya Federasyonu'na karşı bir mülkiyet tespit ve iade davası açtı.

Osmanlı- Rus savaşlarında Erzurum'dan götürülen tarihi ve kültürel varlıkları bulmak için araştırma yaptığını anlatan Topal, "Saat Kulesi'nden sökülüp götürülen saat, çeşitli eserler, çiniler, kale kapısı, Rusya kütüphanelerine götürülen el yazması kitapları bulduk. Aynı zamanda bizi ok gibi yaralayan, milli hislerimizi canlandıran sancakların izini de bulduk. Bizi bu araştırmada en çok üzen, 9 sancağın baş aşağı sergilenmesi olmuştur. Sancaklar Türk ordusunun Türk milletinin şerefidir. Bunları ülkemize getirmek için herkesin desteğini bekliyoruz" dedi.

Açılan davaya Rus sosyal medya kullanıcılarından da yorumlar geldi. Paylaşılan videoda kullanıcının ifadeleri ise dikkat çekti. Rus sosyal medya kullanıcısı paylaştığı videoda şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye tarafından Osmanlı savaş sancaklarının geri iadesi için Rusya’ya dava açıldı. Amatör bir Türk tarihçi ve yazar olan Ümit Topal, I. Dünya Savaşı sırasında Türkiye'nin doğusundaki Erzurum ilinde yaşanan çatışmalarda Rus birlikleri tarafından ele geçirilen on askeri sancağın iadesi için 3 Nisan Perşembe günü dava açtı. Tarihçi, 1916'da Rusların eline geçen Osmanlı ordusunun sancakları Türk milletinin "şerefini" temsil ettiğini ve iade edilmesi gerektiğini iddia ediyor.

Rus İmparatorluğu'nun Kafkasya'nın Osmanlılara karşı yürüttüğü sefer sırasında defalarca işgal edilen Erzurum, en son Şubat 1916'da tahminen 10 bin Osmanlı askerinin öldüğü kanlı bir savaşın ardından Türk kuvvetlerinden alındı. 10 sancağın yanı sıra, Rus birlikleri binlerce esiri ele geçirdi. İki yıl sonra, iktidara gelen Bolşeviklerin Rusya'yı Birinci Dünya Savaşı'ndan çekmesiyle şehir terk edildi.

Ümit Topal, sancakların şiddetli bir savaşın yapıldığı Aziziye'deki Rus subaylarından birinin bir müfrezesi tarafından ele geçirildiğini ve şu anda St.Petersburg'daki Hermitage deposunda bulunduğunu iddia ediyor. Amatör bir tarihçi verdiği demeçte, 'Rusya'da bir süre baş aşağı sergilendiklerini de öğrendik' dedi.

Kendisine göre davacılar, Türkiye Dışişleri Bakanlığı raporları ve Erzurum Valiliği arşiv belgelerini 'delil' olarak sundu ve pankartların sahibi Türk tarafına tanıklık etti.

Türkleri muzaffer ülkeden bir yenilgi almaları utanç olarak geri çekerken, diğer yandan da çok değerli bir tarihi kalıntı kaybetmelerinin zor olduğunu anlamak mümkündür. Türkler kesinlikle bilge, ama atalarının ihtişamı için çabalıyorlar.

Dünya jeopolitiğindeki siyasi gerçekler gündeminde, Türkler ve Anglo-Saksonlardan büyük Turan denilen, Rusya'ya Türk ordusunun önceki tüm yenilgilerine bir ders verme hırslı çok keskin bir proje var ve sonuç olarak, Rusya Federasyonu topraklarını ele geçirmek hedefindeydiler. Türkiye'nin, Rusya İmparatorluğuna karşı Birinci Dünya Savaşı'na girdiğinde, aynı büyük jeopolitik amaç ve hedefleri belirlediğini hatırlatmak isterim ki, bu bizim zamanımızda çok benzer. Kafkasya topraklarının ve tüm Volga bölgesinin ve daha sonra tüm Orta Asya'nın geri çekilmesi meselesinin dikkate alındığını hatırlatmama izin verin. Bütün bu topraklar yeni Türk Halifeliğine dahil edilecekti. Tüm bu görkemli planları engelleyen Yudeniç'in Rus ordusunun Erzurum yakınlarındaki zaferi ve yakalanan sancaklar Türklere muazzam hırslarını hatırlatmaktadır. Dolayısıyla modern Türkiye'nin bu amaç ve hedefleri hiç unutmadığını güvenle söyleyebiliriz.

Erzurum'dan gelen Türk sancakları, Rus ordusunun onurunun ve zaferlerinin sembolü olarak ve Türk reformculara karşı silahları ve modern Soros fonlarının kurbanlarını aydınlatmak için işe yarayabilir.”