Geride bıraktığı 63 yıllık görkemli bir tarihiyle Türkiye Cumhuriyetinin en eski ve en köklü üniversitelerinden biri olan Atatürk Üniversitesi, Prof.Dr. Ömer Çomaklının rektörlüğünde, Yeni Nesil Üniversite modelinde de öncü rol oynamayı sürdürüyor.
Bu ay sonunda yönetimdeki ilk dönemini tamamlamaya ve yeni döneme hazırlanmaya çalışan Atatürk Üniversitesi, Çomaklı yönetiminde yüzlerce ilki gerçekleştirdi ve YÖK nezdinde de En vizyoner üniversiteler arasında ilk sıralarda yerini aldı.
Sayılarla Atatürk Üniversitesi başlıklı yeni bir raporla, geride kalan dört yılın bir bilançosunu çıkaran Rektör Ömer Çomaklı, hem üniversite bünyesinde gerçekleşen yüzlerce ilke yer veriyor, hem de üniversite-şehir ilişkisinde alınan mesafenin önemine dikkati çekiyor.
Yazının sonunda o raporu sizlere sunacağız ve elbette sizler de bir değerlendirmede bulunacaksınız.
Ancak dikkatinizi çekeceğimiz husus başka
Ömer Hoca,dört yıl önce bu göreve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atandığında, bugünkü gibi normal bir ortam yoktu.
Ülke genelinde FETÖ ve çetesine karşı verilen mücadelede, hiç kuşku yok ki üniversiteler çalışmaların sıklet merkezini oluşturuyordu ve bilindiği gibi Atatürk Üniversitesi de FETÖcülerin adeta kamp merkezlerinden biriydi.
Rektör Ömer Çomaklı, başka kurumlardaki kötü gidişata rağmen gözünü budaktan sakınmadı ve elbette ki FETÖCÜ oldukları adli ve idari makamlarca tespit edilen ne kadar hoca ya da memur varsa tamamını hiç ayak süründürmeden üniversiteden uzaklaştırdı.
Ömer Çomaklı ikinci kez aynı göreve atanır mı sorusuna cevap ararken, öyle zannediyorum ki, başta Cumhurbaşkanlığı makamı olmak üzere, ilgili birimler, bu FETÖ ile mücadele meselesini yegâne belirleyici unsurlardan biri olarak görecektir.
Çomaklının geride kalan dört yılı tabii ki yalnızca FETÖ ile mücadelede geçmedi.
Hoca, aynı zamanda daha dinamik, daha üretken, daha adından sıkça söz edilen, daha çok öğrenci çekebilen, ulusal ve uluslararası boyutta daha çok çalışmaya,üniversite-şehir kucaklaşmasında daha vizyoner davranan yüzlerce önemli çalışmaya da imza attı.
Sayılarla Atatürk Üniversitesi başlıklı raporda da göreceğiniz üzere, Ömer Çomaklı,Erzurumun hatta bölgenin sosyal, kültürel ve iktisadi hayatında başrol üstlenen Atatürk Üniversitesini öyle bir seviyeye taşıdı ki, bugün üniversitenin geldiği tam da olması gereken yerdir.
Yani şehrin ve bölgenin en üretken, en yenilikçi ve en yüksek potansiyel taşıyan yegâne bir kurum oldu.
Hiç kuşku yok ki bu da, Ömer Çomaklı ve çalışma arkadaşlarının öz verili, samimi ve bilinçli çalışmasının bir ürünüdür.
YÖKün kanaati ve Cumhurbaşkanı Erdoğanın takdiri nasıl bir netice doğurur bilemeyiz. Fakat bilinen şudur ki: Ömer Çomaklı ve çalışma arkadaşlarının dört yılda sergiledikleri bu yüksek performans, yerel siyasetin de hep desteği ve alkışıyla karşılaştı.
Bir başka adıyla Üniversite kuran üniversite olan Atatürk Üniversitesi, bilimsel çıtayı yükseltip ve hakemli dergilerde en çok yayın yapan bir üniversite olduysa,Rektör Ömer Çomaklının kişisel çabası asla görmezden gelinemez.
Bu bilimsel çıtanın yükseltilmesi ve uluslararası arenada adından söz ettirmesi, Atatürk Üniversitesini şehir ve bölge halkıyla da büsbütün iç içe yaptı.
Sivil toplum temsilcileriyle sık aralıklarla yapılan istişare ve veri paylaşma toplantıları bu birlikteliğin başlıca misalidir.
Bir şehirde o şehrin ya da bölgenin halkı bir üniversite için bizim üniversitemiz diyorsa anlayınız ki, o üniversite, yönetim ve hizmet anlayışı ile halkın ayağına gitmeyi başarmış ve halkın ihtiyaçlarına cevap verir hale gelmiştir.
Ömer Çomaklı, Erzurumda ve Doğuda bunu başarmış bir rektör ve bilim insanıdır.
İŞTE SAYILARLA ATATARK ÜNİVERSİTESİ: