Projenin fikir babası işadamı Nevzat Çakır…
En az 20 yıldır bu projeyi savunur durur. Nerede ne zaman bir politikacı veya devlet adamı görse başlar anlatmaya:
"Erzurumun ekonomik kurtuluşu rafineriden geçer"
Haksız da sayılmaz hani...
Rafineri, kurulduğu yeri abadeden bir sanayi...
Batman ve Mersin bugünkü kalkınmışlık seviyelerini birinci derecede rafineriye borçludurlar.
Nevzat Çakır, esasında otomotiv sektöründe olan bir işadamı ama geçmiş yıllarda baba mesleği nedeniyle petrolcülük yapmış.
Dolayısıyla bugün başından aşağı zenginlik dökülen Batmanın 20 yıl önceki halini çok iyi biliyor.
Ve adı gibi emin ki, Batman bugünkü zenginliğe o rafineri sayesinde ulaştı.
İstiyor ki Erzurum da aynı yolu izlesin ve Erzurum da artık "maküs talihi"ni yensin.
Malumunuz petrol ve doğalgaz boru hatları Erzurumdan geçip gidiyor.
Şayet buraya bir rafineri kurulursa üretilecek mazot, benzin ve türevleri hem tankerlerle büyük merkezlere taşınacak, hem de Ovit üzerinden bir hatla Rize limanına inecek. Böylelikle denizden de başka ülkelere sevkiyat yapılacak.
Üstelik Erzurum bu meseleye hiç de yabancı bir şehir değil.
Şimdi aktif olmayan ama vaktiyle son derece önemli bir işlevi olan NATO boru hattı Erzurumdan geçiyor ve burada askeri araçların ve uçakların yakıt ikmali yapılıyordu.
Nevzat Çakır, bu gerçeği de bilen birisi olarak, Erzuruma petrol rafineri kurulması için çalmadık kapı bırakmıyor.
Şimdiki adresi de Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen...
Seçimden bir hafta önce, Sekmen ile Çakır biraraya gelmiş ve bu rafineri hususunda etraflıca konuşmuşlardı.
Geçenlerde bizim gazetede haber olmuştu. Başkan Sekmen, rafineri meselesine öyle bir sahip çıkmış ve inanmış ki, hiç zaman kaybetmeden bu düşünceyi Enerji Bakanı Taner Yıldızla paylaşmış.
Bakan Bey de sıcak bakmış. Ancak bu çapta bir proje bir kişinin kararıyla olacak bi iş değil. İlla da Başbakan Erdoğanın benimsemesi ve inanması gerekiyor. Sekmenin şimdiki hedefi, ilk fırsatta durumu Başbakana açmak ve destek istemek olacak.
Kişisel kanaatim şudur:
Mesele o noktaya kadar gelirse eğer Başbakan Erzuruma asla hayır demez.
Çünkü bugüne kadar Erzuruma dair önüne hangi proje gittiyse hepsine evet dedi, hepsinin takipçisi oldu.
Erzurum bugün kalkınmasını tamamlayamamış bir şehir ise -ki, öyledir- bunun sorumlusu ne hükümettir, ne de Başbakan...
Sorumlu bizzat bu şehri yönetenler, bu şehir adına siyaset yapanlardır.
Neyse madem olmuşla ölmüşe çare yok; o halde önümüze yani yarınlara bakmak ve yeniden geleceğe dair planlar üretmek zorundayız.
Mehmet Sekmen bu işe uygun bir isim...
O kumaş onda var...
Baksanıza bir işadamının önerisine anında sahip çıkıyor ve sıcağı sıcağına meseleyi Ankaraya taşıyor.
Sanırım yedi veya sekiz yıl önceydi. Rusyadan çok büyük bir şirketin teknik elemanları Erzuruma gelmişti. Burada doğalgaz çevrim santrali kurmak için etüd yapıyorlardı. Bu gelişmeden haberi olan dönemin Ulaştırma Bakanı, adamlara pres uyguladı:
"Çevrim santralini Erzuruma değil Erzincana yapın"
Ruslar baktı ki işin ucunda sıkıntı doğacak, taslarını taraklarını toplayıp gittiler.
Gidiş o gidiş. Ne Erzurum adamları arayıp sordu, ne de adamlar geri dönüp baktı.
Bugün yeni bir fırsatla karşı karşıyayız.
Vaktiyle Tahsin Bayramoğlu, "Ovit tüneli, Ovit tüneli" deyip dururken, öyle zannediyorum ki kendi partilileri bile Hacıyla istiskal ediyorlardı. Fakat bugün Ovit tüneli bitmek üzere...
Evveli ta Osmanlıya dayanıyor ama yakın tarihteki fikir babası da il genel meclisi üyesi Tahsin Bayramoğluydu.
Ve Tahsin Bey, en az 30 yıl boyunca dillendirip durduğu o Ovit Tünelinin bitmesine tanık olacak.
Demek ki gün geliyor, olmaz denilen nice büyük hayaller gerçeğe dönüşüyor.
İstanbulda birilerine Boğazın altında tüp geçitler olacak, İstanbula ikinci ve üçüncü hava limanları yapılacak, kanallar açılacak denseydi, kimse inanmazdı, söyleyene deli derlerdi.
Oldu...
Tüp geçit de oldu, hava limanları da...
Şimdi sıra Kanalda…
Aynı şey Erzurum için de geçerli.
Nevzat çakırın 20 yıldır bıkmadan tekrarlayıp durduğu rafineri düşüncesinin kuvveden fiile geçmemesi için önümüzde ciddi hiç bir engel yok.
Yeter ki Tayyip Bey evet desin.
Görün bakın Başbakan da evet diyecektir.