Dostlarımızla resmi bir görev için Kahramanmaraş'taydık. Havalimanının yeni terminal binasının temeli atılacak, onun hazırlıkları yapılıyor, bir göz atalım diye gitmiştik.
Güne huzurla başlamamak için hiçbir neden yok diye düşünürken, arkadaşlardan biri başını telefonundan kaldırdı, acı dolu bir sesle "Şehidimiz var." Diye adeta inledi.
Yüzündeki kederi tarif edemem. Hepimiz donduk kaldık. Daha birkaç gün önceki terör saldırısının tesirinden kurtulamamışız. Üst üste matem haberleri. Saldırılar, şehitler, yaralılar, kan, gözyaşı? Evimize, ocağımıza düşen ateş yetmiyormuş gibi İslam coğrafyasını derinden sarsan katliamlar, mezalimler. Şam perişan, Halep kan ağlıyor. Türkiye bir şeyler yapmak için çırpınıyor, Cumhurbaşkanımız, ateşkes ve sivillerin barınması için yoğun bir çaba içinde. Amma velakin, İnsanlığın gözü hakikate kör, haçlıkulaklar mazlumun feryadına sağır. Tam bir küresel kaos hali. Buna can mı dayanır, sinir mi tahammül eder. Vallahi dayanmıyor. Yangın komşuda değil sadece, memlekette, evin tam içinde. Yüreğimizin merkezinde. Çetin imtihanlarla yüz yüzeyiz.
Şehitlerimizin doğum tarihlerini veriyor bir kanal, çoğu 93 tertip. Aman Allah'ım, ana kuzusu hepsi, taze fidan tamamı? Hayata umutla bakan gözlerindeki ışıltı fotoğraftan bile seçiliyor. Çehrelerinde, Anadolu geçlerinin edep ve asalet çizgileri fark ediliyor. Vatan için tereddütsüz toprağın kara bağrına düşen bu yiğitler, konuyor bayrağa sarılı tabutlara gönderiliyor memleketlerine. Öpüp koklayarak, dualarla, davul zurnalarla askere gönderdikleri yavrularının bayrağa sarılı tabutlarıyla, soğuk yüzleriyle, gül kokan, cennet kokan yaralı tenleriyle karşılaşıyor anne babalar. Öyleyken bile kahraman şehidin arslan babası haykırıyor "Vatan sağ olsun, iki koç daha var, sıra onlarda." Evet, vatan deyince akan sular duruyor durmasına. Ama bu acıyı kimsenin başına vermesin, hiçbir kulunu böyle çetin imtihanlara muhatap kılmasın Rabbimiz.
***
PKK'nın taktiği öteden beri çok belli. Şehir eylemleriyle iç savaşı körüklemek. Milleti birbirine düşürmek. Kürt ile Kürt'ü kanlı bıçaklı hale getirmek. Et ile tırnağı ayırmak birbirinden.
Türk ? Kürt etle tırnak gibidir sözünü ne zaman işitsem "Amenna" derim? Evet, öyledir ve hatta benim için ondan da öte bir şeydir, ilişki daha da derindir. Ne zaman Kürt Türk ayrımıyla ilgili sözler işitsem, etimden tırnak sökülmüyor, bir haşin pençeyle göğsümden yüreğim çekilip alınıyor. Öylesine acı ve ıstırap duyuyorum. Sadece ben değil, bütün millet duyuyor?
Kayseri'deki hain saldırıyı haber aldığımızda, söylemiştim ya, arkadaşlarla birlikteydik. Kimsenin ağzını bıçak açmıyor. Dağlıca 'da Alay Komutanlığı yapmış emekli Albay bir hemşerimiz dedi ki, "Kayseri Komando Tugayı girilemez denilen yerlere giren, PKK'ya inlerini dar eden bir kahraman birlik. Onlara saldırılması tesadüf değil. Hedef bilinçli seçilmiş."
Bunlar terörün son çırpınışı falan değil. Teröristin gırtlağına çökmeden, beynine kurşunu sıkmadan terörün bittiği nerede görülmüş? Bataklığı kurutmadan tarihten silindiği nerede işitilmiş?
Kuyruğunu kesip atmak neye yarar, bunların kök hücresini tahrip etmek gerekiyor. Bu da millet-devlet el ele verirse, muhalefet terörle mücadelede iktidarın arkasında durursa mümkün.
Bunlar olmazsa olmazlar. Bir de neticeye tesir edecek diğer bir temel gereklilik var. Makul Kürt çoğunluk, bu eşkıya sürüsüyle tüm irtibatını sözde değil özde kesecek. Bunlar, inlerinden başka barınacak yer bulamayacaklar. Evler, ocaklar kapatılacak hepsine, gönül fermuarı sıkı sıkı indirilecek. O zaman işte geleceğe umutla bakabiliriz. O zaman işte dış güçlerin mikserleri iş göremez hale gelir.
Bu hususta eskisinden daha ümitliyim. Son olaylarda çok yakından müşahede ettim. Halkın, çakmak çakmak gözlerine yansıyan öfke her zamankinden daha yoğun, daha keskin. Yüreğindeki yangın napalm bombası gibi şiddetli yakıcı ve şiddetli?
Kürt'ün de Türk'ün de yüreği vatanın birliği, bütünlüğü için ortak atıyor. Aklı birlikte çalışıyor.
Derin millet için için kaynıyor, bu iklimde PKK'nın bölücü fikirlerinin dal budak salması mümkün değil. Yeter ki gevşemeyelim.