Palandöken’de çiçekler açtı

Her belediyenin “bu park benim olmalıydı” diyeceği güzellikte bir eser…

Palandöken’de çiçekler açtı

İzmir’in dağlarında çiçekler açar da, Palandöken eteklerinde çam ağaçlarının arasında hiç yalancı bir cennet olmaz mı?

Oldu bile…

Hem öyle bir bahçe oldu ki, Palandöken’in karlı zirvesi gölgesinde ısındı onun…

Hani Türk’ün töresinde var ya, “milleti yaşat ki devlet yaşasın.”

Palandöken Belediyesi işte bu düsturu esas almış sanki de…

Şöyle söylüyor:

“Benim insanım ve bu güzel şehir, bu kutlu ülke hizmetlerin en değerlisine layıktır.”

Kadim zamandan beri sırtımızı dayayıp güç aldığımız, illa da bir kenarından kendimize yol açıp engin diyarlara gittiğimiz Palandöken, Muhammed Sunar’ın samimi cesur ama bir o kadar da insanca hamlesiyle, şimdi gülden ala bahçesinde sarıçamların gölgesinde kapısını her çalana ılık bir soluk olacak.

Palandöken’de, Palandöken Orman Parkı…

Billur gibi soğuk su, tertemiz kamelyalar, rengarenk çiçekler, masallara mahsus patika yollar, oturduğunuzda huzuru ciğerlerinize dolduracağınız banklar, ışıklandırma, maksimum temizlik ve güvenlik…

Palandöken Belediye Başkanı Muhammed Sunar işte bunu başardı.

Dost düşman herkese, bir belediye başkanının memleket aşkı nasıl oluru gösterdi.

Herkese buradan duyuruyorum:

Eğer bu güzellikten nasiplenmek istiyorsanız, sabah erkenden gidin bir yere sıkı sıkıya sarılın.

Yoksa bu parkın şöhreti dört bir tarafta yayıldıktan sonra, çevre vilayetlerden akın edecek dostlardan size yer kalmaz.

Erzurum’da son beş altı yıldan buyana bir birinden muhteşem park ve bahçeler yapıldı, hala da yapılıyor.

Lakin Palandöken Belediyesi’nin, Palandöken eteklerinde vücuda getirdiği bu park gibisi yok.

Muhammed Sunar istemiş ki, belediye başkanı olarak yapamadığım ya da eksik kalan hizmetlerim ahalinin gözüne batmasın. Öyle bir saklı bahçe yapayım ki, ona bakan herkes diğer noksanları görmesin.

Helal olsun, başarmış da…

Beni ararsanız sonbahara kadar adresim belli…