Kamera şakası değilse eğer birileri bizi enayi yerine koyuyor!
Olgun Gür’ün 2. Organize Sanayi’de devlet adına yaptığı ve bir yıl sonra çöken binaların duvarları şimdi de çatladı! Yıkım bununla da kalmadı, aynı bölgede bulunan lise ve çok sayıda fabrika binası da çöküyor. Yaklaşmakta olan felaketin üstünü kapatıp müteahhidi aklamaya çalışan herkese sesleniyoruz: “Bu enkazın altında kalırsınız.” Bu kadarı da artık tesadüf olamaz: Olgun’un yaptığı fabrika binaları yine gürül gürül yıkılıyor!
Müteahhit Olgun Gür’ün bile bile hatalı yaptığı devlete ait fabrika binaları çökünce, yetkililer alelacele pansuman tedbirleri uyguladı! Çimentosu büyükşehir belediyesinden, demiri valilikten, işçiliği de müteahhitten olmak üzere (kamunun zararı yok, deniliyor ya… Var; hem de bal gibi kamunun zararı var. Düşünün ki kendi hatasından ötürü aynı müteahhide yeniden 3 milyon 186 bin lira para ödedi bu devlet.) toplam 11 milyon lira harcandı, 350 tane fore kazık çakıldı. Buna rağmen sadece fabrika binaları değil; yüzlerce öğrencisi olan Bilim Teknik Koleji bile çökmek üzere…
2. Organize Sanayi Bölgesi’nde, başından beri yanlış yapılıyor ve nedense o yanlışta ısrar ediliyor. Devlete sunulan bir raporda, her ne kadar aynı bölgenin ikinci derecede deprem bölgesi olduğu belirtiliyorsa da raporun devamında, “Bu bölge, birinci derecede deprem bölgesine çok yakın olduğu için yapılaşmaya izin verilmemelidir” deniyor.
90’lı yıllarda yapılan bu planlama, esasında baştan sona yanlıştı ve bu yanlışa rağmen hem özel sektör, hem de devlet bugün teker teker çöken binaların olduğu bu yere 2. Organize Sanayi Bölgesi’ni bile bile kurdu. Mesele, esasında müteahhit Olgun Gür’ü de aşan bir meseledir. Çünkü söz konusu alan heyelanlı bir bölgedir. Olgun Gür’ün hatası ise, devletten aldığı ihaleyi arazinin şartlarına uygun olmayan biçimde yani çok esaslı zemin etüdü yaptırmadan işe girişmesidir.
2. Organize Sanayi’de devletin ve özel sektörün şu ana kadar uğradığı zararın en az 30 milyon lira olduğu tahmin ediliyor. Mandıracılardan tutunuz da, PVC fabrikasına ve nihayet okula kadar hemen her yerde binaları artık çökertecek yarıklar ve çatlaklar oluştu. ( Üstelik bu çatlaklar ilk değil tam üçüncü kez oluştu.) İş insanlarının devlet aleyhine açtığı tazminat davaları mevcut…
Dolayısıyla 2. Organize Sanayi Bölgesi’ndeki muhtemel felaket yalnızca müteahhit Olgun Gür’ün para üstüne para alarak yaptığı yalan yanlış imalattan müteşekkil değil. Bu yanlışın hesabı mutlaka o kişiden sorulmalı ve o müteahhit yargı önünde hesap vermelidir. Bu olmazsa olmazdır. Lakin bölgenin tamamına bakıldığında ciddi biçimde bir kamu ihmali ve kamu basiretsizliği söz konusudur.
Bugüne kadar kişiler arasında bir menfaat ilişkisi vardır, şeklinde bir iddiada bulunmadık. Çünkü elimizde bu iddiayı kanıtlayacak bir delil yok. Fakat bugüne kadar ısrarla yalan ve yanlışta ısrar edilmesi, ne akılla ne hukukla ne de mevzuatla izah edilemeyecek kadar karanlık… Her şeyden önce bir yetkili çıkıp müteahhit Olgun Gür’ün hala niye korunup kollandığını da izah etmelidir.