Saltuklu Hoca, Atatürk Üniversitesi öğrencilerini Erzurum müzelerini, kültür ve sanat evlerini keşfe çıkardı.
Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zübeyir Saltuklu kendi fakültesinde Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı ve Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Anabilim Dalı öğrencilerini sınıf, kantin, yurt ve Cumhuriyet Caddesi dörtgeninden ve Yoncalık yerleşkesinden çıkartarak hem kent merkezindeki tarihi ve kültürel yerleri hem de üniversitenin merkez yerleşkesindeki müzelerini keşfe çıkardı.
İlk önce teşhir salonlarında Erzurum ve çevre illerden çeşitli şekillerde kazandırılan fosil, mühür, arkeolojik eser, etnoğrafik eser ve çeşitli dönemlere ait sikke olmak üzere yaklaşık 2000 adet eserin sergilendiği Erzurum Arkeoloji Müzesi gezildi. Müze binasının mimari yapısı ve hazırlanışı öğrencileri büyüledi. Öğrenciler, “12.000 bin yıllık insanlık tarihi serüvenine çıktık. Yanı başımızda olan bu müzeyi gezmekten çok mutluyuz.” dediler. Müze giriş kapısında toplu fotoğraf çektirdiler.
Öğrenciler, Saltuklu Beyliği’nin eserleri olan Üç Kümbetler, Ulu Camii, Çifte Minareli Medrese, Kale, Tepsi Minare, Kale Mescidi’ni gezdiler. Tepsi Minare’den Erzurum’u seyrederek mutluluklarını gizlemediler. Saltuklu hoca bu eserlerin yapılış tarihleri, sanat özellikleri, mimari değerleri hakkında bilgi verdi. Kale içerisinde yığılı güllelerden bir tanesini hemen her öğrencisinin eline vererek vatan nasıl kazanılmış olduğunun zorluğunu gösterdi. Hemen her tarihi eserin önünde hatıra fotoğrafı çekildi.
Öğrenciler bu eserlerin gezilmesinde gösterdiği kolaylıktan ve hizmetlerinden dolayı Müze Müdürü Hüsnü Genç’e ve emeği geçen personele teşekkür ettiler.
Erzurum Kültür Sanat Evi’ni gezip Erzurum tarihi evleri, gezilecek ve görülecek tarihi eserlerin maketlerini ve 18.Yüzyıla ait Erzurum kent haritasını kuşbakışı seyrettiler. Sanat ve kültür insanı Doğan Hattatoğlu’nun gergef gergef usta işçiliği ile yapıp Erzurum Büyükşehir Belediyesi’ne bağışladığı bu eserleri sanki gidip yakinen görmüş gibi olmanın mutluluğunu yaşadılar. Hatta “Fil Geçti Köprüsü’ne niye bu ad verilmiş? Emir Timur’un filleri mi geçmiş?” diye fikir yürüttüler. Daha sonra Erzurum Şehir Arşivi’ni (ERŞA) gezerek her hafta değişik bir konuda tarih, kültür ve bilim sohbetlerinin yapıldığı sohbet odasında dinlendiler. Yağmurdan da biraz ıslanmışlardı. “Bu dinlenme çok iyi geldi, keşke birer çay olsaydı.” serzenişinde bulundular.
Yine Merkez kampüs içerisinde yer alan Güzel Sanatlar Fakültesi’ne bağlı çok amaçlı olarak kullanılan Türkiye’mizde örnek bir müze olan Prof. Dr. Mustafa Bulak hocanın gözü gibi bakıp ilgilendiği Ata Buz Yontu Müzesi’ni gezip fotoğraf çektirdiler. Öğrenciler, “Burasını duyduk ancak bizi getiren olmadı, geçte olsa geldik. Görmeden mezun olsaydık kendimizi suçlu hissederdik.” ifadeleriyle mutluluklarını dile getirdiler.
Buradan ayrılarak Türkiye'de bir ilk olan Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi’ni gezdiler. Müzeyi Orta öğretim öğrenci grubunun gezdiğini görünce, “Biz de öğretmen olursak öğrencilerimizi gezdireceğiz, bu kadar zengin donanımları olan müzelerin önünden otobüsle geçerken tabela yazılarını okuyorduk, ancak merak bile etmedik. Bu müzeyi gezmeden biyoloji ve fen dersleri nasıl anlaşılabilir ki! Çok güzel bir gösteri salonu var. Orada böcekler ve dinozorlar hakkında bilgisayar üzerinden 10’ar dakikalık belgesel sunuldu.” dediler.
Öğrenciler, müzenin Atatürk Üniversitesi’ne kazandırılmasında Rektörümüz Prof. Dr. Ömer Çomaklı’nın destekleri ile merkezin ve müzenin bu seviyeye gelmesinde gece gündüz özveri ile çalışan müzenin kurucu hocaları Prof. Dr. Levent Gültekin ve Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Neslihan Gültekin'e teşekkür ettiler. Levent ve Neslihan hocalar tek tek öğrencilerle ilgilendiler. Müzenin önünde toplu fotoğraf çektirdiler.
Yine Üniversitenin Su Ürünleri Fakültesi’nin İçsu Balıkları Araştırma ve Uygulama Birimi’ni ve Akvaryum laboratuvarını Fakülte Dekanı Prof. Dr. Telat Yanık ve Su Ürünleri Yetiştiriciliği, Yetiştiricilik Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Esat Mahmut Kocaman’ın izinleriyle son sınıf öğrencileri üretim çiftliğini gezdirerek balıklar hakkında bilgi verdiler.
Canlı balıklara dokunmak için de birkaç alabalığı kovaya koyarak dokundular. Öğrenciler bu birimin üretim merkezi olduğunu ve balık satışlarının yapıldığını yakinen gördüler. Öğrenciler, “Ne güzel taze taze balık alıp piknik yapabiliriz. Burasını hiç duymamıştık.” derken ilgilenen herkese teşekkür edip, fotoğraf çektirerek mutlu ayrıldılar.
Daha sonra Manej Alanı ve Atçılık Koordinatörlüğüne bağlı At Biniciliği ve Atçılık Bölümü’ ne giderek bilgi aldılar. Sonra hocalar nezaretinde ata bindiler. Saltuklu hoca ata binmede erkelerden daha çok kız öğrencilerinin ilgili ve korkusuz olduğunu görünce tebrik edip, “Sizler birer Millî Mücadele Kahramanı Kara Fatma’nın torunlarısınız.” dedi.
Menaj’da Sema Hoca ve Doç. Dr. Gökhan Öztürk hocadan yakın ilgi gördüklerinden dolayı bire bir teşekkür ettiler.
Saltuklu hoca öğrencilerinden ayrılırken, “Bu gezi sizin için ne anlama geldi? Ne umdunuz ne buldunuz? Yorulduğumuza değdi mi? Bu sorulara cevabınızı derste sizlerden dinleyip eğitim açısından değerlendireceğiz.” ifadeleriyle ödevlerini verdi.
Öğlenciler, bu gezinin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese özellikle de Saltuklu hocaya, izin veren Prof. Dr. Muhsine Börekçi ve Prof. Dr. Halit Dursunoğlu ve ders hocalarına teşekkür ettiler. Öğrenciler, “Öğretmen olacak bizler yakın çevreden başlayarak ülkemizin tarihi, kültürel yerlerini görmemiz gerekir. Sadece sıraya dayalı bir eğitimle istenilen başarıyı yakalamamız mümkün değil. Uygulamasız eğitim yarım kalmaktadır. Bunu bu geziyle daha iyi hissettik.” diyerek düşüncelerini ifade ettiler.