Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Organ Nakil Merkezi’nde gerçekleştirilen nakille, 62 yaşındaki Tahir Karadeniz, 9 yıldır böbrek hastası olan ve bu nedenle okulu bırakan oğlu Celal Karadeniz’e böbreklerinden birini vererek ikinci can verdi. Böbrek nakli olan Celal Karadeniz, bıraktığı okuluna devam edebilecek.
Iğdır’da oturan Tahir Karadeniz, oğlu Celal Karadeniz (25)’e böbreklerinden birini vererek hayata bağladı. Iğdır’da çiftçilik yapan 7 çocuk babası Tahir Karadeniz, 9 yıldır böbrek hastası olan ve sürekli diyalize girdiği için lise 2. sınıfta okulu bırakmak zorunda kalan oğlu Celal Karadeniz’e böbreklerinden birini vermesi sonucu oğlunun hayata tutunmasına yardımcı oldu. Baba Tahir Karadeniz, Türkiye’de çok nadir uygulanan laparoskopi ile hiçbir zorluk olmadan 3 santim delikten girilerek ameliyat yapıldı. Son derece başarılı ameliyat sonucunda oğluna böbreğini veren Tahir Karadeniz, oğlunun okula devam etmesini istedi. Babası tarafından kendisine organ nakledilen 25 yaşındaki Celal Karadeniz, 9 yıldır böbrek hastası olduğunu söyledi.
Celal Karadeniz, böbrek hastalığı yüzünden lise 2. sınıfta okulu bırakmak zorunda kaldığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "7 kardeşiz ailede tek böbrek hastası benim. Iğdır’dan Erzuruma gelerek babam sayesinde hayata tutundum. Bu başarılı ameliyattan dolayı tüm doktorlara teşekkür ediyorum. Ameliyatım başarılı geçtiği için okuluma devam etmek istiyorum.”
FARKLI HİKAYELER VAR
Erzurum’daki Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Organ Nakil Merkezi Müdürü Doç. Dr. Bülent Aydınlı, hastalarının hepsinin farklı hikayeleri olduğunu söyledi. Yaklaşık 9 yıldır böbrek hastası olan oğluna babasının böbreğini verdiğini anlatan Aydınlı, şöyle konuştu: "Babasına hiçbir zorluk olmadan 3 santim delikten girilerek laparoskopik yapıldı. Laparoskopi ameliyatı hastaların konforları açısından çok önemli. Çünkü hastalar bu ameliyattan sonra zorluk rahatsızlık çekebiliyor. Ama 3 santim bir kesimle böbrek oradan çıkarılıyor ve hasta ameliyatın 1. gününde ayağa kalkıyor. Yaklaşık 3. gününde biz hastaları taburcu ediyoruz. Bu yüzden laparoskopi yani kapalı dediğimiz ameliyatlar çok önemli. Atatürk Üniversitesi’nde de bu rahatlıkla uygulanabilir bir durum.”