Öfke Türkçe sözlükte: “Engelleme, incinme veya gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi, kızgınlık, hışım, hiddet, gazap” anlamlarını içermektedir.
İnsanın öfkelenmesi her halde normaldir. Ama öfkeli insanın öfkesinden dolayı günaha batması ne kötü şeydir.
Öfkesini yenen insan kendisinin bu davranışından dolayı övünse azdır.
Seneca; “Öfke, çöken bir binaya benzer, nereye düşse orayı da yıkar” der.
Öfkeli insan kendine güç yetiremeyen, sabrı ve dayanma gücü azalan insandır.
İnsan öfkelenince sevimli yüz gider, yüce ruh erir, insan küçüldükçe küçülür.
Öfkeye neden Francais Bacon’a göre; aşırı derecede alıngan olmaktır. Çünkü içerlemeyen insan öfkelenmez, sinirli, güçsüz, darılgan olanlar sık sık öfkelenirler. Ruh sağlığı yerinde olan insan kolay kolay öfkelenmez.
İnsanın küçümsenmesi, onurunun kırılması onu öfkeye iter.
Arıcılar arı kovanlarına yaklaşanlara; “arıları öfkelendirmeyin” derler. Çünkü öfkeli arı öfkesini yenemediği için iğnelerini soktukları yere canlarını da koyarlar. Biz de öfkelenince altından kalkamayacağımız ağır bedeller ödeyecek davranışta bulunmamalıyız. Bunun için Atasözümüzde “Öfkeyle kalkan zararla oturur” denmektedir.
İnsan öfkelendiği gibi öfkesini de yenmesini bilmelidir. Zaman her şeyin ilacıdır derler. Öfkeli insan zamana sığınmalı, hemen karşılık vermemeli, olduğu yerden ayrılmalı, eline sonra imkânların geçeceğini düşünmeli, öfkesinin yatışmasını beklemelidir.
Öfkeli halimizde edebimizi yitirmemek ne güzel bir davranıştır. Öfkelendiğimizde eteğimizde ne var ne yok ortaya dökmemeliyiz. Hele hele yüzüne daha sonra bakacağımız insanlara bakamayacağımız söz ve davranışta bulunmamalıyız. Öfkeli anımızda ipleri koparacak fevri, ani karar ve davranışlardan uzak durmalıyız.
İnsanın öfkesine neden olacak ortamı hazırlamamalıyız. İnsanın her anı bir olmaz. Canı sıkıntılı olan insanın üzerine üzerine gitmek gerekmez. Eğer bir insanın öfkesine mucip olacak bir konuyu açacaksak elbette onunun eşrefi saatini yani en uygun zamanı seçmeliyiz. Yanlış anlaşılmaların ortadan kalkmasını sağlayacak biçimde açık ve seçik konuşulmalıyız.
“Örnek insanlar yumuşak huyludur ve öfkeden kaçınır” der Konfüçyus.
Şeyh Edebâli Osman Gazi’ye nasihatinde : “Öfke benliğin yemi, en lezzetli gıdasıdır. Benlik semirdi mi irade yok olur gider. İradesi zayıflayanın ruhu intihar eder. Posalaşmış bir beden taşımak ne ağır zillet, ötelere kapalı bir ruh taşımak ne büyük ihanet. Öfke ateş, öfke afet, öfke şeytandır oğul. İnsanoğlu dağları devirir; ama öfkesine mağlup olabilir. Öfkeyle savaşı daima taze tutmak gerekir” demektedir.
Kur’an’da da öfkeyi yenmek övülmektedir. “O takva sahipleridir ki, bollukta ve darlıkta Allah için harcarlar, öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.” 3.134
Keşke siyasetçilerimiz siyasi rakiplerini yenen değil, öfkelerini yenen bir pehlivan olsalar ne iyi olur.